YİRMİ BEŞİNCİ GÜN

Euzübillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmanirrahim

GÜNLÜK PROGRAM:

A-ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ :

31 – EL – HABİR: Haberdar olandır.

32- EL- AZIM: Büyük olandır.

B-GÜNÜN AYETİ VE HADİSİ:

a)Ayet : “O Allah ki size “Müslüman” adını verdi. Öyleyse namaz kılın,

zekat verin ve Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılın” (Hacc: 78)

b)Hadis : “Müslümanın her şeyi hayırdır. Sevinir, şükreder, üzülür,

sabreder, iki halde de sevap kazanır.” (Ramuz : 314/12)

* * *

Müslümanlık, sözden veya verilen kimlikten ibaret değildir. İnancını yaşamadıktan sonra bunlar kuru bir laf ve bir yazıdan ibarettir.

Müslüman olmanın şartları vardır. İslam’ı yaşamadan, İslam’ın şartlarını yerine getirmeden, İslam kimseyi kurtarmaz.

İnsan, imanın şartları vardır. Onların tamamına inanmadan inanmış sayılır mı? Sayılmaz.

Mu’minun suresi : 1-11. ayetlerde şu vasıflar sıralanıyor:  

-“Mü’minler kurtulan kimselerdir. Onlar namazda huşu içindedir. Onlar boş ve faydasız şeyden yüz çevirirler. Onlar zekat verirler. Onlar iffetini korur, zinaya düşmez. Emanete riayet eder, vadinde dururlar. Onlar namaza devam ederler. Böylece cenneti hak eden bu kimseler, orada ebedi kalırlar”.

Müslümanın diğer bazı vasıfları da şöyledir:

  • Yalnız Allah’a güvenir, beklediğini ondan bekler, yalnız O’na ibadet eder.
  • İyiliği yapar, başkalarının yapmasını ister.
  • Sabreder, şükreder, isyan etmez.
  • Peygamberine itaat eder.
  • Allah’ın verdiği nimetten ihtiyaç  sahiplerine verir.
  • Yalana, günaha, harama bulaşmaz.
  • Boş ve manasız iş işlemez.
  • İsraf etmez, cimri de olmaz.
  • İftira etmez, kötü zanda bulunmaz, gıybet etmez, başkalarında kusur aramaz.
  • Kimseye haksızlık etmez. Hak yemez.
  • Doğru dürüst yaşar, doğrularla beraber olur. Aleyhine de olsa doğruluktan ayrılmaz. İşine sözüne sadıktır. Yani güvenilir kimsedir.
  • Yaptığını tam ve güzel yapar.
  • İnsanlarla iyi geçinir. Affedici ve hoş  görülü olur.

Tek kelime ile Müslüman günah adamı  değildir. Herkes ondan fayda görür.

C – SÖZÜN ÖZÜ:

  1. “Çürük baklanın kör alıcısı olur”. Doğru
  2. “Çalışmakta ibadettir” Yanlış ibadetsiz  çalışmak külfettir. İbadetlerin arasındaki çalışmak ibadettir.

D – BİR OLAY:

Hz. Ömer, bir çocuğun acele acele koştuğunu gördü ona:

-Nereye böyle evlat? dedi. Çocuk:

-Camiye gidiyorum, abdest alacağım, dedi. Ömer (ra):

-Ezana daha var. Sen küçüksün. Sana namaz daha farz değil, dedi.

Çocuk durdu ve dedi ki:

-Bu işin küçüğü, büyüğü olmaz amca. Dün mahallemizde benden küçük bir çocuk öldü de gömdüler geldiler.

Çocuk tekrar camiye koşarken Halife Ömer : “Bu çocuk ne akıllı çocuk Allah’ım !” diyordu.

İnsan ben daha küçüğüm dememeli, ölüm küçükken de gelir. Ölüme hazır olunmalı.

E – BİR DAVRANIŞ:

Yemek yerken nelere dikkat edilmelidir? (2)

  • Önce eller güzelce yıkanır.
  • Eûzu besmele çekilir.
  • Önce büyüklerin başlaması beklenir.
  • Yemeğin kızgın olmamasına dikkat edilir.
  • Lokmalar küçük tutulur, iyice çiğnenir.
  • Sofrada su bulundurulur.
  • Ağız şapırdatılmaz, yerken konuşulmaz.
  • Sağ elle yenir, önden yenir.
  • Tabak güzelce sıyrılır, şeytana artık bırakılmaz.
  • Yemek yerken acele edilmez.
  • Soğan, sarımsak gibi kokan şeyler her  zaman yenmez.
  • Yemeği bize verene şükredilir, sofra duası yapılır.
  • Eller, ağız iyice yıkanır.

F – SAĞLIK İÇİN:

Peygamber (as) bir şey yiyip içileceği zaman ellerin yıkanmasını yedikten sonra ağzın ve ellerin yıkanmasını tavsiye etmiştir.

Yataktan kalkınca ellerin, yüzün yıkanması, ağzın çalkalanması, burnun temizlenmesi, Peygamberimizin yapıp tavsiye ettiği önemli sağlık kurallarındandır.

Bir hadislerinde şöyle buyurur:

-“Yemeklerden önce ve sonra ellerinizi yıkayın, yemeğiniz bereketli olsun” (Tirmizi, Et’ime: 39)

Eller her şeyi eller, tutar ve dokunur. Başkalarının kullandığı tuvaletlere girip çıkanın, bir şey yiyip içtiğini düşünün. Kirli elleriyle gözünü kaşıyan, ağzına, burnuna sokanı düşünün…

Peygamberimiz,    ellerini         yıkamayanın         hastalandığı zaman         suçu kendinden başkasında aramamasını ifade etmiştir.

G – DİN BİLGİSİ:

SECDELER

a)Tilavet Secdesi:

Kur’an-ı Kerim’de 14 secde ayeti vardır. Bunlardan birini okuyan veya işiten her mükellefe secde yapmak vacip olur. Ayrıca secde ayetinin anlamını okuyan veya dinleyen kimsede secde etmelidir.

Secde ayetini okuyan da dinleyenlere secde ayetini hatırlatmalıdır.

Secde niyetiyle (eller kaldırılmadın) “Allahü Ekber” denir. Secdeye varılır. Üç defa: “Sübhane Rabbiye’l a’la” denir. Sonra “Allahü Ekber” denilerek secdeden kalkılır. Ayağa kalkarken “Gufrâneke Rabbenâ ve ileykel- masir” denir.

Secde ayetinin bulunduğu sureler ve ayetler şunlardır:

A’raf suresi 206. ayet

Râd suresi 15. ayet

Nahil suresi 50. ayet İsra suresi 109. ayet

Meryem suresi 25. ayet

Hacc suresi 18. ayet

Furkeyn suresi 60. ayet

Nelm suresi 25. ayet

Secde suresi 15. ayet

Sâd suresi 24. ayet

Fussılet suresi 37. ayet

Necm suresi 62. ayet

İnşikâk suresi 20. ayet

Alak suresi 19. ayet

Bu secdelerin farz, vacip ve sünnet olanları vardır.

Peygamber (as) şöyle buyurur:

“Ademoğlu secde ayetini okuyup secde edince şeytan ağlar: (vay benim halime! Adem oğlu secde etmekle emrolundu hemen secde etti; cenneti hak etti. Ben secde etmedim; cehennemi hak ettim, der)”. (Müslim, İman: 35)

Secde ayetlerinde:

  1. “Secde et” emri vardır. Ya da;
  2. Her şeyin Allah’ı secde ettiği bildiriliyor. Veya;
  3. İnançsızların secde etmekten kaçındığından söz ediliyor.

Bunun için secde ayetini okuyan veya duyan abdestli ise hemen secde eder. Abdesti yoksa abdest alınca secde eder. Hayız ve nifaslı olan, temizlenince secde eder. Böylece secde emrine itaat edilmiş olur. Secde edenlerden olur. En önemlisi de secde etmeyenlere muhalif hareket etmiş olur. Namazda secde ayetini okuyan, namazın bitiminde secde eder.

H – BİR DUA EDELİM:

Nefisten korunma duası :

-“Allahümme ” el himni rüşdi ve izni min şerri nefsi” (Allah’ım, bana doğruyu ilham et. Ve beni nefsimin şerrinden koru)

I – BİR SURE EZBERLEYELİM:

Kâfirun suresi:

Okunuşu: Bismillâhhirrahmânirrahîm.

“Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn. Lâ a’büdü mâ ta’büdûn. Ve lâ entüm âbidûne mâ a’büd. Velâ ene âbidün mâ abedtüm. Velâ entüm âbidûne mâ a’büd. Leküm dînüküm ve liye dîn.”

1,2. (Resûlüm!) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam.

  • Siz de taptığıma tapmıyorsunuz.
  • Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.
  • evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
  • Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.

İ- BUGÜN NELER ÖĞRENDİK?

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir