SEVABI ÇOK AMELLER

Dünya hayatının sonunda, hayatın hesabı sorulacak, amel defteri sağdan veya soldan verilecek, iyiliklerle kötülük tartılacak. İyilikleri, sevabı ağır gelen kurtulacak. Günahları, hataları çok olan cehennem azabı ile karşılaşacak.

Hayatı güzel yaşamadan emir, yasakları, helali, haramı, iyiyi, kötüyü, gözetlemeden insan kurtulamaz.

Kurtulmak isteyen, hayatını iyi ve güzel şeylerle süslemeli, vicdanının rahatsız olmayacağı iş işlememeli ve hayatı dolu dolu yaşamalı, her günün sonunda vicdan rahatlığı içinde yatağına girmelidir.

Dininizde ne güzel müjdeler var. Bir iyiliğe, bire ondan bire yedi yüz kat sevap vaad ediliyor.

Cenabı Allah Kur’an’da :”iyilikte hayırda yarışın” diye emrediyor.(Bakara:148)

Peygamber(as) :”insanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır” buyuruyor.

Peygamber(as):”işlenen bir kötülükten sonra hemen iyilik yap ki, kötülüğü silip süpürsün” (Tirmizi birri: 55) kötülükleri silip süpüren iyiliği tavsiye ediyor.

Yapılan iyilik, amel defterine kat kat yazılırken, birde kötülükleri silip süpürüyor. Cenab-ı Allah Kur’an’da:

”İyilikler kötülükleri götürür.” (Hud:114) buyuruyor. Bundan güzel müjde mi olur.

Ne kadar çok iyilik, o kadar çok sevap var.

Hayatımızda bol sevaplı bazı amelleri ele alalımda yapan, işleyen kazandığı sevaplar karşılığında kurtulan çok olsun. 

Cenab-ı Allah’ın bizden en önce istediği iman ve sonra ameldir. Öyleyse önce sağlam şüphesiz tereddütsüz imana sahip olmalıyız. 

İman, Allah’ın insana en büyük lütfudur, ihsanıdır. Bunun için Rabbimize sonsuz şükretmeliyiz. 

Amelsiz iman korunamaz. Kur’an’da imandan sonra Salih amelin insanı kurtaracağı bildirmiştir.

İmanın esaslarından birincisi kelime-i şahadettir. Kelime-i tevhittir. 

‘’Lailaha illallah’’ diyeni cehennemde bırakmayacağına ve azaptan emin kılacağına dair Cenab-ı Allah’ın vadi vardır. Bu iki şehadet insanın imanlı ölmesini sağlar.

-Gösterişten uzak durmak, iyi niyet sahibi olmak, sevaplı bir iştir. Niyetini gerçekleştiremese bile Allah onun iyi niyetine sevap verecektir.

-Her işin başı besmeledir. Peygamberimiz ‘’besmelesiz işin hayrı yoktur. Besmelesiz iş eksiktir.’’ Demiştir.

Bir işe Allah’ın adı ile başlamak işi kolaylaştırır. Besmele şüpheli veya mahiyetini bilmediğimiz bir şeyi helalleştirir.

-İbadetten önce dini öğrenmek ve öğretmek, sevabı bol bir ameldir. Çünkü bilgi, amellerin doğru bitad ve hurafelerden uzak amel işlemeyi sağlar.

Peygamber (sa):

“Fıkıhsız ibadet olmaz dinin direği fıkıhtır” buyurur (Ramuza el-ehadis: 376/1)

Allah Kur’an’da bilen insanı gündüzün aydınlığını bilmeyeni de gecenin karanlığına benzemiştir 

Her işte sırf Allah rızasını gözetmek gerekir. Allah-ı hoşnut etmek amellerin en güzelidir. Onun sevabı Allaha aittir. Kim kimin için iş yaparsa sevabını ondan alacaktır.

Her işinde Allah’ın rızasını gözeten için peygamber (sa) şöyle buyurmuştur.

‘’Her günün ameli mühürlenir. Mümin hastalanınca melekler şöyle der: 

Rabbimiz falanca kulunu salih amellerden alı koydun. Rabbi onlara: “İyileşinceye veya ölünceye kadar. Daha önce yaptığı amellerin benzerini her gün yapmış gibi yazın’’ buyurur. 

Salih amellerin insana nasıl fayda vereceğini Peygamber (sa) şöyle anlatır: 

Dün gece rüyamda şunları gördüm:  

“Ümmetimden birini azap melekleri kuşatmıştı. Abdesti onu kurtardı.

Birini kabir sıkıyordu, namaz, geldi onu azaptan kurtardı.

Birine şeytan musallat olmuştu. Yaptığı zikirler onu kurtardı.

Birinin de susuzluktan ağzı kurmuştu. Orucu geldi onu kurtardı.

Biri yanıma gelmek istiyor, gelemiyordu. Gusul abdesti onu kurtardı.

Biri ateşten korunmaya çalışıyordu, sadakası onu kurtardı.

Biri cennetin kapısına kadar geliyor, kapılar kapanıveriyor, giremiyordu. Getirdiği kelimeyi şahadet onu kurtardı. (Ramaz-el – ehadis:147/8)

Amellerin en üstünü, en faziletlisi Allah’ı zikretmektir. Allah Resulü şöyle der:

“Kalpler demirin paslandığı gibi paslanır.

“Onun çilesi nedir?” Dediler, 

-Çokça Kur’an okumak, çokça Allah’ı zikretmektir”

Cevabını verdi.

Bir bedevi Peygamber Efendimize:

Ey Allah’ın elçisi dinin emirleri çoğaldı bana dört elle sarılacağım az bir şey şöyle der Peygamber (a.s) :

”Dilin hep Allah’ı zikretsin !“ buyurdu.

Bir gün ashabına:

Size amellerin hayırlısını haber vereyim mi? Dedi. -“Ver ya Rasülallah” denildi.

“Allah’ı zikretmektir” buyurdu. (Buhari daavaf:6) 

Zikir, şeytanı eritir. Kalbin cilasıdır, günah işlemekten alıkoyar. Kalbin kararmasını önler, insanı Allah’a yaklaştırır. Kalpler zikirle huzura kavuşur. 

Allah: ”Beni zikredin, bende sizi zikredeyim.” (Bakara:152)buyurur.

Kur’an’da : ”Yerde gökte ne varsa Allah’ı zikreder” (Haş :1)buyrulur. Ne varsa “Allah Allah “diyor.

Peygamber(a.s)’ın dilinden zikirlerden bazıları şunlardır:

“Lailaheillallah”

“Allah”

“Sübhanallah”

“Elhamdürallah”

“Allahu ekber”

“Estağfirullah”

“Sübanallahi vebihamdihisübanallahilazim”

“Sübanallahivebihamdiği”

“Lahavle vela kuvvete illabillahilaliyyilazım” “Allahümme ecirna minennar”

“Ya müfettihulebvabiftahlenahayralbab”

“Allahümmeğfirli velivalideyye velil mü’minine yevme yegumül hısab”

“Rabbena atina fiddünya haseneten  vefilahirati haseneten vegına azebennar.”

Zikir, bağırarak, yaka paça yırtarak olmaz. Zikir, alçak sesle, hüzünlü, Allah’a karşı edepli bir duruşla, edebe uygun olarak yapılır.

Kur’an’da : “Kendi kendine yalvararak, ürpererek yüksek olmayan bir sesle sabah akşam rabbini an. Gafillerden olma!” (A’raf:205)buyrulur.

Peygamper (as)’’en hayırlı zikir gizli olan zikirdir’’ buyurur

(B.hadis külliyatı:5/234)

Amelin devamlı olanı makbuldür. Kur’an’da ’’Sana ölüm gelinceye kadar rabbine ibadet et! (Hıcır:99)

‘’Eğirdiği ipliği büktükten sonra salıveren kadın gibi olmayın’’(Nahl:92) emri vardır.

Allah’ın sevdiği amel, devamlı olan ameldir. Bir hadiste ‘’Ölenlerin sözü ile ameli tartılır. Sözü amelinden ağır gelenin ameli kabul olmaz.”(Ramuz el. Ehadis:379/11)

Bir insanın sevap kazanabilmesi için amelini boşa çıkaran şeylerden kaçması gerekir. Günahla sevap, haramla helal bir arada olmaz.

Çok sevap kazanmak isteyen, Kur’an’a ve Peygamberin sünnetine sıkıca sarılmalıdır. Allah’ın adını her vesileyle anmalı, dilinden beslemeyi, şükrü ve hamd etmeyi düşürmemelidir. Her an abdestli ve namazlı hayra, iyiliğe vesile olmalı ve dualı bir hayat yaşamalıdır.

Kusur örtmek, hayırlı evlat yetiştirmek insanlara iyi geçinmek; eline diline sahip olmak, örnek olmak, iyi çığır açmak, bir canlının karnını doyurmak, yolda eziyet veren bir şeyi kenara atmak insana sevap kazandıracaktır.

Kur’an öğrenen, öğreten, okuyan, okuduğu ile amel eden, hayırlı bir insan olduğu bildirilmiştir.

Sevaplı işlerden biride Cenab-ı Allah’a kullukta gösterişten kaçınarak yapılan ibadettir. Kulluk ancak Allah’a olur. Kulluğu başka bir şey karıştırmak, yapılanların sevabını alır götürür. Kıyamet gününde Allah’’ git kim için yaptıysan sevabını o versin’’ diyecektir.

Peygamber (as):

‘’Nerede olursanız olun Allah’a kulluğunuzu güzel yapın ve cennetle müjdelenin’’ buyurmuştur. (Ramun el Ehadis:276/13)

Allah Kur’an’da: ’’kadın erkek kim iyi amel işlerse, onu güzel bir hayat yaşatınız. Mükafatını da olduğundan daha güzel veriniz .‘’(Nahl: 97) buyurmuştur.

Peygamberi sevmek onun sünneti ile amel etmek, O’nun şefaatine nail olmayı ve havz-ı kevserinden içmeyi sağlayacaktır. Peygamberimizin adını duyup da salavat getirmeyenin burnu sürtülecektir. Cenab-ı Allah, Ahzab süresinde peygamber (as) a salavat getirmemizi emrediyor.

Peygamberimiz yeni Müslüman olanlardan şu sözü alır, ondan sonra İslam’a kabul ederdi:

“Allah’a sirk koşmayacaksın.

Zina etmeyeceksin.

Hırsızlık yapmayacaksın.

Çocuk öldürmeyeceksin.

İftira etmeyeceksin.

Bana elinden geldiği kadar itaat edeceksin.”

O’na ümmet olmak isteyen de bunları aynen kabul etmiştir.

Peygamberimiz (as): ‘’Sünnetimden ayrılmayan kimseye şehit sevabı vardır. ’’buyurur’’ O aynı zamanda cennete benimle beraberdir.’’ (Tirmizi, ilim: 16) diye müjdelemiştir.

“Abdestli bulunmak kula sevap kazandırır. Bir hadiste: ‘’Abdestli olan abdestli olduğu müddetçe namazdaymış gibi sevap alır.’’ Buyurmuştur.(Ramuz el Ehadis:357/8).

“Kim güzel abdest alıp iki rekat namaz kılarsa, ona cennet vacip olur.’’(Buhari vüdu:24)

“Abdest aldıktan sonra kadir süresini okuyan, şehitler ve Peygamberler gibi haşr olunur. (Ramuz el Ehadis:438/7) Güzel abdestten sonra, namazda güzel olur.

Allah: ’’Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye kapanın Rabbimize ibadet edin. Hâyır işleyin ki kurtuluşa eresiniz’’ (Hacc:77) diyor.

Allah’ın kendisine merhametle muamele etmesini isteyen çokça secde etmelidir. Çünkü ilk hesaba çekilmeyeceğimiz şey namazdır.

Namazdan sonra tespih duasını yapmanın günahları bağışlanacağına dair Peygamberimizin müjdesi vardır. (Riyazü’s salihın:1448)

Sevabı bol olan bir amelde nafile namazlardır. Peygamber (as) şöyle anlatıyor:’’ “Kıyamet günü önce namaza bakılır. O tamamsa diğer hesaplara geçilir. Namazı bir insanın kurtuluşu için yeterli olmazsa. Allah: ‘’Bakın bakalım kulumun nafile namazları var mı?

‘’Varsa eksikleri nafile namazları ile tamamlanır.’’ (Tirmizi salat:188)

Buhari de geçen bir kutsi hadiste: ’’Kulum bana ancak farz namazlardan sonra nafile namazlarla yaklaşır’’ buyurmuştur. Bunun için nafileler çok önemlidir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir