ŞEYTAN İNSANA VESVESE VERİR
Vesvese : Gizli ses, fısıltı, kuşku, evham manalarına gelir.
Mücadele sûresinin 10. ayetinde : “Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir” buyurmuştur.
Vesvese şeytandandır, onun görevi vesvese vermektir. Şeytan vesvese vererek insanı çileden çıkarır. Amelini de boşa çıkarır. Onun için vesvese, şeytanın en büyük tuzağıdır. Dini hayatı olmayanı ve tam yaşamayını oynatır.
Kur’an-ı Kerim’de : “Her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar…!! (En’âm Sûresi : 112) buyrularak şeytanın vesvese verdiği bildirilmiştir. Şeytan hangi konularda vesvese verir?
Her şeyden önce imanî konularda vesvese verir. İmanı bütün olanlara, Rabbine tam bir teslimiyetle teslim olanlara vesvese veremez. İmanda eksiklikleri olanları istediği gibi oynatır.
Hz. Peygamber şöyle der :
“Sizden birine şeytan gelir ve içinizden sorar:
-Seni kim yarattı?
-Allah” dersiniz.
-Peki Allahı kim yarattı? Der. Böyle olunca “Ementübillahi ve Rasulihi” dersin. O durmaz kaçar” (Ramuz el Ehadis : 102/8).
Şeytan ikinci olarak abdest, namaz, Allah’a itaat konularında vesvese verir. Abdestin oldu
mu, namazın oldu mu? Diye kuşku verir. Allah’ın senin ibadetine, namazına ihtiyacımı var? Der. İbadete gerek yok. Senin çalışman ibadettir, ayrıca namaz kımana ihtiyaç yoktur” der. Eğer ibadetten alıkoyamazsa, ibadete şüphe karıştırır, bunu da tam beceremezse, acele ettirir; ihlâhsız, zevksiz ibadet ettirir.
Kul, şeytana itibar etmez: “Biz ibadet etmekle mükellefiz” der, ibadette ciddi olursa, onun yakasını bırakır.
Şeytan, ölümü, ahireti unutturmak için ölümden sonrası yoktur” der. İnsanı dünyaya
yöneltir.
Efendim Allah çok affedicidir veya “Allah seni affetmez” düşüncesini telkin eder. İki halde de günah işletir.
Şeytan, insana eşi hakkında şüphe verir. Cinayet bile işletir. İşi hakkında ve geçimi
hakkında vesvese verir.
Şeytanın vesvesesine karşı çare nedir?
-Önce sağlam bilgi, sağlam iman, düzgün bir itikat ve kusursuz abdest, namaz.
Namazda : “Allah’ın huzurundayım, sağ tarafımda cennet, sol tarafımda cehennem var” diye düşünülürse, isnan kendini musalla taşında veya kabirde gibi hissederse, vesveseye düşmez.
“Vazifem ibadet etmektir. Kabul edilip edilmemesini Cenab-ı Alah bilir” denir, gevşeklik gösterilmezse, şeytan onun peşini bırakır.
-Helâl lokma, vesveseyi önler.
-En önemli hususlardan biri de dinî bilgileri kaynağından ve ehil kimselerden öğrenmektir. Bilgi eksikliği giderilmezse, yanlışlıklar düzeltilmezse vesveseden kurtulunamaz.
Kur’an’da : -“Gerçek olan, Rabbından gelendir. O halde kuşkulananlardan olma” (Bakara Sûresi : 147).
-“Gerçek, rabbinden gelendir. Öyle ise şüphecilerden olma” (Âl-i İmran Sûresi : 60).
-“Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın…” (Fussılet Sûresi : 36).
-“Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse, hemen Allah’a sığın.” “Takvaya erenler var ya, onlara şeytandan bir vesvese dokunduğunda Allah’ın emir ve yasaklarını hatırlayıp hemen gerçeği görürler.” (A’raf Sûresi : 200-201).
-“De ki : İnsanların kalplerine vesvese sokan, insan Allah’ı andığında pusuya çekilen, cin ve insan şeytanının şerrinden insanların mutlak sahip ve hâkimine ve insanların ilâhına sığınırım!” (Nâs Sûresi : 1-6).
Demek ki, şeytanın vesvesesinden kurtulmak için :
-Kuşku ve şüphe terk edilecektir.
-Bir vesvese gelirse hemen Allah’a sığınılacaktır. “Rabbim şeytanın vesvesesinden sana sığınırım” diye de dua edilecektir.
-Vesveseye meydan verecek iş yapmamaktır. İşi sağlam yapmaktır. -Vesveseye itibar edilmeyecek üzerinde durulmayacaktır, şeytanın oyununa gelmemektir. Vesveseye önem vermek şeytanı ümitlendirir, işini kolaylaştırır.