Sünnet Yoksa Ümmet de Olmaz

Bize kimin ümmetisin ? denilse, ne cevap veririz ? “Muhammed ümmetinden.” Allah :”Ey inananlar ! Allah’a ve Peygambere itaat edin, işlerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed Sûresi :33)

Hz. Peygamber :”Sünnetime uymayan benden değildir.”demiştir.

Biz, Hz. Muhammed’e “Peygamberim” demezsek, o bize, “Ümmetim” der mi ?

Allah’ın “Habibim” dediği Muhammed Aleyhisselâmın ümmetim demediğine, Allah, kulum der mi ?  

  • Sünnetin olmadığı yerde ümmet yoktur.
  • İman esaslarından birine inanmayan sapmıştır.

İnanacaksın ama,uymayacaksın, olur mu ? Peygambere iman, “inandım” demekle olmaz, uymak esastır.

Bugün  Peygambere uymayan niçin uymuyor ?İşine gelmediği için uymuyor. Meselâ ;

Allah:” Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytan çarpmış kimsenin kalktığı gibi kalkarlar.Bunun sebebi “Alış veriş tıpkı faiz gibidir.”demeleridir. Halbuki Allah, alış verişi helâl, faizi haram kılmıştır…”(Bakara :275)

  • “Allah, faizi mahveder…”(Bakara :276)
  • “Ey iman edenler ! Allah’tan korkun ve eğer mü’min iseniz, faizi terk edin.” (Bakara :278) buyuruyor.

Bu ayetlerde faizi, Allah yasaklıyor. Peygamber, faizin her çeşidinin haramlığını, en hafifini yiyenin Kâbe’de anası ile ilişkide bulunmak kadar günah olduğunu, ayrıca Mirac’a çıktığında faiz yiyenlerin karınlarının nasıl şiş olduğunu, Firavun’un adamlarının nasıl çiğnediğini anlatmıştır.Bu konuda Peygamberin hadisleri bir tarafa bırakılırsa, ortada sadece Allah’ın “Faiz yemeyin” emri kalacaktır ki, cezası hafifmiş gibi gösterilmiş olacaktır.

Hz. Peygamber(SAV) bir hadislerinde der ki:

“Benden sonra yaşayan, çok ihtilaflar görecek. İşte o zaman benim sünnetime uyun. Sonradan çıkan işlerden sakının, zira  o bid’attir. Her bid’at da sapıklıktır.Her sapık da cehennemdedir.” (Ramuz:157/5)

Bugün kaza namazı borcu olmayan çok az insan vardır.Diyorlar ki ,”Kaza borcu olan sünnet kılamaz.”İnsanımızı sünnetten özellikle Peygambe-rimizden ayırmak gayretleri yoğun. Peygamberin terk etmediğini biz nasıl terk ederiz ? Bir an önce borçtan kurtulabilmek için nafileler terk edilebilir.Ama terk etmeye de mecbur değiliz.

Birileri, Peygamberin sünnetinden uzaklaştırmak için gayret sarf ediyor.Sünnetin terki, dinin zayıflaması, onları memnun edecek de ondan…

               Hedef,    Peygamberi    reddederek    müslüman-ları    başsız,     Peygambersiz

bırakmaktır. 99’luk tespihin ipini kırarsak ne olur ? 99 parça olur. Sürünün başından çobanı uzaklaştırırsanız ne olur? Sürü dağılır. Kurt yer, hırsız çalar … vs.  

Şunu unutmamak gerekir ki, günah sadece işleyene değil, teşvik edene, sebep olana, günah ortamını hazırlayana da verilir.  

Peygamber (SAV) :”Bir iyiliğe sebep olan o iyiliği bizzat işlemiş gibidir. Bir kötülüğe sebep olan kişi , o kötülüğü bizzat işlemiş gibidir.”der.

Bunların hedefleri dini bozmak.Bunlara Peygamberimiz (SAV) şöyle tepki gösterir :

-“Bir topluluk gelir, sünneti öldürürler.Ve dinin temizliğini bozacak şeyler sokarlar.Allah’ın, meleklerin ve bütün lânet edicilerin lâneti onların üzerine olsun.”(Ramuz :507/5) buyurarak hem böyle kimseleri haber vermiş hem de lânetlemiştir.

Bakın dinde reform isteyenler, dini seven, dini yaşayan kimseler değil.Daha önce camiye sıra koyalım, ezanı okutalım, namazı Türkçe kılalım diyenler, camiye gelen, ezan sesine kulak verip, davete icabet edip namaz kılan kimseler değildi. Bunlar ya yanlış yapıyorlar, dinide yanlışlıklarına uydurmak istiyorlar yada dini bozmak istiyorlar.

Hele dindar görünüp, güvenilir görünüp yanlış yapan, yalan söyleyen, din düşmanları çizgisinde hareket edenin yaptığı yıkım, verdiği zarar daha büyük oluyor.Tabi onların vebalide elbette daha ağır olacaktır.

Efendim, adam profesör, adam şu kadar kitap yazmış, âlim, şeklinde düşünülüp yanlışları ve yaptığı tevil kabul edilmemelidir.Bir zamanlar bilgisi çok olan, hatta meleklerin hocası olan şeytan, yanlış yaparak Allah’a isyan etmedi mi ? Bilgini çokluğuna değil, bilginin doğruluğuna bakılır. Amele bakılır.

Unutulmamalıdır ki, bugün sünnete yapılan saldırı, yarın Kur’an’a yapılacaktır.Bugün enflasyon oranında faizi helâl sayan, yarın “ faiz haram mı olurmuş” diyecektir.Bunlar kısa zaman sonra, bu kadar meşguliyetin arasında beş vakit namaz mı kılınır, ardından canım zorla kazanıyoruz, haraç mı vereceğim, zekatı neden vereyim ? diyecek, bu yıkımın arkası kesilmeyecektir.Düşman bir gedik açmaya çalışıyor.Gerisi kolay.

Bu zihniyeti İslâm’la bağdaştırmak mümkün değildir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir