ZİNA YAPACAK OLANIN ALLAH’TAN KORKMASI LAZIMDIR

Nerede olursak olalım, Allah bizimledir. Şah damarımızdan daha yakındır. Yazıcı melekler amel defterimize iyilikleri ve kötülükleri yazmaktadır. Allah şöyle buyurur:

  • “Allah sizi görüp gözetendir.” (Nisa:1)
  • “Allah kendisini gördüğünü bilmez mi?” (Alak:14) buyurur.

Allah görüp dururken Müslüman, Allah’tan utanmalıdır. Birkaç olay nakletmek isterim. 

Bir gün bir yaşlı, ağaçların arasında bir kadınla bir erkek görür. Erkek kadına kendisi ile gelmesi için para teklifinde bulunur.

  Kadınla anlaşır. Kadın, adamın ardından giderken yaşlı, kadına yaklaşıp “Benimle gelirsen sana daha fazla para veririm” der.

Bu defa kadın, ihtiyarın peşine düşer.

 Yaşlı, yolda kadına sorar:

  • Bir insan bir suç işlerse, bunu da iki şahit görürse, ne olur?

Kadın:

  • “Cezalandırılır” der. Yaşlı:
  • “Dört şahit görürse, ne olur? Der”. Kadın:
  • “Ceza alması kesinleşir.” Cevabını verir. Adam:
  • “Bizim yapacağımız işte dört şahit var.” Deyince kadın etrafına bakıp “hani?” der. Bunun üzerine adam:
  • İkisi senin sağında, solunda, ikisi de benim sağımda solumda. Hesaba çekecek olan da yüce Allah’tır. Neden suç işleyelim? Deyince kadın, geçmişini de düşünerek “Allah’ım beni affet” diyerek ruhunu teslim etmiştir. 

Bir örnek de iffet abidesi Hz. Meryem’dir. Bir gün Cebrail (as) erkek kılığında hiç kimsenin olmadığı bir anda Hz. Meryem’in karşısına dikilir. Hz. Meryem öyle bir tepki gösterir ki: “Senden Allah’a sığınırım Allahtan korkuyorsan, sakın bana dokunma” der. Ona yalvarır.

Hz. Meryem, Hz. İsa (as), dün yaya getirince: “Sen iffetsiz değildin, bunu nasıl yaptın?” Deyip onu kınadılar.

Hz. Meryem, şahit olarak beşikteki çocuğu gösterdi. Bebek şöyle dedi: “Ben Allah’ın kuluyum. O bana kitap verdi ve beni Peygamber yaptı.”

Hz. Meryem çok sıkıntı görür, iffetli olmanın mükâfatını alır. Peygamber anası olur.

Hz. Ömer zamanında bir genç vardı. İffet ve namusuna çok düşkündü. Camiye gelip giderken bir kadın yolunu keser, ona her defasında kötü arzusunu tekrar ederdi. Genç “ben Allahtan korkarım” der kadının teklifini reddederdi.  

Genç, bir an nefsine yenik düştü, kadının kapısına yöneldi. O anda Allah korkusundan düşüp bayıldı. Bir daha gözlerini açamadı. Ruhunu teslim etmişti. Namazı onu kötülükten alıkoymuştu. Sabah namazında o genci göremeyen Hz. Ömer (sa) onu sordu. Öldü, gömdük dediler.

Tabinden bir genç de bir kadının çirkin tekliflerine karşı hep direnir. Kader bir gün

– “Anam felçli kaldıramıyorum, yardım eder misin der, gencin içeri girmesini sağlar.

Gence çirkin teklifini tekrar eder. Genç “ben pis gezerim, bana müsaade et tıraş olayım” der. Banyoya girer; saçını, kaşlarını keser, çirkin görünmesini sağlar. O haliyle kadın, çıkmasını söyler, genç: “Beni kurtaran Allah’ıma hamd olsun” der.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir