ŞEYTAN İNSANA NELERİ TELKİN EDER?
Şeytanın insana verecek hiçbir olumlu şeyi yoktur. İnsana “iyiliğini istiyorum” diye yaklaşır. Kötülükte yardımlaşır. Kötülükten başka bir şey telkin etmez. İnsana hiçbir iyiliği dokunmaz. Şeytan, şeytanlık yapar ve kötü şeyler yaptırır.
«Yılmaz Yavuz, 4 çocuğu ve eşini kesmiş, emniyette: “Bana emredilen görevi yerine getirdim” demiştir. (14/03/2001 Zaman).
Geçen yıl, kurbanlarını çekiç darbeleriyle öldürüp parçalayan Alman çift, 13 ila 15 sene arasında hapse mahkûm edildi.
Almanya’daki bir mahkeme, “şeytanın emriyle” vahşi bir cinayet işleyen çifti hapse mahkûm etti. 33 yaşındaki Frank Hackerts’ı ölesiye dövüp daha sonra cesedini parçalayan Daniel Ruda (26) 15 sene, karısı Manuela (23) ise 13 sene hapse mahkûm edildi. Manuela çıkarıldığı mahkemede, “şeytan emretti, biz de uyguladık” açıklamasını yaptı. Şeytan, insana acı verir ve acı verecek şeyleri telkin eder. Öldürme ve işkence metodları acımasızdır. Paskalya törenlerinde el ve ayaklarına çivi çakmaları acınacak bir durumdur. Bu acı çekmenin, kan akıtmanın gayesi, şeytanı memnu etmektir. Bunu onlara şeytan emreder. Kur’anda : “Şeytan onları etkisi altına aldı da kendilerine Allah’ı anmayı unutturdu. İşte onlar şeytanın yandaşlarıdır. İyi bilin ki, şeytanın yandaşları hep kayıptadırlar.” (Mücadele Sûresi : 19) buyrularak şeytanın hep zarar verdiği bildirilmiştir. Şeytan Allah’ın emrine ters telkinlerde bulunur. Mantıksız ve faydasız işler yaptırır.
“Hayat bu” der, ahireti inkâr ettirir. Tam inkâr ettiremediğine “cehenneme girmekten korkma” der. Bu ifade, şeytanın telkinidir. Cehenneme girip çıkmayı, ateş fırınına girip çıkmak zannediyorlar.
Fethullah Gülen Hoca Efendi şöyle der : “Şeytan, ölümden sonra dirilmeyi inkâr ettirir. “İslâm devrini tamamladı” dedirtir. Geleceği karanlık gösterir, moral bozar, devir değişti, onlar geride kaldı” dedirtir. Aslını inkâr ettirir, süslü püslü hayat felsefesi takdim eder.
Bir daha dünyaya gecek değilsin, geçen geçti, şimdi yaşamana bak ve ömrünü berbat etme” der. (İnancın Gölgesinde 1/181). Şeytan, insana sürekli tembellik telkini yapar, güzel ve faydalı işi yapılmasını engellemeye çalışır, şeytanın telkinlerinden etkilenen bir insan, dini ve dinin emirlerini red eder. Başkalarına faydalı olmayı enayilik sayar, devamlı gaflet ve uyku halinde olur, esner durur, hiç ölüm ötesi endişesi taşımaz. En göze görünen de inandığı başka yaptıkları başkadır. Hz. Peygamber şöyle der: “İçinizden hayra davet eden bir ses duyarsanız, bilin ki o meleğin sesidir. O davete uyunuz. Eğer içinizden şerre davet eden bir ses duyarsanız o da şeytanın sesidir. Sakın ona uymayın” şeklinde uyarıda bulunmuştur. Şeytanın fısıldamasıyla tanrılık ve peygamberlik iddiasında bulunanlar olmuştur. “Bana vahiy geliyor” “Ben daha öncede dünyaya geldim” gibi iddialar, şeytanın telkininden başka bir şey değildir.
Şeytan kendisine tapanlara : “Vur, kır, öldür, vurup kırıp öldürmezsen, kendini öldür” talimatını verir. Bunun için öldürmeyi ve intihar etmeyi satanistler görev bilirler.
Satanistler için intihar, çıldırma noktasında başvurulan bir olay değil, plânlı, birbirinin teşviki ile olan bir oyundur, eğlencedir.
1999 yılında Antalya’da intihâr eden Burcu, günlüğüne “Ben ruhumu şeytana sattım” yazmıştır. Antalya’da kızlı erkekli 10 kişilik arkadaş gurubu, kayalıklardan atlama kararı almış, polisin düzenlediği bir operasyonla son anda kurtarılmışlardır. Bunlarla ilgili dava açılmış, iddianamede, “Canlı, cansız alemde yegane gücün şeytanda olduğunu, bir kişinin ne kadar çok kötülük yaparsa şeytana o kadar yakın olunacağına ve ceza çekmeyeceğine, şeytanın hizmetlerinde olacaklarından dolayı, rahat bir ortamda çalışacaklarına inanmaktadırlar. Sanıkların kural tanımazlık ve şeytana tapma felsefesini kapsayan satanizm faaliyetlerini benimseyip, giyim, davranış ve yaşam tarzı olarak satanizm ilkelerine göre hareket ettikleri anlaşılmıştır” denildi. (13/4/2002 Türkiye).
1995 Mayıs ayı Fransa’da 16 kişi, Mart ayında Amerika’da lüks villalarda 39 kişi, 1994 Ekim’inde Güneş tarikatına mensup 50 kişi topluca intihar etmişlerdi.