ONUNCU GÜN
Euzubillahhimineşşeytanırracim
Bismillâhhirrahmânirrahim
GÜNLÜK PROGRAM:
A- ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ:
10- El-MÜTEKEBBİR: Her zaman büyüklüğünü gösterendir.
B- GÜNÜN AYETİ VE HADİSİ:
- Ayet: “Kararını verdikten sonra artık Allah ‘a dayanıp güven.Allah
bizeyeter. Ne güzel vekildir.” (Ali İmran: 159-179)
- Hadis: “Eğer Allah’a gerçekten tevekkül etseydiniz: kuşlar gibi
rızıklandırılırdınız. Onlar sabah yuvalarından aç ayrılırlar, akşam tok dönerler.” (Tâç: 5/205)
Tevekkül, her çalışmayı yaptıktan, bütün tedbirleri aldıktan sonra işi Allah ‘a bırakmak, Allah ‘a dayanıp, Allah ‘a güvenmektir.
Kur’an da Allah şöyle emrediyor: “ Eğer gerçekten Allah ‘a iman ediyorsanız, Allah ‘a tevekkül ediniz. ” (Maida: 23)
İbrahim Peygamber, eşi Hacer’le oğlu İsmail ‘i Kabe’nin bulunduğu yere bırakıp, arkasını döndüğü zaman Hacer sordu:
- Nereye gidiyorsun? Bunu Allah mı emretti? O:
- “Evet “ deyince Hacer: “Öyleyse Allah bize yeter. O bizi korur” dedi.
İbrahim Peygamberi Nemrut ateşe atınca Cebrail, “Yardım edeyim mi?” deyince “Bana Allah yeter” dedi.
Hicret sırasında Peygamberimizle beraber Ebu Bekir (ra) da vardı. Takip edenler iyice yaklaşınca Ebu Bekir (ra): “Geldiler!” deyince Peygamberimiz: “üzülme Allah bizimle beraberdir” dedi.
Tevekkül yanlış anlaşılmamalıdır. Maddi manevi elden gelen yapılmalı ondan sonra Allah’a güvenilmeli, sonucun iyi olması Allah ‘dan beklenmelidir.
Öğrenci dersini iyice çalışacaktır, ondan sonra “İnşallah iyi not alırım” diyecektir.
Çiftçi tarlayı ekecektir, sulayacaktır ondan sonra iyi mahsul bekleyecektir.
Hasta ilacını kullanacak, ondan sonra Allah ‘dan sağlık isteyecektir.
Hz. Ömer, oturan bir guruba “siz ne yapıyorsunuz?” demiş, onlarda: “Biz Allah’a tevekkül ettik” demişler. Hz. Ömer: “Siz tembellersiniz ”diyerek onları azarlamıştır.
Devesini bırakıverene Peygamberimiz sormuş:
- Deveni ne yaptın?
- Allah ‘a havale ettim.
Bunun üzerine Peygamberimiz ona:
- “Deveni sağlamca bir yere bağla ondan sonra tevekkül et” demiş ve tevekkülün nasıl olacağını ifade etmiştir.
C- SÖZÜN ÖZÜ:
- “Göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün.” Doğru.
- “Abdal, salak, manyak, o ha!.. Çüş!..” yanlış. Kötü söz sahibine aittir.
D- BİR OLAY:
İsa Peygamber bir gün kendine inananlara sormuş:
- Bir kardeşinizin uyurken rüzgar orasını burasını açsa ne yaparsınız?
Havarileri şu cevabı verir:
- Açılan yerlerini örteriz. İsa Peygamber bunun üzerine der ki:
- Hayır siz öyle yapmıyorsunuz? Kardeşlerinizin gizli hallerini araştırıyorsunuz ve başkalarına söylüyorsunuz.
Ayıp örtenin ayıbını Allah örter. Ayıp araştıranın ayıplarını yüzüne vurur.
E- BİR DAVRANIŞ
Sokak ve sokaktakilere fazla güvenilemez. Güvenen zarar görür.
Bir defa yaşça büyük olanlarla arkadaş olunmaz. Herkes kendi yaşıtı ve kendi cinsinden arkadaş seçmelidir. Kızın kız arkadaşı olur. Erkeğin erkek arkadaşı olur. Karşı cinsten arkadaşlığa dikkat etmeyenler derslerinde, işinde ve hayatında başarılı olamazlar.iffet ve namus duyguları zayıf olur ve hayatları söner.
- Sokakta bir şey sorana,
- Arabasına davet edene,
- Adres sorana, bizi falan yere götürü ver diyene,
-Beni annen veya baban gönderdi diyene,
- Bizi bir yerlere davet edene,
- Yiyecek içecek ikram edene,
-Bizi evine, eğlenceye davet edene, son derece dikkat etmeliyiz.
Kimseye tam güvenmemeliyiz.
Yani bize değişik yollarla ve kötü niyetle yaklaşmak isteyenlere karşı uyanık olmalıyız. Sahte sevgilerin altında kötü şeylerin olabileceğini unutmamalıyız.
F- SAĞLIK İÇİN
İbadetler insan yararına emredilmiştir. İnsanın yapıp da fayda göremeyeceği hiçbir ibadet yoktur. Her ibadetin maddi ve manevi faydaları vardır. Meselâ: oruç Peygamberimiz : “Oruç tutun sağlıklı olun” buyurmuştur.
Orucun yararları kısaca şöyle özetlenebilir:
-Oruç insan için önemli bir şifa kaynağıdır.
-Oruç, sindirim organlarının dinlenmesini sağlar, tıpkı bir fabrikanın yıllık bakımı gibi
- Oruç kan basıncını düşürdüğü için kan dolaşımını rahatlatır, kalbi rahatlatır, damar sertliklerini önler.
- Sinir sistemini rahatlatır. Oruç tutan diğer zamanlar gibi gergin, sinirli olmaz, daha rahat olur. Onun için suç oranı Ramazan da düşer. Oruç en güzel perhizdir.
- Oruç insan iradesini güçlendirir.
Bir doktorun ifadesiyle : ‘Hiçbir hastalık yoktur ki orucun faydası olmasın.
Oruç, bıçağa lüzum duymadan yapılan ameliyattır. Vücuttaki zehirleri dışarı atma yoludur. ‘-Dr. Otto Buchirger.
G- DİN BİLGİSİ:
Özür nedir?
İbadet ve ibadet öncesi abdeste, gusle mani bir halin olmasıdır.
Özürlü kimdir?
- Adet hali üç günden az, on günden fazla olan bayan özürlüdür.
- Loğusalık kırk güden fazla devam eden bayan,
- Dokuz yaşından önce kan gören kız,
- Elli beş yaşından büyük adet gören kadın,
- Çok sık burun kanaması olan kimse,
- Devamlı ishali olan kimse,
- Vücudundan iltihap akıntısı olan kimse,
- İdrarını tutamayan, devamlı yellenmesi olan kimse,
- Kulağından gözünden, göbeğinden devamlı akıntısı olan kimse dinde özürlü sayılır.
Özürlü olan, her namaz vakti bitince abdest yeniler.
Vakit içinde aldığı abdestle her ibadeti yapabilir.
Bir insanın özürlü olabilmesi için, önce inançlı bir doktorla görüşür. Sonra da fetvaya ehil olan kimseden fetva alır. Kendi kendine ben özürlüyüm deyip çıkmaz.
Özürlü, ibadetlerden sorumludur. İslam kolaylık dinidir. O nasıl yapabiliyorsa, öyle yapacaktır. Nasıl namaz kılabiliyorsa, öyle kılacaktır.
Özürlünün bedenine elbisesine akıntı bulaşsa da gidere bildiği kadar giderir, ibadete devam eder.
Kefaret nedir? Ceza ödemek hatayı telafi etmek demektir.
- Namazı vaktinde kılamayan, kaza eder.
- Orucu tutamayan sonra tutar.
- Bile bile oruç bozan 61 gün aralıksız oruç tutar.
- oruç tutamayan, her oruç için bir fakiri sabah akşam doyurur.
- Yanlışlıkla birini öldüren, diyet öder+ 60 gün oruç tutar. Gücü yoksa tevbe eder.
- İhramlı iken yasağı çiğneyen, işlediği suca göre kefaret öder.
- Adak adayan, adağını yerine getirir.
- Yeminini bozan on fakiri sabah akşam doyurur. Veya giydirir veya ardı ardına üç gün oruç tutar.
H- BİR DUA EDELİM:
Bir hasta için yapılacak dua:
– “Her şeyin sahibi olan Allah’ın, bu kuluna şifa ver, sağlığına kavuştur.”
I- BİR DUA EZBERLEYELİM:
7- İKİNCİ KUNUT DUASI
İkinci kunut Duası:
“Allâhümme iyyâke na’büdü ve leke nusallî ve nescüdü ve ileyke nes’â ve nahfî dü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbek. İnne azâbeke bi’lküffâri mülhık.”
(Allah’ım! Biz ancak Sana ibâdet ve kulluk ederiz. Ancak Senin için namaz kılıp niyaz ederiz, yalnız Sana secde eder, yalnız sana koşarız. İbadetlerini sevinçle yaparız, rahmetinin çok olmasını ve devamını dileriz, azâbından korkarız. Şüphe yok ki, azâbın kâfirlere ulaşır.)
İ- BUGÜN NELER ÖĞRENDİK?