YEME-İÇMEDE EDEP

Her şeyin bir edebi ve adâbı vardır. Yemekteki edep ve adâp şöyledir:

             Önce eller yıkanacaktır. Peygamberimiz: “Yemeğin bereketi, yemeklerden önce ve sonra elleri yıkamaktır.”buyurur. (Tirmizi Et’ime: 39)

– Besmele çekilen sofraya şeytanın oturamayacağı bildirilmiştir. Peygamberimize: “Yiyoruz, doymuyoruz. Neden?” diye sorulmuş. O da: “Besmele çekiniz.” Buyur-muştur. Birine de “Besmele çek sağ elinle ye ve önünden ye” diye ikâz etmiştir. (Buhari Et’ime: 2)

Kur’an-da besmelesiz yemek kınanmış “Hayvanların yediği gibi yerler” denilmiştir. (Muhammed: 12)

– Sofraya konulanların helâlden olmasına, başkalarının hakkı olmamasına dikkat edilmelidir.

– Önce büyüklerin başlamasını beklemek edeptendir.

– Yemeğin kızgın olmamasına dikkat etmek,

– Lokmaları küçük tutmak, ağzı şapırdatmamak, tiksindirecek şekilde yememek ve yerken konuşmamak,

– Sağ elle önünden yemek, yemeğe üflememek,

– Artık bırakmamak, tabağı sıyırmak,

– Altın gümüş kaplardan yiyip içmemek,

– Hizmet edenleri ya sofraya oturtmak ya da dışarı çıkartmak,

– Domuz, alkol ve faiz gibi haram kılınan bir şey yiyip içmemek,

– Yemeği beğenmemezlik etmemek, mevcutla yetinmek,

– Yerken acele etmemek, iyice çiynemek adap-tandır.

– Açıkta yenmemeli, balkonda et kızartılmamalı, yani başkalarının göz hakkı olmamalıdır.

– Rahatsız olan perhize dikkat etmeli. Can boğazdan gelir, derler. Boğazdan da gider. İntihar suçu işlenmiş olur.

– Kur’an-da: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin.” (Bakara: 172) “Yiyin, için israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf: 31) buyrulmuştur.

– Soğan, sarımsak, pırasa, turp gibi yiyecekleri yerine göre yemek, kimseyi rahatsız etmemek,

– Yemeği verene şükretmek, ikram edene teşekkür ve dua etmek,

– Sonunda sofra duası yapmak,

– Elleri yıkamak, ağzı yıkamak, başkalarının gözü önünde diş karıştırmamak, takma diş çıkarmamak,

– Yemekten sonra hemen yatmamak sağlık açısından çok önemlidir.

– Çok yememek: Peygamberimiz: “Mide hastalık evidir.” buyurmuştur. göbekli birine de “Bu böyle olmamalıdır.”demiştir. mide üçe ayrılacaktır. Üçte biri yemek, üçte biri su, üçte biri hava olacak şekilde yenilecektir.

Çok yemekten rahatsızlanan birine bir İslâm âlimi şöyle demiştir: “Bu yüzden ölseydin cenaze namazını kılmazdım.” Peygamberimiz: “Canının çektiği her şeyi yemek israftır. Dünyada çok yiyenler kıyamette aç kalacaklardır.” (Tirmizi Kıyamet: 37) diye haber vermiştir.

– Yeme içme düzeni bozulmamalı, her öne gelen yenmemelidir. “Ömrünüz ne kadar uzun!”denilen adam şöyle demiş: “Biz yemeği pişirdiğimiz zaman güzel pişiririz. Ağzımıza aldığımız zaman yavaş yeriz, iyice çiğneriz. Midemizi doldurmayız, çok fazla da acıktırmayız.”

Atalarımız: “Az ye, az uyu, az konuş” diyerek azlara dikkat çekmişlerdir.

Halk arasında: “Çok yiyenin rızkı çabuk biter” denir.

Çok yiyenin gönlü paslanır, namaz kılsa tadını alamaz, unutkan olur. Merhameti az olur, şehveti çok olur. Çok yemek, çok uyumak, şehvet ve tembellik, insana ağırlık veren şeylerdir.

– Çok yemekten kendini alamayan ne yapmalıdır?

1-      Çok yemenin zararlarını düşünmeli,

2-      Obur kimselerle beraber olmamalı,

3-      İhtiyaç sahipleri göz önüne getirilmeli,

4-      Acıkmadan yenmemeli,

5-      İştah açıcı şeylerden uzak durulmalı,

6-      Çok yiyip, hazmettirecek şeyler içilmemeli,

7-      Ne varsa sofraya konmamalı. Çünkü mide doluysa, düşünce uyur, gaflet basar. Peygamberimiz: “Her şeyin zekâtı vardır. Bedenin zekâtı az yemektir.”buyurmuştur.

Çok yiyenin ibadeti az olur, hizmeti az olur. Çok yiyenin hastalığı çok olur, haramı çok olur, şehveti çok olur.

– Su içmede edep ve adap şöyledir:

Su ve su kabı temiz olmalı,

Besmele çekilmeli,

Üç yudumda içilmeli,

Oturarak içilmeli, sonunda: “Şükür elhamdulillah” denmeli,

Sağ elle içilmeli,

Çay, meyva suyu gibi içeceklerin dibinde şeytana artık olarak bırakılmamalıdır.

* Alkol ve alkol katkılı haram olan şeyler içilmemelidir. Çünkü içki, kötülüklerin anasıdır, helâk sebebidir. Devâ değil derttir.

* Sigara içilmemelidir. Sigara ahmak otudur. Hiçbir faydası yok, zararı çoktur. Sağlığın en büyük düşmanıdır. Ayrıca israfa girer. Sigara, içki, kumar gibi şeyler şeytan işi pisliktir.

Kur’an-da: “Kendinizi öldürmeyin.” (Nisa: 29)

* “Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yaptığınızı güzel yapın. Allah güzel yapanları sever” buyrulur. (Bakara: 195) Sigara içen; zarar gören, zarar veren ve kokan kimsedir.

Bugün sigara parasıyla çok güzel hayır işleri işlenebilir.

* Faiz parası ile yenilip içilmez. Kur’an-da: “Faiz yemeyin” diyor Allah. (Bak Bakara: 275-279+Ali İmran: 130+Rum: 39)

Peygamberimiz: “Allah faiz yiyene, yedirene lânet esin” diyor. (Ramuz el-Ehadis: 347/11)

“Kim bir dirhem faiz yerse, 33 defa zina etmiş gibi olur.” (Age: 408/11) buyruluyor.

Bir damla, bir lokma haram yiyenin 40 gün namazının ve duasının kabul olmayacağı bildirilmiştir.

Faizin haram olmayan çeşidi yoktur. Her zaman her yerde haramdır. Miras malı da olsa haramdır.

Hz. Ömer: “Biz faiz yeriz korkusuyla, helâl şeylerin onda dokuzunu terk ederdik.” demiştir.

* Domuz eti ve domuz katkılı şeyler de haram kılınmıştır. (Bak Bakara: 172-173+En’am: 145)

Domuzdan şifa da olmaz gıda da olmaz.

Demek ki kısaca: Besmelesiz kesilen et, kan domuz, Allah’tan başkası için kesilen, içki, uyuşturucu ve sigara gibi yiyecekler, içecekler haram kılınmıştır.

– Yenilip içilenlerden kurtulma adabı ve edebi de şöyledir:

Tuvalete paçalar, etekler toplanarak girilir.

Sol ayakla girilir. Girerken “yazelcelâl”  denir.

Sağ ayakla çıkılır. “Gufraneke” denilir.

Özür yoksa erkekler ayakta su dökmez. Son damlanın iç çamaşırları kirletmemesi için gayret gösterilir.

Tuvalette temizlik için sadece kâğıt yeterli değildir. Susuz temizlik olmaz.

Tuvalette sol el kullanılır. Çeşme sağ elle açılıp kapatılmalıdır.

Banyo, tuvalet şeytan evidir. Çok eğleşilmez, fazla açık durulmaz.

Tuvalete ayet yazılı bir şeyle, Allah, Muhammed yazılı Rozetle, kolye ile girilmez. Peygamberimiz “Lailâhe illahlah Muhammed Rasülullah” yazılı mührü(yüzüğü) ile tuvalete girmemiştir.

Açıkta tuvalet yapılmaz.

Ön ve arka kıbleye çevrilmez.

Yola, suya oturulup kalkılan gölgeliklere abdest bozulmaz. İslâm’da insanlara rahatsızlık vermek günahtır.

Tuvaletten sonra eller çok iyi bir şekilde yıkanmalıdır.

Tuvaletten çıkar çıkmaz abdest alınmaz. Herkesin kullandığı havlu kullanılmaz.

Görülüyor ki, bir şeyi yapmak var, bir de güzel yapmak vardır. Müslüman bir şeyin iyisini, faydalısını ve sağlığa uygun olanını yapan farklı insandır.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir