ÖNCE İMAN
İman, şüpheye yer kalmayacak şekilde iman esaslarına dil ile ve kalp ile tasdik etmektir.
İman, kelime-i tevhid ve kelime-i şehadetle başlar. Bir kimse,
- Allaha iman,
- Peygamberlere iman,
- Meleklere iman,
- Kitaplara iman,
- Ahiret gününe iman,
- Kaza ve kadere iman. Hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine iman ederse, Müslüman olur.
Bir müslümanın imanını koruyabilmesi için de:
- İman esaslarının tamamına şüphe götürmeyecek şekilde inanması,
- Ehl-i sünnet itikadına bağlı olması ve itikad bozukluğu bulunmaması,
- Kurana ve sünnete uygun yaşaması,
- İmanın gereği olan amellerle imanını kuvvetlendirmesi lâzımdır.
- İman etmeyenlerin akıbetini Cenab-ı Allah şöyle haber veriyor:
- “Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman, Allah’a inandık ve ona ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik.” Derler. (Mü’min:84)
- “Fakat azabımızı gördükleri zaman, imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah’ın kulları hakkında süre gelen adeti budur. İşte o zaman kafirler hüsrana uğrayacaklardır.” (Mü’min:85) 3. Asr sûresinde de:
“Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” buyurmuştur.
Ne mutlu iman nasip olanlara, ne mutlu iman edip kurtulanlara!
0
Tags :