SÜNNET DÜĞÜNÜ NASIL YAPILMALIDIR?
Yapılan iş, kültürümüze, ahlakımıza uygun olmalıdır. İçkili, dansözlü dinin emri yerine getirilemez.
-İsraf yapılarak, gösteriş yaparak kötü örnek olunmamalıdır.
-Merasim yerinde çevre kirliliğine, sokaklarda, mahallelerde ses kirliliğine sebep olunmamalıdır. Hasta olur, uyuyan olur, gece çalışan, gündüz istirahat eden olur…bunları rahatsız etmeye kimsenin hakkı yoktur. Verilen rahatsızlıktan vebal doğar.
-Çocuğa milli olmayan kıyafetler giydirilmemelidir. İngiliz pelerini, Yahudi sopası yerine milli kıyafet, kalıcı bir elbise giydirilmelidir.
-Lüks, bakılıp çöpe atılacak, masraflı davetiyeler yerine kalıcı, mesaj veren kitapçıklar kullanılmalıdır.
-Sünnet sohbetli, dualı, hayra vesile olacak şekilde yapılmalıdır.
Sünnet bazı kesimlerde gelenek olarak, bazı kesimlerde sağlık için yapılıyor, dini yönü düşünülmüyor. Bazı kesimlerde de hem yabancı adetlerden vazgeçilemiyor, hemde dinden vazgeçilemiyor.
Sevap, günah harman oluyor. Sapla saman birbirine karışıyor. Bir de sünnetin gereksiz olduğunu savunanlar oluyor.
Bir zamanlar Avrupa’da ‘hayvana zulüm’ ‘vahşet’ diye kurban, mahkeme kararı ile yasaklandı. Bu yılda sünnet ‘yaralama suçu’ olarak Alman mahkemesince yasaklandı. Dini vecibe oluşu, inanç özgürlüğü görmemezlikten gelindi.
Birde batının iyi taraflarını almayanlar Avrupa, Amerika, sünnet olmuyor. ‘Sünnet estetik ameliyattır’ diyenler oluyor.
Peki dinin emri ne olacak?
Peygamber (as)’ın bir hadisi var: ‘Sünnetimi öldürenler, Allah’ın, meleklerin ve halkın lanetine uğrasınlar’ buyuruyor.
Sünnet insan yararına olduğu için emredilmiştir. Sağlık yönünden faydalıdır. İslam’ın faydasız ve anlamsız bir emri yoktur.
Cenab-ı Allah: ‘Peygamber ne getirirse onu alın. Sizi neden men ederse ondan kaçının’ diye emrediyor. (Haşr:7)
‘Sünnet estetik müdahaledir’ diyenlere cevap verelim. Sünnet olmak, estetiğe girmez. Sünnet Allah’ın yarattığını değiştirmek değil, Allah’ın emrini yerine getirmektir. Tıraş oluruz, tırnak keseriz, sünnet oluruz.
Sünnet insan yararına bir emirdir; -Enfeksiyondan korur.
-Sünnet olan çocukta mastürbasyon arzusu az olur.
-Sünnet AIDS’i önler.
-Sünnet kanser riskini azaltır.
-Sünnette alınan kabukta mikrop barınır, eşe de bulaşır. Başta
AIDS ve Firengi olmak üzere zührevi hastalıkların yayılmasına sebep olur.
-Sünnetten sonra çocuk, ruhen, bedenen gelişir.
-Sünnetin hem sağlık hem de kişilik açısından çocuğa faydaları çoktur.
Hindistan’da ve Afrika’da yapılan araştırmalara göre; AIDS’in sünnet olanlarda çok az görüldüğü tespit edilmiştir. Mesela; 1336 Penis Kanseri hastasının % 97’sinin sünnet olmayanlarda görülmüştür.
Biliyor musunuz Avrupa’da, Amerika’da birçok insan gizlice sünnet oluyor.
Alman Prof. Dr. Kıessling şöyle demiştir:
-‘Sünnet temizlik için şarttır. Ayrıca gereklidir. Kanseri önler. Eşinin rahim kanserini önler. Bence bütün Alman çocuklarını sünnet ettirmeliyiz.’ (Tercüman: 12.7.1972)
Hristiyanlık dininde sünnet emri aslında var. Ama onlar sünnet olmazlar. (Luka: 2/21)
Yahudilikte taviz verilmeyen konulardan biridir. (Tekvin 17/22-27-9-14 + Levililer:12/3)
İslam’da sünnet, İslam’ın nişanıdır. Fıkıh âlimlerine göre sünnet olmayanın Müslümanlığı eksiktir. Onun kestiği yenmez,
Kâbe’yi tavaf edemez. (İbrahim Canan, Peygamberin Sünnetinde
Terbiye:90)
Hz. Peygamber şöyle buyuruyor: ’80 yaşında da olsa, sünnetsiz Müslüman olunca sünnet olmalıdır.’ (Ramuz el Ehadis:96/4)