ŞİRKE NASIL DÜŞÜLÜR?
Peygamberimizden önceki ve sonraki müşriklerde Allah’a inanıyordu. Ama aracı kabul ediyorlardı. Nemrut da Allah’a inanıyordu., O na “gökte” diyordu ve ona ok atıyordu. Günümüzde de Allah’a yaklaşayım ve kurtulayım diyen insanımız da farkında olmadan veya istemeden şirke düşebiliyor. Mesela bazı ifadeleri şöyle zikredebiliriz:
- Koca Allah, Allah baba, Allah dede, tanrım, kahpe felek, zalim felek” diyebiliyor.
- Bazı şeyleri Allah’tan değil de başkasından bekleyebiliyor.
- Allah’a yaptığı ibadete başkasında görebiliyor.
- Allah’tan başkasına güvenebiliyor.
- Allah’a mekan ve şekil yakıştırabiliyor.
- “Allah gibi” diyebiliyor.
- Kurtuluşu orada burada , Allah’tan başkasında arayabiliyor.
- İbadete riya karıştırabiliyor.
- Ölülerden beklenti içine girebiliyor.
- Tabiat ana, yaratıcı tabiat diyebiliyor. İnsanın menşeini maymunda arayabiliyor.
- Teslise inanabiliyor.
Kur’an, şirk tehlikesine şöyle işaret ediyor:
- “Cinleri Allah’a ortak koştular. Halbuki onları da Allah yaratmıştı. Bilgisizce O na oğul ve kızlar yakıştırdılar. Haşa O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.” (En’am : 100 )
- Allah’la konuştuğunu, Allah’ı gördüğünü, bazı şeyleri yapmak için Allah’tan izin aldığını iddia edebiliyor. Ömer Nesefi : “Allah’ı gördüm diyen puta tapan gibi
şerlidir, küfre girer” diyor. (Akaid : 90-211 )
İnsan sözle de davranış olarak da düşünce ve inanış ile de şirke düşebilir.
İnsan ciddi de olsa, şaka da olsa, bilse de bilmese de şirke düşebilir. Bilmemek insanı kurtarmaz. “Bilmiyordum” demek mazeret değildir.
Müslüman, hayrı şerri, imanı, küfrü, sevabı, cezayı, isyanı, günahı ve şirke küfre götüren halleri bilmek öğrenmek zorundadır.