SELÂMIN DİNİ YÖNÜ
Kur’an’da 37. Ayette “Selâm”,” Selâmet” kelimeleri zikredilmiştir.
Cenab-ı Allah 12 defa müminleri selâmlamıştır.
Böyle olunca, selâm vermek, selâm almak Canab-ı Allah’ın emridir. Peygamber (sav) bu emri yerine getirdiği için de sünnettir.
Cenab-ı Allah Kur’an’da şöyle buyurur:
-“Bir selâm ile selâmlandığınız zaman, sizde ondan daha güzeli ile selâmlayın; yahut aynı ile karşılık verin…” -Nisa:86
Cennette müminlerin selâmlaşacağı bildirilerek:
“Onlar cennette boş bir söz işitmez. “Selâm” sözünü işitirler” _Meryem:62 -Neml:59’da Cenab-ı Allah mümin kullarına selâm veriyor.
-Saffat:181’de Peyberlere selâm veriyor.
-Cennette meleklerin müminlere selâm vereceği bildirilerek:”Melekler yanlarına gelir:”Sabrettiklerinizden dolayı size selâm olsun!” derler” _Rad:23-24 Hud:69’da Melekler İbrahim (as)’a selâm vermiştir.
Cenab-ı Allah Adem (as) vasıtasıyla nasıl selâm verileceğini, nasıl alınacağını öğretmiştir.
Peygamberimiz (as) şöyle buyurur:
-“Cenab-ı Allah Adem’i yaratınca Ona:
-Şu meleklere selâm ver” dedi.
Adem:
-Es-selâmü aleyküm” dedi.
Melekler:
-Es-selâmü aleyke verahmetullah” diyerek selâmı aldı.” -Buhari, Enbiya:1 Din alimlerince selâm vermek, verilen selâmı almak dini bir vecibedir.
Dinen selâm vermek sünnet, (Kur’an’da emredildiği için vacip diyenlerde vardır) almak farzdır. Topluluk halinde farz-ı kifaye olur. Bir kişi verse, bir kişi alsa sorumlu olunmaz.
Selâm gönderenin selâmını almak vaciptir.
Eğer verilen selâm alınmazsa, veren selâmı verdiği gibi geri alır. “Aleyküm selâm” der.
İnsanlardan ayrılırken de selâm vermek sünnet, verilen selâmı almak (farz veya) vaciptir.