YÜZAKI BASIN YAYIN
Zaman zaman soruyorlar TV seyredemez miyiz? Gazete dergi alıp okuyamaz mıyız?
Her kanal, her program seyredilemez. Her türlü yayın organı satın alınıp okunamaz.
İslâm, iyi ortam iyi çevre oluşmasını ister. Kötü ile beraber kötülüğe
götürecek şeyleri de yasaklar.
Dine karşı olan, dinsizliği öven, inanca, ahlâka ters yayın organının dergide olsa gazete de olsa, almak satmak okumak ve okutmak din büyüklerimizin verdiği bilgilere göre doğru değildir.
Ancak bazı kimselerin bilgi edinip cevap vermek, tedbir almak niyetiyle alıp
okuyabilecekleri bildirilmiştir. Değilse bu tür yayınların alımını, satışını ve okunmasını meşru görmemişlerdir.
İnançsızlığı metheden, ahlâksızlığa teşvik eden, özendiren, yaymaya çalışan basına para vermek ve o basında çalışmak, satma yolu ile para kazanmak da meşru görülmemiştir.
Bu işler kerhen yapılsa da gene günaha girilmiş olur. İsteyerek, severek insanımız üzerinde tahribat yapan basının dağıtımı, satışı, alınması okunması ve başkalarına okutulması, onu tasvip anlamına gelir.
Kur’an-da Allah: “Kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. (Maida:2”
buyurarak yardımcı olmayı, desteklemeyi yasaklamıştır.
Müstehcen, ahlâk bozucu gazeteyi, dergiyi, satın almak ve okumak, o işi o
fikri tasvip etmek, desteklemek, yayılması için vasıta olmak manasına gelir. Ayrıca gücüne güç katmak, onu ayakta tutmak ve yaptığı tahribatta ortak olmak demektir. Böylece günaha da ortak olunur.
Tepki göstermek, günaha girmekten kaçınmak varken, şuursuzca alınır,
okunursa büyük hata olur.
Verilen paralar insanımıza düşmanlık olarak dönüyorsa, kim ondan pay
almak ister? Şer güçleri, gücünü yabancı tandanslı yayın organlarından almaktadır. Bunun için yüz akı yayın organları desteklenerek denge sağlamak gerekir.
Müsbet yayın organlarına her zaman ihtiyaç vardır. Saldırgan medya, yıkıcı
yayın organları ancak alternatifi ile susturulabilir.
Alıp alıp, okuyup okuyup, şikayet etmek, sövmek, lânetlemek çare değil,
çare almamak, okumamak suretiyle tepki göstermektir. Alternatif olanı ayakta tutmak, alternatif oluşturmaktır. Alternatif olanlar da insanımıza ideallerimize bağlı olarak görev yapmalıdır. Medya ile bozulan şeyler medya ile düzelecektir.
Kur’an-da şöyle buyrulur:
- “Kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.” (Maida:2)
- Gücümüzün yettiği kadar kuvvet hazırlayın. Karşıdakinin silahı ile
silahlanın. (Enfal: 60)
- “Kim iyi bir işe aracılık ederse onunda o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir
işe aracılık ederse, onun da ondan nasibi olur. Allah her şeyin karşılığını verir.” (Nisa: 85)
- “İnsanlardan öyleleri vardır ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır…”
(Lokman:6)
- “İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah’ı şahit tutar.
Halbuki o hasımların en yamanıdır.” (Bakara: 204)
- “O bir iş yaparken yer yüzende ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip
edip, nesilleri bozmak için çalışır Allah bozgunculuğu sevmez.” (Bakara: 205)
Bu ayetlere göre iş ciddidir. Herkese destek verilmez. Herkesle
yardımlaşılmaz. Her yapılanın sonunda iyi veya kötü insana bir pay ayrılır. Ayrıca insan parasını nereye harcadığından sorumludur. Kime destek olduğunun hesabını verecektir.
İnanan insan, iyi iş yapacaktır. Hayra vesile olacaktır. İyi çığır açacak ve iyi örnek olacaktır. İnancına, ideallerine hizmet eden yayın organlarını desteklemek zorundadır. Çünkü yıkılanın yapılması, bozulanın tamir edilmesi gerekir.
İr arkadaşım anlatmıştı. 90 yaşında komşuları, zor gördüğü halde her gün bir gazete alıyormuş. Ona soruyor: “Bey amca senin gözün görmüyor, okuyamadığın halde bu gazeteyi niye alıyorsun?”
İhtiyar cevap veriyor:
– Evladım, bu gazete benim için militanlık yıllarımdaki fikrimi savunuyor. Onun devamlı çıkması ve dincilere karşı fikrimi savunup, yaşatması için alıyorum, diyor.
İstanbul ilkokullarından birinde öğretmen çocuklara şu ebatta, şu kadar sayfalı defter alın, der. Ermeni çocuğu üç gün olmuş hala almamıştır. Bunu gören öğretmen: “Sen niye almadın yavrum” deyince çocuk cevap verir: “Bizim bakkalımız üç günden beri kapalı öğretmenim.”
İstanbullu bir esnaf anlatır: “Yahudi günlük bir gazeteye abonedir. Alır okumadan paket yapar. Müftü sorar: “Sen gazete alıyorsun, okumadan paket yapıyorsun.” Yahudi: “Ben okuma yazma bilmem” der. Peki bu gazeteyi niye alıyorsun, sorusuna da “Benim inancım, ideallerim doğrultusunda yayın yapıyor. Benim ona destek olmam lazım” cevabını veriyor.
Alıp, paralar verirken, seyrederken, reklamla desteklerken, kime para verdiğimizi, kimi desteklediğimizi, bilmek zorundayız. Tabi, bilmek yetmiyor hesabını da vermek durumundasınız.
Soruluyor, kupon karşılığı gazetelerin verdiği promosyon alınabilir mi? Gazetelerin verdiği şeyler alınabilir. Ama bazı gazetelere para verilmesi doğru değildir.
Şans yok bahis yok…
Hatta kupon biriktirenler arasında Kur’a bile çekse gene alınabilir. Gazete her kupon biriktirene vaat ettiğini veriyor. Alınmasında hiçbir sakınca yoktur. Çünkü para karşılığı gazete alıyor.
Hele bazı gazetelerimiz çok güzel kitaplar veriyor ki ne güzel.
Ne verirse versin her gazete alınmaz. Bir şeyler veriyor diye de her gazete eve sokulmaz. Ne verirse versin. Allah ne verecek sen ona bak. Sonra bir gazetenin getirdiği, götürdüğü çok önemlidir.