Sünneti reddeden Müslüman olamaz

Sünneti reddeden peygamberi reddetmiş, peygamberi reddeden islamı reddetmiş olur. Kur’an bize yeter diyenlerde, kendisine Kur’an vahyedilen ve o Kur’an’ı Müslümanlara açıklamakla görevli olan Hz. Peygamberi inkar etmiş olurlar. 

Peygamber (as)ın sünnetine uymayı Kur’an emreder. Sünnetsiz ümmet olunmaz. Sünnet olmadan Kur’an anlaşılmaz ve yaşanmaz. 

Kur’an’ı açıklamak peygamberin görevidir. Çünkü ayetlerin iniş sebebini peygamber bilir. İbadetlerin nasıl, ne kadar, ne zaman yapılacağını peygamber (as)ın sünnetinden öğreniniz. Bazı ayetlerde ayrıntılı bilgi yoktur. Onu peygamber (as) açıklar. Yani Kur’an ancak sünnetle anlaşılır. Sünnet Müslümanla Kur’an arasında köprüdür. O olmadan Müslüman Kur’an’a ulaşamaz. 

Kur’an’da peygamber (as) hitaben:

-“İnsanlara indirdiklerimizi onlara açıklaman ve onların düşünmeleri için sana Kur’an’ı indirdik” buyrulur. (N’ahl:44)

“O kendiliğinden konuşmaz. Onun sözleri O’na vahyedilenden başkası değildir. (Necim:3)

Bu ayete göre sünnette Kur’an gibi vahiydir. Yani Kur’an ayrı, hadis ayrı değildir. 

Bir ayette de şöyle buyrulur:

-“Peygamber size ne getirdiyse onu alınız. O sizi neden men ederse, onu terk ediniz. Allah’a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki, Allah’ın cezası pek çetindir.” (Haşr:7)

Sünnetin etkisini zayıflatmak isteyenlerin çabası boşunadır. Cezaları ise pek çetindir. 

Biraz düşünürsek sünnet;

-Geçmişten haber verir.

-Geleceğe işaret eder

-Yeni olayları izah eder.

-Kur’an’ı açıklar

-Dinin yaşanmasını sağlar.

-Sünnet Kur’an’a aykırı değildir.

-İcma ve kıyas için kaynaktır.

Allah şöyle uyarıyor: 

-“Allah’a ve peygambere baş kaldıran muhakkak sapıtmıştır. (Ahzab:36)

-“Allah’la peygamberin arasını ayırmak isteyenler kafirlerdir” (Nisa:150)

Allah Rasulünün uyarıları da şöyle: 

-“Benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde, sakın sizden birinizi koltuğuna yaslanmış olarak: “Biz onu bunu bilmeyiz. Allah’ın kitabında ne gördüysek ona uyarız, o kadar” dediğini duymayayım” (Tirmizi, ilim:10)

“Her amelin bir coşkusu vardır. Her coşkunun da bir gevşemesi vardır. Kimin coşkusu sünnetimden yana olursa, o mutlaka kurtulmuştur. Kimin de istek arzu, rağbeti sünnetim dışına yönelik olursa, o helak olmuştur.” (Tirmizi, kıyame:21)

Sünnet düşmanlarına peygamberin bir de bedduası vardır. 

“Sünneti öldürüp, dinin saflığını bozacak şeyler sokanlara Allah’ın, lânet edicilerin ve meleklerin laneti üzerine olsun” (Ramuz:507/2)

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir