Vasıta olmanın önemi
Eğer bir iyilik tek başına hakim kılınamıyorsa iyiliğe vasıta olunabilir. Başkaları o iyiliği yapması için teşvik edilebilir. O zaman o kişi o iyiliği yapmış gibi sevap alır. Yapanın sevabından da bir şey eksilmez .
“İnsanları ben mi hidayete erdireceğim” deyip, iyiliğin işlenmesinde payı olmayanda görevini yapmamış olur. Sorumlu duruma düşer. Tabi hidayet Allah’tan ama bir şey kendiliğinden olmaz, bir sebep gerekir.
Peygamber (as) şöyle buyurmuştur.
“Başkalarını doğruluğa çağıran kimseye kendisine uyanların sevabı kadar sevap verilir.” (R. Salihın:173) Demek ki, başkalarını hayra, doğruluğa çağırmak sevapla bir iştir.
Birgün Hz. Ali’ye peygamber (as) şöyle demiştir: Allah’a yemin ederim ki, senin vasıtanla bir kişiyi Allah’ın hidayete erdirmesi, dünyalık kırmızı develere sahip olmandan daha hayırlıdır.” (Buhari Nebi:9)
Kılbeşi kurtar başı yok. Kurtulmak için çalışılacaktır. Örnek olunacak, vasıta olunacak, hayra, iyiliğe davet edilecektir. Tek başına kurtuluş yok. İbn-i Sina ne güzel söylemiş: “Cennete yalnız girilmez. Cennete yalnız girmek isteyen zaten cennetlik değildir”
Atalarımız; “yolu iyi bilen yorulmaz” demişlerdir. Yapılan işten hayırlı sonuç olabilmek için örnek olmak iyi sonuç verecektir.
Keffal Hz.lerine biri gelir şöyle der:
-Efendim, sultanın adamları eşeğimi aldılar vermiyorlar yardımınızı bekliyorum der. Keffal Hz.leri o adama:
-Şimdi git güzel bir abdest al, iki rekat namaz kıl, sonra da Allah’ın sevgili kullarının yüzü suyu hürmetine eşeğine kavuşmak için dua et, der.
Adam bunları yaparken Keffal Hz.leri sultanın adamlarına haber gönderip eşeği mescidin önüne bağlamalarını söyler. Adam çıkışta eşeğini görünce çok sevinir.
Keffal Hz.lerine yanındakiler bunu neden böyle yaptığını sorarlar. O da şu cevabı verir.
-Bu adam eşeğini alanlarla kavga edebilirdi, devreye girdim. Ayrıca bu adamın ibadeti yoktu ve Allah’ın veli kullarına itimadı yoktu. Şimdi ise hem ibadetin önemini, hem de Allah’ın veli kullarının yerini kavramış oldu, der, güzel irşad örneğini verir.
Hatırlanacağı gibi İ. Azam Hzleri Azat edilmesini isteyen köle için bir şeyler söylemeden önce, köle satın almış azat etmiş ondan sonra köle azat etmenin sevabından bahsetmiştir. Çocuğu çok şeker yiyen babanın isteğini yerine getirmeden önce, şeker yeme alışkanlığını kendisi bırakmış, ondan sonra şeker yemenin zararlarından bahsetmiştir.
Tebliğin temeli örnek olmaktır. Çünkü örnek olmak en güzel ve en iyi tebliğ vasıtasıdır.
Bilindiği gibi Kabe’yi ziyarete giden İslam ordusu, Hudeybiye’de durdurulur. Buna da müşriklerle bir anlaşma imzalanır. Anlaşma, Müslümanlar açısından son derece ağırdır.
Kabe ziyaret edilemeyeceği için peygamber tıraş olunmasını, kurbanların kesilmesini ister. Fakat kimse bu isteğe uymaz. Efendimiz isteğini bir kez daha tekrar eder gene bir hareket yok, üçüncü kez tekrar eder, kimse ne kurbanını keser, ne de tıraş olur. Peygamberimiz üzülür. Zevcesi Ümmü Seleme:
-“Ey Allah’ın Resulü! Siz çıkınız kendi kurbanınızı kesiniz ve tıraşınızı olunuz. Onlar da sizi görüp, size uyacaklardır” der. Öyle olur.