Zulmün sonu hüsrandır
Geçmişte öyle olaylar olmuştur ki, her birinde günümüze uzanan mesajlar vardır.
Kur’an’da bildirildiğine göre, zalimin sonu helâk olmaktır. Bu konuda birkaç ayet meali nakledelim.
- “Resulüm! Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak Allah onları cezalandırmayı, korkudan dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim:42)
- “Yusuf (AS), kapıyı kapatıp, hükümdarın hanımı çağırdığı zaman, Yusuf (AS), asla deyip Allah’a sığındı. Gerçek şu ki: Zalimler iflah olmaz” dedi. (Yusuf:23)
- “De ki: Söyler misiniz; Size Allah’ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?” (En’am:47)
- “Allah zalim kimseleri hidayete erdirmez.” (Bakara:258)
- Bir zamanlar Tavas’ta bir çoban oduna giden bir kadının kirletip öldürür, gömer, üzerinde ateş yakar. 10 yıl sonra başka birini öldürürler, katil bulunamaz. Çoban tutuklanır, hapse atılır. Bir çobanda ziyarete gider. Geçmiş olsun der. Dama yemin billah göz yaşları ile ben yapmadım der. Ziyarete gelen der ki:
- Bende inanıyorum bunu sen yapmadın. Ama sen hani bir ateş yaktıydın ya işe seni kayan o ateş demiş
Eninde sonunda çıkar, ayağı dolaşır.
* * *
Adam karısını zulümle öldürürken, kadın yalvarır… Bak şu rüzgarın sürüklediği otlar söyler der. Adama acımadan öldürür ve tekrar evlenir. Onunla otururken rüzgârlı bir havada onunla otururken otlara bakıp gülmüş kadın:
- Ne var ne oldu derken adam anlatır:
Bir zaman gelir ki araları açılır. Kadında şikayet eder. Adam da tutuklanır.
Yani otlar söylemiştir…
“Alma mazlumun âhını çıkar aheste aheste” Demişler. 5- “Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, orada hiçbir insan kalmazdı. Onları takdir edilen bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.” (Nahl:6)