OTUZ SEKİZİNCİ GÜN

Euzubillahimineşşeytanirracim

Bismillahirrahmanirrahim

GÜNLÜK PROGRAM:

A-ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

57-EL–HAMİD: Kendine hamd edilen, şükredilendir.

58- EL-MÜBDİ: Emsalsiz yaratıcıdır.

B-GÜNÜN AYET VE HADİSİ:

  1. Ayet: “Sen yumuşak davrandın, eğer kaba ve katı yürekli olsaydın,

şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi” (Al-i İmran:159)

  • Hadis: “Olgun Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların zarar

görmediği kimsedir” (R.Salihın:1596)

* * *

İslam’da, insanların eksikliklerini aramak, kusur bulmak kusurları yüze vurmak yoktur. Af ve hoşgörülü olunacaktır. Utandırıcı olunmayacaktır.

Bizim peygamberimiz af peygamberi, merhamet peygamberi ve hoşgörü peygamberidir.

Hoşgörülü olmak hem inancımız hem sağlık açısından hem de toplum açısından çok önemlidir. İntikam, taşkınlık, öfke, kötü huylu insanların işidir.

Allah olgun Müslümanlar için şöyle diyor:

-“Onlar öfkelendiklerinde, öfkelerini yenip bağışlarlar” (Şura: 37)

Peygamberimiz, kendisine ve inananlara karşı çok aşırı gidip taşkınlık edenlere karşı bile beddua etmemiş, Allah’ım onları affet, bilmiyorlar” demiştir.

Müslüman ayıp, kusur görmeyecektir. Kendi kusurunu görecektir. Bir hadislerinde peygamberimiz: “Bir kimse, bir kardeşini bir ayıbından dolayı ayıplarsa, kendi o ayıbı işlemeden ölmez” buyurur (Tirmizi, Kıyamet: 2620)

Hoşgörülü olmayanlar, kavgacı olur, şerli olur, kendi de huzurlu olamaz. Hayatta mutlu ve başarılı insanlara bakacak olursak hep iyi niyetli ve hoş görülü kimseler olduğu görülecektir.

Tarihte en güzel hoşgörü örneklerini peygamberimizden sonra Müslüman Türkler göstermiştir. Yabancılar bunun için Türk idaresini tercih etmiştir. Eğer hoşgörülü davranılmasaydı üç kıtada Hıristiyan da, Yahudi de kalmazdı.

Sonuç olarak, af eden, geniş düşünen, olaylara iyi yönden bakan, bir şeyin iyi tarafını da gören kimseler hep kazanmıştır.

C – SÖZÜN ÖZÜ:

  1. –“Eşek ölür semeri kalır. İnsan ölür eseri kalır” Doğru.
  2. –“Fakirden sakın geç, zengine dokun geç” Acımasızlığın yayılmasına neden olur” Yanlış.

D – BİR OLAY:

Hoca bir köye gitmiş camide konuşma yapmış abdesti anlatmış ve demiş ki: –              Her abdest aldıktan sonra üç yudum su içmek sünnettir, sevaptır. Aradan bir Ramazan geçmiş, bayram konuşması yapmak üzere o köye tekrar gelmiş, konuşmuş namaz kılınmış, bayramlaşırken sormuş : “Nasıl Ramazan geçirdiniz?” Köylü hep bir ağızdan:

–           “Allah razı olsun hocam, sayende çok güzel bir ramazan geçirdik, bol bol abdest aldık” demişler.

Dini konuları menfaatimize uygun veya tersinden anlamamak gerekir.

E – BİR DAVRANIŞ:

Kur’an nasıl okunur ve nasıl dinlenir?

  • Kur’an kutsal kitabımızdır. Allah’tan bize emanettir. Onun için Kur’an-a saygı duymalıyız.
  • Kur’an-ı yere koymamalıyız.
  • Abdestsiz ellememeliyiz.
  • Fatiha suresi üstte olacak şekilde  koymalıyız.
  • Kur’an-ın üstüne başka bir şey  

koymamalıyız.

  • Kur’an dinlerken sigara içmemeliyiz,  

ayak ayak üstüne atmamalıyız. Saygı ile dinlemeliyiz.

  • Kur’an para ile okunmaz ve okutturulmaz.
  • Kur’an okurken dinlerken düzgün oturulur.
  • Allah: “Kur’an okunduğu zaman onu  

dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin” (A’raf:204) buyurur

  • Kur’an-a el basılıp yemin edilmez.  

Kur’an yemin kitabı değildir.

F – SAĞLIK İÇİN:

 Sağlığın kıymetini bilelim:

 Büyüklerimiz bir nefeslik sağlığı nimet  olarak görmüştür. Peygamber (as) şöyle demiştir.

-“Sağlık ve boş vakit, insanların çoğunun aldanıp değerlendirmediği iki nimettir ” (Buhari, Rikak:1)

 Bir hadislerinde de :

-Allah’tan dünyada ve ahirette lütuf ve afiyet isteyin buyurur. (İbni Mace, Dua:5). Bu hadise göre; hastalıklardan korunduğumuz gibi Allah’tan sağlık, sıhhat vermesi için dua etmemizi tavsiye etmiştir.

Peygamberimiz, bir hastayı görünce veya ziyaret edince şöyle dua

etmiştir:

-“Ey Rabbim! Şu hastalığı gider, şifa ver. Ancak sen şifa verirsin’’ (Buhari, Tıp:40). sağlığın kıymeti hasta olunca, hayatın kıymeti ihtiyarlayınca anlaşılmamalıdır. Önceden kıymeti bilinip değerlendirilmelidir.

G – DİN BİLGİSİ:

Namazı düşüren özürler nelerdir?

  1. Hayız ve nifaslı olan kadın namaz  

Kılmaz.

  • Akıl hastası namazdan sorumlu değildir.
  • Baygınlık, koma hali beş vakit namaz müddetini geçerse, o namazları kılmaz.
  • İslam’a girenin önceki namazları  kılınmaz.
  • Kendini bilmeyen, bunak ve ihtiyar  namazdan sorumlu değildir.
  • Buluğ çağından önce çocuk namazdan sorumlu olmaz.

Sarhoşluk, kalp temizliği bahaneleri veya namazımızı falan kıldı iddiaları namazı düşürmez.

Camiye gitmemek için özürler:

  1. Gidemeyecek kadar ihtiyarlık ve yaşlılık,
  2. Sağlık açısından bir tehlike varsa,
  3. Hava şartları müsait değilse,
  4. Malının çalınma durumu varsa,
  5. Baktığı hasta varsa,
  6. Cami çok uzaksa,
  7. Özürlü ise, başkalarını rahatsız  edecekse,
  8. İlmi çalışma, araştırma yapıyorsa,  camiye gitmeyebilir.

Cumaya gitmeye engeller:

  1. Gidemeyecek kadar rahatsız ve  

ihtiyarsa,

  • Körlük, kötürümlük varsa,
  • Yolcu ise,
  • Mal can korkusu varsa,
  • Hava ve yol şartları uygun değilse,
  • Hastası varsa,
  • Hapis durumu varsa o kişi Cuma  kılındıktan sonra öğle namazı kılar.  

Öğrenci, memur da böyledir.

H – BİR DUA EDELİM:

-“Allahümme ağni ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike” (Allah’ım zikrimi şükrümü ve ibadetimi arttır, bana yardım et)

I–AYETE’L KÜRSİYİ EZBERLEYELİM:

Ayete’l kürsi tekrar:

İ – BUGÜN NELER ÖĞRENDİK?

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir