ŞARKILARDA MÜSTEHCENLİK

            Birçok sanatçı para kazanıyorum derken, topluma sorumluluklarını unutuyor. “Toplum böyle istiyor, biz öyle yapıyoruz” demek yanlıştır.

            Verilen mesajlar çünkü çok kötüdür.

            Psikologlar : Özellikle, “Neremi neremi”, “Kız hepsi senin mi”, “Bandıra bandıra ye beni”, “Ellere var da bize yok mu?”, “Yakalarsam…”, “Azıcık ucandan versen” ve benzeri şarkı sözlerin çocukları çok çabuk etkilediği ve bu etkileşime bağlı olarak manevi ve ahlâki değerlerin zayıfladığı muhakkaktır. Bu söz kirliliklerinden etkilenilmemesi mümkün değildir.             “1881 sayılı eski Matbuat Kanunu’nun 31, maddesinde, müstehcen :”Halkın ar ve haya duygularını inciten ve ayıp sayılan şeylerdir” şeklinde tarif olunmuştur.

“TCK’da müstehcenlik tarif edilmemiştir.”

            “Bilinir ki, TCK’nın 426. maddesi ile “Müstehcen vasıtalar veya şeylerin dağıtımı” fiilleri 427. maddesi ile müstehcen eseri yazan ve yayınlayan ve 428. meddesi ile müstehcen şarkıların alenen söylenmesi ile bir kişi veya heyetin haysiyetini kıran söz veya hareketin cezalandırılması söz konusudur.

            Kanunlar ne derse desin, önemli olan uygulamadır. Uygulayacak insan önemlidir.

            Ahlâsız sanat olmaz. Sanat, ahlâktan toplumdan soyutlanamaz. Çünkü sanatçı, toplum ve ahlâk önünde farklı kimse değildir. Sorumsuzda değildir.

            Kimse, ben istediğimi yaparım, yaptığım ahlâki denetime tabi tutulamaz” diyemez.             Açıklığın adına sanat da denemez. Müstehcenlik heykele, müstehcen resme karşı çıkana “Sanat düşmanı” diyenler oluyor. Güzellik yarışmalarına karşı çıkana : “güzellik düşmanı” denilebilir mi? Deniliyor, neden? Susturmak için. Ahlâksızlığa, gayri meşruluğa karşı olanlar “Çağdaş” olmamakla karalanıyor, susturulmak isteniyor.

            Müstehcen olan bir şey güzel değildir, utanç vericidir. Teşhirciliğin adıdır.              Müstehcen ses, müstehcen görüntü, müstehcen klipler insanlar üzerinde, bilhassa çocuklarda ruhi bozukluklara sebep olmaktadır. Kişiliği gelişmemiş çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemez. Gördüğünden etkilenir, ona cazip gelir, yanlış şeyleri doğru zanneder.

            Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Mustafa Pütün, müstehcen ve sapıklığa varan mesajlar taşıyan yayınlar hakkında “Bu tür yayınlar çocuklarda merak uyandırılabiliyor. Yaşları ilerleyince denemek isterler. Yani, çocuklar ruhi açıdan sağlıksız yetişir. Sağlıksız fertlerde sağlıksız yetişir. Sağlıksız fertler de sağlıksız toplumu meydana getirir.”

            Kliplerin sözel ve görsel olarak iki yönden incelenmesi gerektiğine dikkat çeken Pütün, “Sözel mesajlar genel olarak insanın üzerinde etkilidir. Sözel mesajlar, görsel yayınlarla desteklenince daha da etkili olur. Toplumsal değerleri yozlaştırıcı, insanların kafalarını karıştıran cinsi içerikli mesajların çocuklar üzerinde ne kadar etkili olduğunu bilmek için ise bilim adamı olmak gerekmiyor” (17.07.1997 Zaman)

0
Tags :

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir