TÜRKLER İLME BÜYÜK ÖNEM VERMİŞLERDİR

Dünyada Türkler kadar ilme saygı duyan bir millet gösterilemez. Türkler bütün ilimlerin öğrenilmesini dinlerinin icabı saymış, insanlığa ışık tutacak büyük alimler yetiştirmiştir. İbn-i Rüştler, İbn-i Sina’lar, İmam-ı Gazaliler, Farabiler… bütün dünyanın takdirine mazhar olmuş Müslüman Türk alimleridir.

Türk tarihinde kültür hayatına büyük önem verilmiş, devlet ve millet, devleti asırlarca ayakta tutacak, milleti mutlu edecek ellere teslim edilmiştir. Selçuklu vezirleri ilmi hüviyetleri ile tanınmış kişilerdi. Divan üyeleri, vezirler ve devlet kademesinde görev alacak kimseler alimler arasından seçilirdi. Devletin politikası, ulemanın ilmi görüşlerine dayanıyordu. Alimler devlete, devlet alimlere sahip çıkmış, her yerde ilim yuvası açmak, kütüphane kurmak adet haline gelmişti.

Osmanlılarda Selçuklulardan devralınan miras devam ettirilmiştir. Alimler vergiden muaf tutulmuş, ilim yuvaları insan unsurunu yetiştiren yerler halinde çalışmış, eser yazan ve tercüme edenlere eserin ağırlığı kadar altın verilmiştir.

Alimler devlet adamlarının yanında yer almış, bir yandan halkla diyaloğu gerçekleştirirken diğer yandan da hatalarından dolayı devlet adamlarını ikaz etmişlerdir.

Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey’in ilk veziri büyük alim Alaaddin Paşa’dır. Daha sonraki vezirler de alimler arasından seçilmiştir. Bu alimler her zaman padişahın yanında bulunur ve müşavir olarak vazife görürlerdi. Padişah da onlara karşı bir kusur işlemez, onların önünde saygıyla eğilirdi.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir