PEYGAMBER (AS) NELERİ ETMİŞTİR?

Peygamber (as) güçlü, kuvvetli Müslüman istemiş, bunun için de spor yapmayı tavsiye etmiĢtir. Mesela;

  • Peygamber (as) ünlü pehlivan Rükane İbni Abdiyezid ile güreşmiştir. Bu zat peygamberimize:
  • “Beni yenersen Müslüman olacağım” der.

Peygamber (as) kendine güvenen bu pehlivanla güreşe tutuşmuş ve yenmiştir.

  • *               *
  • Allah (cc) Kur’an’da: “Düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve atlar hazırlayın.” (En’fal:60) buyurmuştur. Bunun için peygamber (as) ata binmeyi tavsiye etmiĢtir. At yarışları yapmıştır. Çünkü; Kur’an’da, “Allah binmeniz için atları yarattı.”

(Nahl:8) buyrularak ata  binmek tavsiye edilmiştir.

  • Peygamber (as) atıcılığı, ok atmayı tavsiye etmiĢtir: Enfal Sûresi’nin 60.ayetini açıklarken: “Bilesiniz ki kuvvet atmaktır diye üç defa tekrar etmiştir.” Ebu Davut Cihad:24)

 Bir hadislerinde de: “Oklarınızla eğlenmek ve oyalanmaktan geri durmayın.” Buyurmuştur. (Müslim, İmaret:168)

 Riyaz üs – Salihın’de geçen bir hadiste ok için şöyle ifade edilmiştir: “Allah, bir ok yüzünden üç kişiyi cennetine koyar. Bunlar; oku yapan, oku atan ve oku atana veren.”

          Bir başka hadislerinde de: “Ok yarışı yapın. Yalın ayak yürüyün.” Buyurmuştur.

(Prof.Dr.İ.Canan, Pey-gamber Sünnetinde Terbiye:S.259)

  • *               *
  • Peygamber (as) koĢmayı tavsiye etmiĢtir: Kendisi de koşmuş, yarışmıştır ve şöyle buyurur: “İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için bir hasene vardır.” (Age:259)
  • *               *
  • Peygamber (as) ın bir tavsiyesi de yüzmektir: Çocukları-nıza yüzmeyi öğretin.” (Age:258)

Sağlam bir vücuda sahip olmak için peygamber (as) spor yapmayı, bilhassa güreşmeyi, ata binmeyi, atıcılığı, yüzmeyi ve koşmayı tavsiye etmiştir.

 Peygamber (as) ahlâkî olmayan, insanı tembelliğe iten, kulluk ve sosyal görevlerinden alıkoyan, zamanını israf eden insanlar arasına kin ve nefret sokan, oyun ve eğlencelere müsaade etmemiş, aksine onlardan men etmiştir.

  • *               *
  • “Peygamber (as) sünnet olmayı tavsiye etmiĢtir: Sünnet olmak, Peygamber (as) ın hayat verici sünnetlerinden biridir. Peygamber (as) çocukların sünnet ettirilmesini emretmiştir. 

 Bir hadislerinde: “Peygamberlerin âdetlerinden on şeyden biri sünnet olmaktır.” (İbni Mâce Taharet:294) buyurur.

 Ebu Hureyra’dan nakledilen bir hadiste de: “Hz.İbrahim’in seksen yaşında sünnet olduğu bildirilmiştir.” (Buhari İsti’zan:51)

      Peygamber (as) şöyle buyurur: “Beş şey fıtrattandır:

  • Tırnakları kesmek,
  • Bıyıkları kısaltmak,
  • Etek tıraşı olmak,
  • Koltuk altı kullarını yolmak,
  • Sünnet olmak.”  

(B.Hadis Külliyatı:3/5909)

  • *               *

 Sünnet, bazılarının iddia ettiği gibi basit bir operasyon değildir. Bugün sünnetin faydalarını keşfeden yabancı ilim adamları sünnet olmayı tavsiye ediyor ve çocuklarını sünnet ettirmektedir.

“Birleşmiş milletler bünyesindeki Dünya Sağlık Örgütü WHO tarafından yapılan araştırmaya göre, Afrika’da sünnetin yaygınlaştırılması halinde 20 yıl içinde 6 milyon çocuk HİV/AIDS virüsüne yakalanmaktan kurtulacağı açıklanmıştır.

 Ayrıca; Dünya Sağlık Örgütü ile UNAIDS Uzmanları, AIDS hastalığına yol açan HIV virüsünden korunmada sünnet ettirmeyi tavsiye etmiştir. (19.03.2007 – Yeni Şafak)

 İlim adamlarına göre sünnet, penis kanseri riskini önler, kansere, frengiye, bel soğukluğuna, rahim kanserine ve AIDS’e karşı özel koruma sağlar.

        Alman Prof.Dr.W.Kiessling şöyle bir öneride bulunmuştur: “Sünnet, temizlik için şarttır.

Ayrıca penis kanserini önler. Hatta eşinin rahim kanserine bile engel olur. Bence bütün

Alman çocuklarını sünnet ettirmeliyiz.” (12.07.1972,Tercüman)

      Sünnet olmak mikropların barınmasını önlediği için sağlık açısından gereklidir.

      Ahlâki açıdan nefse, şehvete düşkünlüğü azaltır.

      Ruhi açıdan da sünnet olmak çocuğa kimlik kazandırır ve ruhen olgunlaştırır.

 Peygamber (as) göz sağlığına çok önem vermiĢtir: Bu konuda şu tavsiyelerde bulunmuştur:

  • “İsmid (sürme taşı) çekin. O gözü açar ve kirpikleri besler.” (Tirmizi, Libas:23)
  • *               *
  • Gözü ağrıyan birisine Hz. Peygamber (as) “Sabur ile tedavi et.” Buyurdu. (Müslin, Hac:89)
  • *               *
  • “Mantar suyu göze şifadır.” (Tirmizi, Tıb:22)
  • *               *
  • Said İbni Zeyd, Peygamber (as) şöyle buyurdu der: “Mantar, kudret helvası cinsindendir. Suyu göze şifadır.” (Buhari, Tıb:20)
  • *               *
  • “Abdest alırken gözlerinize su içiriniz.” Buyuran Peygamber (as) göz sağlığı için bunun gerekli olduğunu bildirmiştir. Doktorların ifadesine göre, göze sık sık suyun temas etmesi, trohom hastalığına karşı koruyucudur. 

 Bir İngiliz doktor, gözünden rahatsız olan hastasının Müslüman olduğunu öğrenince şaşırmış: “Günde beş defa abdest alanlarda bu hastalığın olmaması lazım.” Demiştir.

  • *               *

      Peygamber (as) ağlamayı ve gözden yaş akmasını tavsiye etmiştir. Şöyle buyurur:

  • Bir göz yaşarırsa, Allah o gözü taşıyan bedeni ateşe haram kılar. Yanağına bir damla akarsa, o yüze karanlık ve horluk arız olmaz…” (Ramuz el-Ehadis:371/8)
  • *               *
  • Gözlerinden Allah korkusundan sinek başı kadar yaş çıkan hiçbir kul yoktur ki, o yaşlar yüzüne aksın da onun yüzüne ebeden ateş dokunsun.” (Age:386/1)

 Peygamber (as) Sih Merri’ye “Kur’an oku!” der. Kur’an okunur. Peygamber (as): “Hani göz yaşların?” demiş ve şöyle buyurmuştur: “Kur’an okurken ağlayın. Ağlayamazsanız ağlar gibi yapın.” (Bak: İsra:109)

  • *               *

      Psikolog Dr.Ulrich Beer: “Yerinde ağla, çok yaşa.” Demiştir.

Göz yaşı eksikliği, kuru göz hastalığına neden olur. Görme zayıflar, körlüğe kadar gidebilir. Çünkü ağlama esnasında vücudun ağrılarını gideren Leuzin Enkophalin denilen bir madde salgılanır. Ayrıca vücutta zarar veren prolaktin denilen madde ancak gözyaşı ile vücuttan atılır.

 Opr.Dr.Erol Demir: “Göz yaşı kapakla gözün saydam tabakası arasındaki kayganlığı ve ikisi arasındaki hareketi kolaylaştırır. Kimyevi maddeler ihtiva eden gözyaşı, gözün beslenmesinin yanı sıra, zararlı mikroplara karşı da anti bakteriyel maddeler üretir.” Der.

  • *               *

 Ağlamanın göze faydaları çoktur. Doç.Dr.Kuddusi Erkılıç: “Gözün sağlıklı olarak görevini yerine getirebilmesi için göz yaşı vazgeçilmez bir unsurdur. Göz yaşı; göz yaşı bezi ve göz yaşı hücreleri tarafından üretilir. Göz yaşı gözü temizler ve hücrelerin yenilenmesini sağlar. Ayrıca göz yaşı, göze giren yabancı maddelerin dışa atılmasını sağlar. Kuru göz hastalığını önlemek için zaman zaman ağlamak göz sağlığı için faydalıdır.”  (27.11.2002 – Vakit) demiştir.

 Sevinçten veya üzüntüden dolayı ağlamanın başta depresyonu önlemek üzere insan için bir çok olumlu etkilerinin olduğu ilim adamları tarafından açıklanmıştır.  Fransız psikiyatris Patrick Lemoine: “Ağlamak, depresyona iyi gelir.” Demiştir.

 Ağlamak, insanın boşalmasına, korku, kin ve nefret duygularının yatışıp rahatlamasına neden olur.

 Opr.Dr.Aydın Yıldırım: “Göz yaşı, görme kalitesini arttırır. İçerdiği doğal antibiyotiklerle gözün enfeksiyonlardan korunmasını sağlar. Göz yaşı olmazsa kur göz problemine yol açar.” Demiştir. (Yeni Şafak:22.08.2007)

  • *               *

 Peygamber (as) anne sütünü ve süt içmeyi tavsiye etmiĢtir: Çocuğun emzirilmesi, annenin de babanın da görevidir. (Bak: Bakara: 233)

      Peygamber (as): “Süt şifadır.” Buyurmuştur. (Ramuz el-Ehadis: 249/13)

  • *               *

 Başka bir hadislerinde de: “İnsan yediğinden ibarettir. Süt, karakteri değiştirir.” Buyurarak sağlıklı ve iyi huylu kimselerin emzirmesini istemiştir. Çünkü süt ile beraber hastalığın geçtiği ve huyun geçtiği tespit edilmiştir.

  • *               *

 Uzmanlara göre anne sütü ilâhi bir mucizedir. Süt besleyicidir, besin kaynağıdır, şifa kaynağıdır. Çocuğun gelişmesi ve büyümesi ile beraber çocuğun ihtiyacına göre sütün özelliği değişir. Süt, bir çeşit aşıdır. Sütün çocuk açısından sindirim problemi yoktur. Anne sütü ağrıyı keser, ayrıca tedavi edici özelliği de vardır. Süt emen çocukların biberonla beslenen çocuklara göre kan alınırken, iğne vurulurken daha az acı çektiği tesbit edilmiştir. Uzmanlara göre anne sütü, içerdiği kimyasal sebebiyle doğal ağrı kesicidir.

 Süt emilmesi, anne için de faydalıdır. Çocuk emdikçe ağrılar, kanamalar asgariye iner, stres azalır. Emzirme, kanser riskini de azaltır. Anneyi rahatlatır.

 Anne sütü ile beslenen çocuklarda süt zeka gelişmesini sağlar. Ayrıca; anne sütü, bebek ölümlerini azaltır. Çocuğun ruhi gelişmesini sağlar.

 İskoçya’da Glasgow Kraliyet Çocuk Hastanesinde 32.000 çocuk üzerinde yapılan araştırmayı yürüten ekibin başkanı Dr.John Reilly, “Bulgularımız, anne sütü ile beslenmenin, çocukta görünen şişmanlık riskini azalttığını gösteriyor” diye özetliyor görüşlerini. Anne sütü, çocuklarda şişmanlığı önlemekle, ileri yaşlardaki şişmanlığı da ciddi ölçüde engel oluyor. Zira, yapılan araştırmalar, şişman çocukların ileriki yaşlarda da şişman olmaya ve şeker hastalığı ile kalp hastalıkları başta olmak üzere aşırı kiloyla ilgili hastalıklara yakalanmaya eğilimli olduklarını gösteriyor.

*                 *               *

    Sağlıklı yatıĢ biçimi olma-dığından yüz aĢağı yatmamayı tavsiye etmiĢtir.

      Ebu Zer (ra) şöyle anlatır:

  • “Ben yüzü koyun yatıyordum. Peygamber (as) ayağının ucu ile dürtüp „Bu yatış yanlış. Cehennem ehlinin yatışıdır.’ Buyurdu.” Der. (Prof.Dr.İ.Canan, Hadis Ans:1123)

 Kalbin üzerine yatışın ve yüz aşağı yatmanın insanı yorduğu ve sağlık açısından uygun olmadığı bildirilmiştir.

  • *               *

      Peygamber (as) çörek otunu tavsiye etmiĢtir. İöyle buyurur:

  • Bu kara taneyi (çörek otunu) kullanın. Zira onda ölümün dışında her şeye şifa vardır.” (Buhari, Tıp:121)
  • Çörek otu, ölümden başka her derde devadır. Birçok hastalığa şifadır.” (Buhari, Tıp:14)
  • *               *

      Çörek otu faydalı bir tohumdur. Unutkanlığa karşı şifadır.

 Kanser hastalığına yakalanan bir kardeşimiz. “Peygamberim bunu tavsiye ediyorsa, bu şifadır diyorsa” deyip çörekotu ile doktorunu şaşırtan bir şekilde iyileşmiştir.

 Elinde siğil olan birine Peygamber (as) şunu tavsiye etmiştir: “Çörek otunu döv, sirke ve bal ile karıştır üzerine sür.”

  • *               *

              Peygamber (as) ın tavsiyele-rinden biri de kuru üzüm ve hurmadır. İöyle buyurur:

      Hz.Said (ra) Peygamber (as) şöyle dedi der:

  • “Kuru üzüm ne güzel bir yiyecektir. Sinirleri yatıştırır, gazabı giderir. Ağız kokusunu güzelleştirir. Balgamı keser. Sinirleri güçlendirir. Yorgunluğu giderir ve benzi düzeltir.” (Ramuz el-Ehadis:318/11 + 452/8) buyurduğunu nakleder.
  • *               *

     Hurma için de Ģöyle buyurur:

  • “Kim her sabah acve denilen hurmadan yedi adet yerse, ona o gün zehir ve sihir zarar vermez.” (Buhari, Tıp:52)
  • *               *

Allah Rasulünün tavsiyelerin-den biri de zeytin yağıdır.

 Zeyd İbni Erkam: “Allah Rasulü (sav) zeytin yağını bize tavsiye etti.” Der. (Tirmizi Tıp:25)

      Bir hadislerinde şöyle tavsiye etmiştir:

  • “Zeytin yağı yeyin ve sürünün. O, mübarek bir ağacın meyvesidir.” (İbni Mace, Et’ime:34)

     Zeytin yağını limonla karıştırıp ağrıyan yere sürüldüğü zaman şifa olacağı söylenir.

  • *               *

     Peygamber (as)ın tavsiyele-rinden biri de baldır. İöyle demiĢtir:

  • Hastalarınıza bal şerbeti içiriniz.” (Buhari, Tıp:4)
  • İshal olanlara bal şerbeti içiriniz.” (Buhari Tıp:24)

      Balın yaraları iyileştirdiğine dair bir doktorun ifadesi şöyledir:

 Evinde tamir yaptığı sırada elektrik çarpması sonucu ayaklarındaki varisleri patlayarak, açık yara haline gelen 77 yaşındaki Tursun Bay, uygulanan ballı bant tedavisiyle sağlığına kavuştu. Bay’ın tedavisini yapan İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Opr.Dr.

Mustafa Karaçelik, kaza sırasında elektriğin hastanın vücudundan yere temas eden ayaklarından çıktığını bu sırada varisleri  patlatarak yara haline getirdiğini belirtti. Dr.Karaçelik, 2002 yılından bu yana kaçak yapan damarları endoskopik yöntemle bağlayarak, yara ve varis tedavisi yaptıklarını, normal pansumanla toparlanmayan yaraları ise Bay’da kullandıkları gibi ballı bantlarla iyileştirdiklerini kaydetti.

 Ameliyat yapmadıkları hastaların tedavilerinde de balı kullandıklarını ifade eden Dr.Karaçelik, “Bal yara tedavisinde yüzyıllar önce de kullanılıyormuş. Bal, doğal bir mikrop öldürücü ve yara toplayıcı. İçinde bulunan dezenfektan madde, özellikle yarayı derleyip toparlıyor, enfeksiyonu kurutuyor. Ballı tedaviden oldukça iyi sonuçlar alıyoruz” dedi. Vatandaşın kemiğine kadar inen yarayı ballı bantlar sayesinde birkaç ay içinde iyileştirdiklerine dikkati çeken Dr. Karaçelik, “Hastanız yaşlı olduğu için normalde yaralar geç kapanır ama bu tedavi yöntemiyle çok kısa sürede toparlandı” diye konuştu. (13.06.2007, Yenişafak)

                Cenab-ı Allah da Nahl Sûresi’nin 68. – 69. ayetlerinde balın şifa olduğunu belirtmiştir.

      Peygamber (as)ın birkaç tavsiyesi de şöyledir:

  • “Sirke ne güzel katıktır.” (Müslin, Eşribe:167)

*                 *               *

  • “Sinamiki (kimyon) şifadır. (Ramuz el-Ehadis:259/10)

*                 *               *

  • Ateşli hastalıklarda soğuk su ile duş almayı ve baygınlıklarda ve sıcaktan dolayı baş ağrısın da soğuk duş almayı tavsiye etmiştir.

*                 *               *

  • “Nar şurubu içiniz. Narı daneleri birbirinden ayıran yerleri ile beraber yeyiniz. Zira nar, mideyi temizler.” (Müsned:5/382)

Sonuç olarak Peygamber (as)’ın tavsiylerinden bazıları Ģunlardır:

  • Güreş, ata binmek, ok atmak, koşmak ve yüzmek,
  • Sünnet olmak, tırnak kesmek, fazla kılları tıraş etmek,
  • İsmid, sabur, mantar suyu kullanmak,
  • Gözlerin su ile yıkanması ve ağlamak,
  • Anne sütü ve çocuğun emzirilmesi,
  • Çörekotu, kuru üzüm, hurma, zeytin yağı, bal,
  • Kan aldırmak,
  • Az yemek yemek,

    Allah Rasûlü (sav) Ģunları da yasaklamıĢtır:

  • Alkol ve alkollü içecekler,
  • Domuz,
  • Kan,
  • Leş, boğulan hayvan,
  • Köpek artığı,
  • Vahşi hayvan eti, sütü,
  • Diri hayvandan koparılan et parçası,
  • Çok yemek yemek
0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir