Sünnetin önemi

Allah Rasûlü (sav) örnektir, rehberdir. O’na itibar edilmezse, din anlaşılmaz. Dini anlamak ve yaşamak için hayatı sünnete göre şekillendirmek gerekir.

Dinde sünnete uymayana itibar edilmez. Çünkü sünnete uymamak hem Allah’a hem de Rasûlüne isyandır.

Kur’an’a uyduğumuz gibi sünnete de uymak zorundayız. Sünnete uymak Allah’ın emridir. Sünnete uyma konusunda peygamber (as) şöyle buyuruyor:

  • “Kim Allah’ın kitabına uyarsa, dünyada asla şaşırmaz. Ahirette de bedbaht olmaz.”

Sonra şu ayeti okudu: “Benim yoluma uyan, ne sapar ne de bedbaht olur.”   (Taha: 12) 

(Büyük Hadis Külliyatı: 1/44)

  • “Kim benim sünnetimi yaşatırsa, beni sevmiş olur. Kim de beni severse benimle beraber olur.”   (Age: 1/45)
  • “Ümmetimin fesadı zamanında kim sünnetime sarılırsa, şehit sevabı alır.”   (Age: 1/45)
  • “Öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda şu üç şeyden daha değerli bir şey olmayacaktır:
  • Helal para,
  • Samimi arkadaş,
  • Kendisiyle amel edilecek bir sünnet.”   (Age: 1/45)

Sünnet, hayatı Kur’an’a göre yaşamaktır. Çünkü sünnet, Kur’an’ı açıklayıcıdır. Eğer bunu böyle anlamazsak, sünnetin kapsamını daraltmış oluruz,

Bir hadislerinde de Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurur:

  • “Sünnet hududunda yapılan az amel, bid’at dairesinde yapılan çok amelden hayırlıdır.”   (Ramuz El-Ehadis: 319/13)
  • “Sünnetime azı dişinizle sımsıkı yapışır gibi yapışınız.”   (Ebu Davut, sünnet: 5)
  • “Sünnetimi beğenmeyen benden değildir.”   (Buhari, Nikah: 1)
  • “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, o benim yolumu terk etmiştir. Benden (ümmetimden) değildir.”   (Buhari, Nikah: 1)
0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir