Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’e Salavat-ı Şerife Getirmek
Allah şöyle buyurur :
“Gerçekten Allah ve Melekleri, Peygambere salât ederler. (Şeref ve şanını yüceltirler) Ey iman edenler ! Sizde ona salât edin. (Allahümme salli alâ Muhammed” deyin ve gönülden teslim olun.” (Ahzab :56)
Buna göre her müslümana Peygambere salâvat getirmek boynunun borcudur. Vaciptir.
Peygamber şöyle buyurur :
- “Kıyamet gününde Müslümanların bana en yakın olanları, benim üzerime en çok salâvat getirenlerdir.” (Tirimizi, Vitr :21)
- “Bana salâvat getirin,nerede olursanız olun,o bana ulaşır.”(Ramuz :308/2+
K.Sitte:17/154)
- “Cebrail bana “Kim adını duyarda sana salâvat getirmezse, azabı hak eder”dedi.” (Ramuz :450/11)buyurur.
- Hz. Peygamber,üç defa “Âmin” demiştir. Niçin âmin dediği sorulunca da :”Cebrail bana geldi, Ana babasının sağlığına yetişip de, onların gönlünü kazanmamış evlâdın burnu sürtülsün” dedi. Bende “Âmin” dedim.
- “Senin adını duyup da salâvat getirmeye- nin burnu sürtülsün” dedi, Bende “Âmin” dedim.”
- “Ramazana kavuşup ta kurtulamayanın burnu sürtülsün, dedi, “Âmin” dedim.”demiştir.
- “Hasis o kimsedir ki,yanında ben anıldığım da salâtü selâm getirmez” (Ramuz :194/7) (Hasis=Cimri) buyurur.
Diğer bir hadislerinde de Peygamber (as) şöyle buyurur :
- “Üzerime salâvat getirin, o bana ulaşır” (Ebu Davut, Salat :201)
- “Bana Cuma günleri bolca salâvat getirin” (İbn-i Mace :80)
- “Kim bana salâvat getirirse, Allah ona on misli mağfiret ile karşılık verir” (Müslim, Salat:70)
- “Kıyamet günüde insanların bana en yakını bana en çok salâvât getirenidir.”(Müslim Vitr :20) buyurmuşlardır.
Salavât getirmek, Hz. Peygamberi sevmenin işareti, O’na yakın olmanın alâmetidir. O’nun sizi ne kadar sevmesini ve şefaat etmesini istiyorsanız o kadar çok O’na salavât getiriniz.
İslam Evliyâları salavâtla meşgul olmuşlar, bize de Peygamber üzerine salavât getirmemizi tavsiye etmişlerdir.
Musa Peygamber zamanında kötü hayat yaşayan biri ölür.Cesedini çöplüğe atıverirler. Cenab-ı Allah Musa’ya şöyle vahyeder :”Falan kulumun cenaze namazını kıl, defnet” Musa “Ya Rabbi o ne yaptı ki, senin rızanı kazandı ?”diye sorar. Cenab-ı Allah :
- “O, Tevrat’ı okurken Habibimin ismini gördü, O’na salavât getirdi. Gözleri yaşardı.O’na kavuşup inanmayı arzuladı.”buyurur.
Salavât getirmenin faydaları şunlardır :
- Salavât getiren Allah’ın rahmetine mahzar olur.
- Cennette Peygamberimiz (S.A.S.)’e ya-kınlığa vesile olur.
- Salat’ın dua olduğunu söylemiştik.Aynı dua her ne kadar Peygamberimiz (S.A.S)’e yapılmakta ise de salavât getirene döner ve nasibini alır.
- Ezandan sonra yapılan salavât, Peygam- berimiz (S.A.S)’ın şefaatine sebep olur.
- Salavât, duaların kabul olmasına vesile olur.
- Feyzin artmasına ve ibadetlerin kabulüne sebep olur.
- Kişinin manen derecesi yükselir.
- Salavâtla kişi, Peygamberimize sevgisini ispat etmiş olur.
- Dünya ve ahiretteki ihtiyaçlarının giderilmesine sebep olur.
- Küçük günahların temizlenmesine vesile olur.
- Fakirliğin önlenmesine ve gitmesine vesile olur.
- Sıkıntı ve stresin gitmesine sebep olur.
- Salâvat getiren, unuttuğunu hatırlar.
- Salâvat getiren, nifaktan kurtulur…
Bize düşen, fayda ve hikmetlerinden dolayı değil de, sadece Rasûlüllah (S.A.S.)’in sevgisini izhar için söyleyebilmektir ve buna devam etmektir.
Bir de;
- Kulak çınlaması zamanı, Peygamberimiz (S.A.S.) :”Sizden birinizin kulağı çınladığı zaman beni zikretsin, üzerime salavât getirsin ve şöyle desin :”Beni ananı, Allah da hayırla ansın.”