SABIR VE ŞÜKRÜN NİMETLERİ
Peygamber (a.s) şöyle buyurur:
-“Müminin başka bir kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; onun her işi hayırdır. Eğer bir nimete kavuşursa, şükreder ve bu onun için hayır olur. Eğer bir musibete uğrarsa, sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.” (Müslim, Zühd: 64)
Yani sabır ve şükür her durumda hayra vesile olur. İnsan için her şey imtihandır. Varlık da yokluk da bir imtihandır. Sabır, şükürle sevaba dönüşür. Mesela; “Hastalık isabet eden kimse sabreder haline şükrederse günahları sonbahar yaprakları gibi dökülür.” (Buhari, Merda:13) Cenab-ı Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor:
-“Sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mal, can ve mahsulden eksilterek imtihan ederiz.
Sabredenleri müjdele.” (Bakara: 155)
-“ Hoşlanmadığınız bir şey sizin için iyi olabilir. Hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.” (Bakara:216)
-“Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara:153)
Kutsi hadiste de: “Kullarımdan birinin vücuduna, malına veya çocuğuna bir musibete uğrattığımda o bunu sabırla karşılarsa, kıyamette onun için mizan kurmaktan, onun için amel defteri açmaktan hayâ ederim.” buyurur.(H.H.Erdem, İlahi Hadisler: 77)
Esas sabır musibet anında gösterilmelidir.
Enes (r.a) şöyle der: Hz. Peygamber mezarın başında ağlayan bir kadına:
-“Allah’tan kork ve sabret” dedi. Kadın:
-“Geç git. Benim başıma gelen musibet, senin başına gelmemiştir.” dedi. Peygamberi tanıyamamıştı. Onun peygamber olduğunu söylediler. Kadın:
-“Ben seni tanıyamadım.” Dedi ve özür diledi. Peygamber (a.s) şöyle buyurdu:
-“Asıl sabır, musibetin ilk anında olandır.” (R.Salihın: 31)
Bu dünya bir imtihan yeridir. Müslüman sabrı ile imtihanı başarırsa, güzel mükâfatlara kavuşacaktır.
Bir ayette: “Sabredenlere mükâfatları elbette sınırsız olarak verilir.” (Zümer:10) buyrulmuştur.
Bir hadiste de: “Müminin başına ne gelirse, bunlar onun günahlarına kefarettir.” müjdesi var.
(Müslim, Birr: 52)
-“Allah buyuruyor ki; herhangi bir kulumu gözlerinden mahrum ederek belaya uğrattığımda sabrederse, gözlerinin karşılığı olarak onu cennete koyarım.” (R. Salihın:34) müjdesini veriyor.
Sabredebilmek, şükredebilmek bir hidayet ve nimettir. Çünkü herkes sabredemez, şükredemez. Kur’an’da:
-“Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur.” (Neml: 40) buyrularak şükreden olmak gerektiği bildirilmiştir. Allah:
“Şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin.” (Bakara:152)
-“Eğer siz iman eder, şükrederseniz Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren, her şeyi bilendir.” (Nisa:147) Peygamber efendimiz:
-“Eğer sizden biri kendinden üstün birini görünce, hemen kendinden aşağıda olanlara bakıp haline şükretsin.” diye tavsiye ediyor. (Buhari, Rikak:30)
Sıkıntı ne kadar büyük olursa olsun “Beterin beteri vardır” denilerek sabredilir, şükredilirse Cenab-ı Allah’ın rızası kazanılmış olur.
Allah: “Şükrediniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verildi.” buyurarak şükretmemizi istiyor.(Nahl: 78)
Hz. Ömer, cüzamlı, kör, dilsiz ve sağır bir adama rastlar. Beraberindekilere: -“Bu adamda Allah’ın nimetinden bir şey görüyor musunuz? Diye sorar.
-“Hayır” derler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a):
-“Görmüyor musunuz? Rahatça idrarını yapıyor. Ya bunu rahatça yapamasaydı ne olurdu? Bu Allah’ın bir nimeti değil midir? Der.
Bu gün iyi kötü, az çok neye sahipsek Rabbimizin bir nimetidir.
Şükür nimeti arttırır. Kur’an’da:
-“Şükrederseniz nimetimi arttırırım.” diyor. (İbrahim: 7)
Bir gözü görmeyen, gören gözü için şükretmelidir. Bu “öbür gözümü de kör et” demek olmaz. Belaya sabır, şükür “belamı arttır” anlamına gelmez. İnsan ne halde olursa olsun “ben daha kötü durumda olabilirdim. Bu halime şükür, beni bundan kötü etme” anlamı taşır. Allah’ın nimetine hamd etmek “Elhamdülillah” demek nimeti yok olmaktan korur. Hamd edenden, şükredenden Allah razı olur.
Yediğimiz, içtiğimiz her şey Allah’ın ikramı ve ihsanıdır. Şükür de O’na teşekkürdür. Dil ile şükür, imkânı olmayanlar içindir. İmkânı olanların dili ile şükür deyip durması, kafesteki bülbülün ötüp durmasına benzer. Varlık sahibinin şükrü başka olması gerekmez mi?