SELÂMLAMADA DİKKAT EDİLCEK HUSUSLAR
Selamlaşmada dikkat edilmesi gereken önemli hususlar vardır. Bunları kısa kısa zikredelim:
-Nisâ suresinin 86. ayetine göre selâm özenle verilecek ve güzel bir şekilde alınacaktır. Dil alışkanlığı olarak selâm alınıp verilmeyecektir.
-Asık suratla değil, yumuşak ve tebessüm ederek alınıp verilecektir.
- Selâm, açık, anlaşılır ve doğru şekilde söylenecektir.
-Yaşlıya, duymayana, az duyana duyacağı ve anlayacağı şekilde selâm verilecektir. -Elle, başla selâm olmaz. Peygamberimiz: “Selâm verirken Yahudi ve Hrıstiyan’lara benzemeyin; Yahudiler parmakları ile Hrıstiyan’lar avuç içi ile selâm verirler” buyurur. İ.CANAN, Hadis Ans:9/3378
- Selâm verirken “Selâmün aleyküm” veya “Es-selâmü aleyküm” denir, başka sözcüklerle selâm olmaz.
-Geri geri çıkarak selâm verilip, selâm alınmaz.
- Selâm eğilerek verilip alınmaz. İnancımıza göre sadece Cenab-ı Allah’ın huzurunda eğilinir. Kim olursa olsun, insan önünde eğilmek mekruhtur. Hz. Ömer (ra) önünde eğilen birine kızmış ve azarlamıştır. “Kalk, doğrul, sen müslüman değil misin? Aziz olan İslam’ı temsil etmiyor musun?” demiştir.
-Şapka ile selâm verilmez. Selâm dualaşmadır. Bir zamanlar İstanbul Valisi, İstanbul Müftüsü’ne vapurda şapkasını çıkararak selâm verir. Müftü de eli ile parmaklarını birleştirip karşılık verir. Vali bir kaç saat sonra haber gönderir.: “ Ben ona selâm verdim, O eli ile işaret etti anlayamadım, ne demek istedi, sorun” der. Müftü şu cevabı verir: “Vali Bey bana şapkasını gösterdi, bende güzel dedim.”
-Telefon konuşmalarında selâm verme, selâm alma yerine “Efendim” dememeye dikkat edilmelidir. (Bak:R.Salihın:1725) Karşı tarafta inançsız, Allah’ın razı olmadığı kimse olabilir, o zaman onun üstünlüğü kabul edilmiş olur.