PEYGAMBER (SAV)’IN HUTBELERİ
a- Rânûnâ Vadisinde İlk Hutbesi
Allah’a hamd ve senâ ettikten sonra:
“Ey nâs, ölmeden önce Allah’a tövbe ediniz. Fırsat elde iken iyi işlere koşunuz. Allah’ı çok anmak, gizli ve aşikâr çok sadaka vermek suretiyle O’nunla aranızdaki bağı kuv- vetlendiriniz. Böyle yaparsanız rızıklandırılır, yardım gö- rürsünüz: kaçırdıklarınızı tekrar elde edersiniz.
Bilin ki Cenab-ı Hak, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün Cuma namazını kıyamete kadar üzerinize farz kıldı. Hayatımda veya benden sonra âdil veya zalim bir imamı olduğu halde önemsiz gördüğü veya inkâr ettiği için kim bu namazı terk ederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve hiçbir işine hayır vermesin. Biliniz ki böylesinin tövbe etmedikçe ne namazı, ne zekâtı, ne haccı ne orucu ne de herhangi bir iyiliği Allah katında bir değer taşır. Ancak kim tövbe ederse Allah tövbesini kabul eder.
Ey Nâs! Kendinize ahret için azık hazırlayıp önceden gönderin. Hepiniz ölecek ve sürünüzü çobansız bırakacak- sınız. Sonra Rabbiniz.
-Sana benim peygamberim gelip haber vermedi mi? Ben sana mal vermiş. İhsanda bulunmuştum. Sen bunlar- dan ahretin için ne gönderdin? Diye soracaktır. O kimse sağına soluna bakacak hiçbir şey göremeyecektir. Sonra önüne bakacak cehennemi görecek. Öyleyse yarım hurma ile de olsa, kendini ateşten korumaya gücü yeten, bunu yapsın. Buna gücü yetmeyen, bari güzel sözle kendini kur- tarsın. Çünkü bir iyiliğe ondan yedi yüz katına kadar se- vap verilir. Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.
Tekrar şunları söylemiştir.
“Hamd Allah’a mahsustur. Ona hamd eder ve kötü iş- lerinden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz. O’nun saptırdığını da kimse doğru yola koya- maz.
Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet ederim. O bir- dir: eşi ortağı ve benzeri yoktur.
Sözlerin en güzeli Allah’ın kitabıdır. Allah’ın kalbini Kur’an ile süslediği, küfürden sonra imana soktuğu Kur’an-ı diğer sözlere tercih eden kimse felah bulup kur- tulmuştur.
Allah’ın sevdiğini, seviniz. Allah’ı bütün kalbinizle se- viniz. Allah kelamı Kur’an’dan ve zikirden usanmayınız.
Allah’ın kelamına karşı kalbiniz katılaşmasın.
Yalnız Allah’a kulluk edip ibadetinizde O’na hiçbir şey ortak yapmayınız. O’ndan hakkıyla sakınınız. Yaptığı- nız iyi işleri dilinizle doğrulayınız. Aranızda Allah’ın rah- met ve merhametiyle seviniz.
Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.” (İbn-i Mace, sünen:1/343+Kısas-ı Enbiya:1/176+Asr-ı saa- det:2/829)
b- Veda Hutbesi
Allah Resulu (sav) Arafat’ta 124 bin kişiye şöyle hitap etmiştir:
“Hamd Allah’a mahsustur. O’na hamd eder. O’ndan yardım isteriz. Allah kime hidayet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidayete er- diremez. Şahadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir, eşi, ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şahadet ederim ki. Muhammed o’nun kulu ve Rasulüdür.
Ey Nâs! Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum belki bu seneden sonra sizinle bir daha beraber olamayacağım.
İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu ay- larınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl mu- kaddes bir şehir ise canınız, malınız, namus ve şerefiniz de öyle mukaddestir. Her türlü tecavüzden masundur.
Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklara dönüp de bir birinizin boy- nunu vurmayınız. Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulun- mayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak hıfzetmiş olur.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu sahi- bine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altın- dadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız. Allah’ın emriyle bun- dan böyle faizcilik yasaktır. Cahiyetten kalma bu çirkin adetti, her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmuttalib’in oğlu amcam Abbas’ın alacağı faizdir.
Ashabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Ab- dulmuttalib’in torunu Rabia’nın kan davasıdır.
Ey Nâs! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu ko- nuda Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldığımız onların namus ve ismet- lerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadın üzerinde hakkınız onların da sizin üzerinde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, aile namusu ve şerefi- mizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınızı aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dö- vüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hak- ları ise, örfe göre her türlü (Meşru ihtiyaçlarını) yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
Mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sım- sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emanetler, Allah’ın kitabı Kur’an ve onun peygamberinin sünnetidir”
(Müslim 2/868+Buhari:1/61+R.263+701+Muslim 2/1654)
c- Son Veda Konuşması
Allah Rasûlü (sav) vefatından önce odasından çıkıp Allah’a hamd ettikten sonra şöyle dedi:
“Ey Nas: Her kimin arkasına bir kamçı vurmuş isem işte sırtım gelsin vursun. Kimin bende alacağı varsa, işte malım gelsin alsın. Benim yanımda en sevgiliniz, üzerimde hakkı varsa onu burada isteyen veya helal edendir. Böylece Rabbime yüz akı ile kavuşurum.”
(Öğle namazı kılındıktan sonra devam etti)
“Ey Nas! Kimin üzerinde başkasına ait bir hak varsa ayıplanmaktan çekinmesin sahibine ödesin. Bu arada ayıp- lanmak, ahirette mahcup olmaktan hayırlıdır.
Allah bir kulunu dünya hayatı ile kendi nezdindeki ahiret saadetini seçmekte serbest bıraktı. Okul, ahret saa- detini seçti. Ebu Bekir (ra) ağlıyordu O’na:
-Ey Ebu Bekir, ağlama, samimi arkadaşlığı ve malı fe-
dakârlığı ile bana en çok yardım eden Ebu Bekir’dir. Dün-
yada dost edinseydim şüphesiz Ebu Bekir olurdu. Fakat İs- lam kardeşliği şahsı dostluktan üstündür. Ebu Bekir’in kinden başka evlerin mescide açılan kapılarını kapatınız.
Ashabım! Peygamberinizin intihalini düşünüp telaş ettiğinizi işittim. Hangi peygamber ümmeti arasında ebedi kalmıştır? Biliniz ki bende Rabbime kavuşacağım. Biliniz ki siz de bana kavuşacaksınız. Buluşacağımız yer Kevser havuzunun kenarıdır. Benimle orada buluşmak isteyenler ellerini, dillerini günahtan çeksinler.” (Ebu Bekir (ra)’ı ve- kil bırakıp odasına çekildi.)
Buhari:1/119-120+4/213+5/145