TÜRK TARİHİNDE BİRDEN FAZLA EŞLE EVLİLİK DURUMU
Tarih boyunca Türkler arasında birden fazla evlilik, yaygın olmamakla beraber yer yer görülen bir husustur. Mesela, Hunlar ’da ilk evlilik kutsal ve tek evlilik hâkim durumda idi.
Ayrıca birden fazla evliliğin bazı nedenleri vardı. Mesela, Hunlarda savaşta ölen kardeşinin yuvasının yıkılmaması, çocuklarının ortada kalmaması için dul kalan karısını kardeşi alabilirdi.
Eğer baba ölmüş ise çocuklar, aynı amaçla babasının kumaları yani üvey anneleriyle evlenebilirlerdi.
Diğer Türk toplumlarında da varlıklı kimselerin birden fazla kadınla evlenme âdetinin mevcut olduğunu kaynaklar kaydeder. Fakat buradaki durum, diğer toplumlardaki evliliklerden farklıdır. Türkler, kadını çalıştırmak, malına konmak veya fahişelik yaptırıp para kazanmak için evlenmezlerdi. Birden fazla kadınla ancak varlıklı kimseler evlenirdi. Zira evlendikleri kadını ve ondan doğacak çocukları bir aile reisinin bakma zorunluluğu vardı. Bunun için yapılan evlilik hiçbir zaman sorumsuz evlilik olmazdı.
Selçuklularda olsun, Osmanlı Türklerinde olsun, dinen kutsal sayıldığı için nikâha çok önem verilmiştir. Hatta en büyük yeminler nikâh üzerine edilmiş, ettiği yemininde durmayanın karısı boş sayılmıştır. Teaddüd-i zevcat olmasına rağmen şartları kusursuz yerine getirmeme endişesi ile uygulamaktan kaçınılmıştır.
Ayrıca Türkler arasında Müslüman bir erkeğin veya kadının başka biri ile nikâhsız yaşaması söz konusu değildi. Zira her vesileyle zina ve piç kıyamet alâmetleri olarak gösterilmiş ve bu yüzden zina ve piç korkusu, inşamızı evlilik konusunda çok dikkatli olmaya mecbur kılmıştır.