SÜNNETİN TERKİ
Sünnet de Kur’an gibi vahiy yolu ile gelmiştir. İslâm’ın 2.
Kaynağıdır.
Cenab-ı Allah, Peygamberleri itaat edilsin ve ona uyulsun diye gönderilmiştir.
Kur’an’da “Allah’a itaat ediniz, Peygambere itaat ediniz” emri birçok defa tekrar edilmiştir. Peygambere itaat Allah’a itaat sayılmıştır.
Her Müslüman sünnetten de sorumludur. Çünkü Cenab-ı Allah sünnet işlememizi emrediyor. Anlaşmaya düşersek meselenin çözümünü Allah’a ve peygambere havale etmemiz emredilmiştir.
Sünneti terk eden kendine yazık etmiş olur. Salebe mescid kuşu iken Peygambere zıt düşmüş, İslamdan uzaklaşıp, kendine yazık etmiştir.
Sünnetsiz Müslümanlık olmaz. Sünnetsiz Müslümanlık, misyonerlerin ve İslam düşmanlarının tavsiyesidir. Onlara göre :
- Peygamberin vazifesi bitmiştir.
- Peygambere uymak şirktir.
- O Arapların peygamberidir.
- Hadislere güvenilmez uydurmadır.
- Kur’an bize yeter.
- Farz borcu olan sünnet kılmaz
- Hadisler yeniden gözden geçirilmelidir.
Bu iddialarla sünnetsiz İslam ibadetsiz Müslüman istenmekte ve İslam’a zarar vermeye çalışılmaktadır. Müslümanı Peygamberden Kur’an’dan koparmak, İslam Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi olsun istiyorlar.
Bilgisiz inancı tam oturmamış dinin bilhassa Peygamberin emirlerini yapmak zor gelenlerden de bu misyoner oyunlarını kabullenenler oluyor.
Bir tehlike de kendi anlayışını ve inancını din yerine koyma, menkıbeleri sünneti yerine koyma anlayışıdır. Bid’at ve hurafeleri İslamdanmış gibi gösterenler samimi kimseler değillerdir.