ZEKÂT KİMLERE VERİLİR?
Kur‘an‘da : ―Malda muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.‖ (Zariyat:19) buyrulmuştur.
Zekât Allah‘tan bir farz olarak ancak:
- Yoksullara,
- Düşkünlere,
- Zekat toplayan memurlara,
- Gönülleri İslâm‘a ısındırılacak kimselere,
- Hürriyetine kavuşturulacak kölelere,
- Borçlulara,
- Allah yolunda cihad edene,
- Yolda kalanlara mahsustur. (Tevbe:60)
Ölçü, fakirliktir, yoksulluktur, ihtiyaçtır, insanın korunmasıdır ve Allah yolunda hizmetin sürmesidir.
Verme işi, yakınlardan ve çevreden başlayacaktır. Evi, sofrası ayrı kardeşe, damada, geline, kayın valideye, kayın pedere, ihtiyaç sahibi iseler zekât verilir.
Anaya, babaya, dedeye, nineye, eşe, çocuklara muhtaç olsalar da zekât verilmez. Çünkü onları bakmak zorundadır.
İhtiyacı olmayanlara, gayri müslimlere ve gayri meşru yerlerde harcayacak, onunla günah işleyecek olanlara zekât verilmez.
Öğrenciye zekât vermek, sevabı daha çok olduğu bildirilmiştir. Çünkü ilim öğrenmek önemli bir konudur.
Damat, gelin öz evlat değildir.
Kayın valide, kayın peder, öz ana baba değildir.
Yeğenler, amca, dayılar, onların çocukları, hala, teyze ve onların çocukları ihtiyaç sahibi ise, zekât verilir.
Hasta olan, ameliyat olacak olanlar zor durumda ise onlara verilir.
Zekâti, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasından şüphe edilirse ―şu zekâtımı veri ver‖ denmez.
Zekâtı başka yerlere göndermek pek uygun görülmemiştir ama o bölgede yakın ihtiyaç sahibi varsa gönderilir.
Kendilerine zekât emanet edilenler çok dikkatli olmalıdır. Tam olarak yerini buldurmaya çalışmalıdır. Oraya buraya harcanmaz, ancak ihtiyaç sahibi insana harcanır. Değilse, zekât verilmemiş olur ve vebâl vardır.
Zekât, illa Ramazan ayında verilecek diye bir şart yoktur.
Zekât verecek kimse şunlara dikkat etmelidir:
- Malına haram karıştırmamalıdır. Haramın zekâtı olmaz.
- Gösteriş yapmamalıdır.
- Önce yakınlarından ve çevresinden işe başlamalıdır.
- Onur kırıcı davranmamalıdır.
- Gizli ihtiyaç sahiplerini arayıp bulmalıdır.
- Zekâtını güzel hesaplamalıdır.