ÖLÜM NEDEN GİZLİ TUTULMUŞTUR?
Ölüm haktır. Ayrıca gizli tutulmuştur. Nerede ne zaman ve ne şekilde öleceğini kimse bilemez. Gelecekten haber verdiklerini ve gizlilikleri bildiklerini iddia edenler bile ne şekilde öleceğini bilemez. Gelecekten haber verdiklerini ve gizliliklerini bildiklerini iddia edenler için burada alınacak ders vardır.
Cenab-ı Allah : “Hiçbir kimse yarın ne kazanacak, hiçbir nefis nerede ölecek bunu bilemez” (Lokman : 34 )
-“Her nefis ölümünü tadıcıdır.”(Ali İmran : 185)
-“Ölüm, mutlaka sizi bulacaktır. En sağlam kalelerin içinde olsanız bile” (Cuma : 8) buyuruyor.
İnsan ölümden kaçamaz, kurtulamaz. Mutlaka kendisi için tayin edilen ömrün sonunda, ölümün acısını tadacaktır.
Bunun için insan her an için ölüme hazır olmalıdır. Allah insana ömür vermiştir ve ölüme hazırlanmasını istemiştir. Hayat bir imtihandır. Hayatı iyi değerlendirmek lazım. Daha vaktim var. “Şu zaman şunu, şu zaman da şunu yaparım” diyerek gaflete dalmamak gerekir.
Yoksa kurtuluş fırsatını kaçırmış oluruz. Hayat o zaman pişmanlık vesilesi olacaktır.
Yunus der ki :
“Ölüm haberi gelmeden,
Ecel yakamız almadan,
Azrail hamle kılmadan,
Gel dosta gidelim gönül.”
Eğer ölümün vakti belli olsaydı. İnsan hayata bağlanmazdı. Dünyayı bırakıverirdi. Ölüm vakti belli olsaydı. Vakit yaklaştıkça insanın morali bozulacaktı. Bazı doktorların bazı hastalara ömür biçmesi durumunda olduğu gibi.
Kendisine ömür biçilenler sosyal görevleri, sosyal ilişkilerini normal devam ettiremezler. Boş vermişliğin içine sürüklenirler. Her şeyden ellerini ayaklarını çekerler. İslam da hayat, hep ümitle yaşanacaktır.
Nerede öleceğini, mezarın nerede olduğunu, tabutunun tahtasının hangi ağaçtan olduğunu ve ne sebeple, nasıl öleceğini bilemezsin, kimsede bilemez.
Allah sonumuzu hayretsin, demekten başka çare yok.
Kısaca eğer ölüm gizlenmemiş olsaydı, imtihanın önemi kalmazdı, her an ölüme hazır olunmazdı, ölenlerden de ibret alınmazdı. En önemlisi de hayata bağlanılmazdı. Doktorun birkaç yıl ömrün var dediği insandan birkaç gün sonra öleceğinden haberdar olmayan insan, daha zevkle, şevkle yaşar.