ŞEYTANIN YARATILIŞI

Diğer canlılar gibi cin ve şeytanı da yüce yaratıcı Cenab-ı Allah yaratmıştır. Fakat başlangıçta Allah bu varlıkları kötü ve zararlı olarak yaratmamıştır. Onlar da Allah’a ibadet ve itaat eden varlıklardı. İsyan edip “secde et” emrine uymayıncaya kadar.

a)     Şeytanın varlığı, mahiyeti:

Şeytan isyan ettikten sonra rahmetten kovulan, küfrün ve kötülüğün sembolü bir varlıktır.

Allah’ın emrine “ben ateşten yaratıldım, Adem ise topraktan yaratıldı, ben ona nasıl secde ederim” dedi, isyan etti. Allah da onu kovdu” (A’raf:11-13)

Şeytan gözle görülmez, kibirli ve insanları saptırmaya yeminli bir varlıktır.

Kur’an’da: “Zehirli ateşten yaratılmıştır” (Hıcır:27) buyrulmuştur.

  • “Cin ve şeytanların cinsiyetleri vardır. Hızlı hareket eder, değişik şekillere girer. Gübre, kemik ve üzerine besmele çekilmemiş yiyeceklerden yer.” (Ramuz el Ehadis: 376/9 + 332/4)
  • “Şeytan pis yerlerde, tuvalet, banyo, çöplüklerde, kötü iş yapılan, kumar oynanan, içki içilen ve fuhuş ortamlarında eğleşir. Kötü insanlardan ayrılmaz” (Age: 20/2)
  • “İbadet yapılan, Kur’an okunan ortamlardan uzak durur” (Age: 467/10 + 107/7)

Bir de cinler vardır ki; yaratılış olarak zayıf karakterli, düşünce seviyesi insanlardan geri, kötülüğe meyyal varlıklardır. Gaybı bilmezler. Zor işleri yapabilirler. İfrit adındaki cin

Belkıs’ın tahtını Yemen’den Kudüs’e anında getirmiştir. (Neml: 39)

Cinler arasında iman edenleri vardır. Peygamber(AS) insan ve cinin peygamberidir. Bir gün Nahle’de sabah namazını kılan Peygamber (AS) ı bir gurup cin Kur’an okuyunca dinlemiş ve bazıları iman etmişlerdir.

Cinler de şeytan da kıyamete kadar var olacaklardır.

Şeytan daha çok kedi, köpek, keçi ve yılan şekline girer. Kötü insanların şekline de girer. Ancak Peygamberin şekline giremez.

Her insanın kendisinden ayrılmayan bir şeytanı vardır. Aldatmak, isyan ettirmek ve günaha bulaştırmak için sağından, solundan, önünden, arkasından insana yaklaşır ve zayıf anını kollar. (İ.Canan, Hadis ans: 12/103)

b)     Şeytanın aldatması:

Allah’a isyan ettirmek, şirke sürükleyerek imandan ve nikahtan etmek, bid’at işletmek, harama, günaha bulaştırmak, boş ve faydasız şeylerle meşgul etmek, ibadetten alıkoymak şeytanın görevidir.

Kur’an’da: “Şeytan sizi ateş ehlinden olmaya çağırır” (Fıtır: 6)

  • “İblis dedi ki: insanları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım”

(A’raf:16)

  • “Şeytan yaptıklarınızı süslü ve cazip gösterir” (En’am: 43)

Kim küfür ve sapıklıkta kaldıysa, şeytan onun yaptığını süslü göstermiştir.şeytan Allah’a iltica etmeyene, kendine uyana, kapı aralayana, şeytani işler yapanları kolayca aldatır.

Kur’an’da. “Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz” (Zuhruf: 36)

  • “Şeytanlar, günaha, iftiraya düşkün olanların üstüne inerler” (Şuara: 222)
  • “İblis: Senin mutlak kudretine and olsun ki; onlardan ihlasa erdirilmiş kulların hariç, hepsini mutlaka azdıracağım dedi” (Sad: 83) buyrularak şeytanın kimleri aldatacağı bildirilmiştir.

Şeytan herkesi aldatamaz. İstediğine zarar veremez. Mesela; imanı kuvvetli, itikadı düzgün, ameli devamlı, ihlaslı, günahtan haramdan kaçınan, şüpheli şeylerden sakınan, şeytanı düşman bilen kimselere zarar veremez.

Kur’an’da şöyle buyrulur:

  • “Şurası muhakkak ki; benim ihlaslı kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. Onları koruyucu olarak Rabbin yeter” (İsra: 65)
  • “Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah’a dayanıp güvensinler.” (Mücadele:10)

Bu ayetlere göre Allah’ın terk etmediği bir kulu ve Allah’a sığınan bir mümini şeytan saptıramaz ve ona hiçbir şekilde zarar veremez.

Şeytanın zararı, Allah’a güvenip dayananlara, Allah’a sığınanlara, Nas-Felak surelerini okuyup Allah’a sığınanlara, istiare duası ile dua edenlere dokunamaz. Onun mesajları imanı zayıf, itikadı bozuk olanlaradır.

c)     Şeytan insanın düşmanıdır.

Cenab-ı Allah Kur’an’da şeytanın insanın düşmanı olduğunu bildirmiştir.  

Bu konudaki bazı ayetler şunlardır:

  • “Şeytan içki, kumar yolu ile aranıza kin ve düşmanlık sokarak sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoyar” (Maida:91)
  • “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin, zira şeytan sizin için açık bir düşmanınızdır. O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder” (Bakara suresi: 168-169)
  • “Sakın şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır” (Bakara suresi:208)
  • “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği ve kötülüğü emreder” (Nur suresi:21)
  • “İnsanlardan ihlasa erdirilmiş kulların bir yana, and olsun hepsini azdıracağım”

(Sad suresi: 82-83)

  • “Kim şeytanı yoldaş edinirse, bilsin ki şeytan onu saptıracak ve cehennem ateşine sürükleyecektir” (Hac suresi:5)
  • “Kullarıma söyle sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü o insanın apaçık düşmanıdır” (İsra suresi:53)
  • “Şeytan onları etkisi altına aldı da kendilerine Allah’ı anmayı unutturdu. İşte onlar şeytanın yandaşlarıdır. İyi bilin ki şeytanın yandaşları hep kayıptadır” (Mücadele suresi:19)
  • “Şeytanın doğru yoldan alıkoydukları, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar” (Zuhruf suresi:37)
  • “Şeytan sizin düşmanınızdır. Siz de onu düşman bilin. O, kendi taraflarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır” (Fatır suresi:6)

bu ayetlere göre şeytan, insanın her zaman kötülüğünü ister, kötülüğe çağırır. Davetine

uyanları saptırır, günah işletir.

Şeytan her kötülüğü süslü gösterir, kendisine uyanlara kötülüğü emreder, azgınlığa sürükler, yakasını paçasını bırakmaz. İnsanı saptırmaya yeminlidir.

Şeytan insana vaat eder, söz verir ve ümit verir. Böylece aldatır, saptırır.

Peygamber(AS): “Şeytan insanın kanında dolaşır, vücudun her tarafına ulaşır, kalplere kötü şeyler atar” buyurur. (Buhari, İ’tikaf:8)

d)    Şeytan vesvese verir:

Vesvese; gizli ses, fısıltı, kuşku ve evham demektir. Allah: “gizli fısıltılar şeytandandır” buyurur. (Mücadele:10)

Şeytan vesvese ile insanı çileden çıkarır. İbadetleri terk ettirir. Vesvese şeytanın en kötü tuzaklarındandır. Bununla insanı oynatır, delirtir, bunalıma sokar.

Şeytan en çok imanda vesvese verir. Ama sağlam imanı olanlara zarar veremez, söz geçiremez. Şeytan ibadetlerde vesvese verir. Bilhassa abdestte, namazda vesvese verir. Abdestin olmadı, namazın olmadı, Allah’ın senin namazına ihtiyacı mı var, senin çalışman ibadettir der, bıraktırır. Bıraktıramazsa vesveseli, acele ve zevksiz namaz kıldırır, sevabını yok eder.

Şeytan gusül abdesti için vesvese verir, defalarca yıkatır.

Şeytan ölümü, ahireti unutturur. “Allah affedicidir” der, ahiret hazırlığı yaptırmaz.

Şeytan, insana eşi hakkında vesvese verir, kıskandırır, boşatır veya cinayet işletir.

Şeytan, Allah dostu ile çok uğraşır, vesvese veremez, kandıramaz. En son karşısına geçer: “sen ne adammışsın, seni kandıramadım” der, gurur verir, onun da ayağını kaydırır.  

Şeytan bir ibadet ehliyle de çok uğraşır. Kandıramaz. Bir gün karşısına bir kadın çıkarır, onunla zina ettirir ve duyulmasın der, öldürtür. Suç ortaya çıkınca da şöyle der: “Bana iman et, seni kurtarayım” Adam şeytana iman eder. Asılırken de: “Ben Allah’tan korkarım, sen sapıklık içindeydin” der çekiliverir. Yani şeytan aldatır ama suyunu ısıtıvermez.

Şeytanın vesvesesi konusunda ayetlerden bazıları şöyledir:

  • “Gerçek, Rabbinden gelendir. Kuşkulananlardan olma” (Bakara:147)
  • “Şüphecilerden olma” (Al-i İmran:60)
  • “Ahirete inanmayanların kalpleri yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye vesvese verirler” (En’am:113)
  • “Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse, hemen Allah’a sığın” (A’raf:200)
  • “Kafirler cehennemde: Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster de, aşağılanmışlardan olsunlar diye ayaklarımızın altına alalım! diyecekler”

(Fussılat:29)

  • “De ki; insanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, sahibine ve ilahına sığınırım” (Nas suresi)

Bir hadiste de şöyle bildirilir:

  • “Sizden birine şeytan gelir ve sorar. Seni kim yarattı? Allah dersin. Peki Allah’ı kim yarattı der. İşte o zaman “amentü billahi” dersin, o durmaz kaçar” (Ramuz el Ehadis: 102/8)

Vesveseyi önlemek için ne yapılır:

  • Önce sağlam bilgi, sağlam inanç sahibi olmak gerekir.
  • İbadetleri sağlam ve düzgün yapmak, abdesti güzel almak ve namazı güzel kılmak, yaptığını Allah için yapmak, namaz dışında da Allah’ın huzurunda olduğunu unutmamak gerekir.
  • Çok soru sormamak,
  • Helal lokma yemek,
  • Nas, Felak surelerini okuyarak Allah’a sığınmak,
  • Vesveseye sebep olacak iş yapmamak, vesveseye asla itibar etmemek insanı şeytanın vesvesesinden kurtaracaktır.

Bu insan düşmanına karşı Cenab-ı Allah bizi şöyle uyarmıştır:

  • “Şeytanın peşine düşmeyin, zira şeytan sizin için açık bir düşmanınızdır. O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder” (Bakara suresi: 168-169)
  • “Ey iman edenler! Sakın şeytanın peşinden gitmeyin” (Bakara suresi:208)
  • “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. O size yüzünüzün kızaracağı şeyler emreder” (Nur suresi:21)
  • Şeytanlar dostlarına, sizinle uğraşmaları için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız, Allah’a ortak koşanlardan olursunuz” (En’am suresi: 121)
  • “Sakın sizi şeytan, Allah’ın affına güvendirerek kandırmasın. Dünya ile sizi aldatmasın” (Lokman:33)
  • “Şeytan sizin düşmanınızdır. Sizde onu düşman bilin. O kendi tarafını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır” (Fatır:6)

Şeytanın vesvesesine kulak veren, telkinlerine kanan ve şeytanın yolundan gidenler, şeytanın dostlarıdır. Şeytan onlara manasız işler yaptırır, hep aleyhlerine olacak şeyler peşinde koşturur.

Allah’tan uzak olan şeytana yakın olur.

Şeytanın hakimiyeti herkese değildir. Şeytan her istediğine zarar veremez. Aslında şeytanın gücü zayıftır.

Bu konuda birkaç ayeti nakledelim:  

  • “Biz şeytanları inanmayanların dostları kıldık” (A’raf: 27)
  • “Kullarım üzerinde şeytanın hakimiyeti yoktur. Ancak azgınlardan ona uyanlar müstesna” (Hıcr: 42)  
  • “Kim beni anmaktan yüz çevirirse onun sıkıntılı bir hayatı olur.” (Taha: 124)
  • “Müşrik’in arkadaşı şeytan der ki: Rabbim! Ben onu azdırmadım. O kendi derin bir sapıklık içindeydi” (Kaf: 27)
  • “Kur’an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. İman edipte yalnız rabbine tevekkül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nah: 98-100)
  • “Şeytanın kurduğu düzen zayıftır.”(Nisa: 76)  
  • “Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı şüphe  içinde kalandan ayırt edip bilelim diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin gerçekten herşeyi koruyandır. “ (Sebe: 21)
  • “Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? onlar günaha, iftiraya düşkün olanların üstüne inerler” (Şuara: 221-222)
  • “Muhakkak ki, benim ihlaslı kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. Onları koruyucu olarak Rabbin yeter.” (İsra: 65)  
  • “Kim Rahmanı zikretmekten gafil olursa yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.” (Zuhruf: 36)  

Şeytanın imanlı, itikadı düzgün, sözü özü doğru, samimi bir Müslüman tipine asla tahammülü yoktur. O ister ki:  

  • İnandım, Müslüman’ım desin ama inancının gereğini yapmasın.
  • İmanda şüpheleri olsun
  • İslam’ın şartlarını kabul etsin ama yerine getirmesin.
  • Dünya hırsıyla yanıp tutuşsun.
  • Harama günaha kılıf bulsun.
  • Telkinlerine kulak versin ister.  
  • Kötülükte kendisine yardımcı olsun ister.  

e- Şeytanın zarar vermesinden nasıl korunulur?

Şeytandan zarar görmemek için “Şeytan diyor ki” demememiz gerekir. Bir de “şeytanın gözü kör olsun” demekle de şeytanın gözünün kör olmayacağının bilinmesi gerekir.

Şeytandan korunmak için onu lanetlemek yetmez. Kahrolsun demekle şeytan kahrolmaz. Sövmekle şeytanın sayısı artar.

Şeytana uyulmadan şeytan zarar veremez. Şeytan yalnız yaşayana, abdestsiz, ibadetsiz, besmelesiz, zikirsiz, fikirsiz olana zarar verir.

Şeytan dualı, ibadetli bir hayat yaşayana yaklaşamaz. Namaz kılanı görünce “belimi kırdın” der uzaklaşır.

Şeytan içki içene, kumar oynayana, zina edene büyük zarar verir. Çünkü bunlar şeytan işi pisliklerdir.

Peygamber (AS): “Namaz şeytanın yüzünü karartır, sadaka belini kırar, Allah rızası için iş yapmak şeytanın kökünü kazır. Bunları yaparsanız şeytan sizden uzak olur” buyurur. (Ramuz el Ehadis:218/8)

Şeytandan emin olmanın yolu Allah’a sığınmaktır. Allah’a sığınana şeytan zarar veremez.

Hz. Peygamber: “İçinden şerre davet eden bir ses duyan kimse, şeytanın şerrinden Allah’a sığınsın” demiştir. (Tirmizi: Tefsir:2)

Şeytandan emin olmanın yolu Allah’a sığınmaktır.  

Bir hadiste şöyle buyrulur:

  • “Şeytan lanetlendiğinde: Ben zaten lanetliyim, mel’un olarak lanetlenmiştim, der. Halbuki ondan Allah’a sığınıldığı zaman, işte şimdi belimi kırdın” der. (Ramuz el Ehadis:62/5)

Bu konuda Cenab-ı Allah’ın bize talimatı şöyledir:  

  • “Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın…” (Fussılat: 36)
  • “De ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım” onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım” (Mü’minun: 98/99)
  • “Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse hemen Allah’a sığın…” (A’raf:200)

Cenab-ı Allah hiçbir zaman kendisiyle irtibatta olan kulunu şeytana terk etmez. Eğer bir insan şeytanın hakimiyeti altına girdiyse bu ona bir cezadır. Allah’ı onu terk etmiş demektir.  

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir