Ölülerle İlgili Şirk
Günümüzde dine göre değil bid’atlere göre yaşanıyor. Ölülere akla hayale gelmeyecek davranışlarda, isteklerde bulunuyoruz. Ölülerin kemiklerini sızlatacak, onlara azap verecek şeyler yapıyoruz.
Kabirleri, türbeleri tapınılan yerler haline getiriyoruz. Birçoklarının hayatını ölüler yönetiyor. Ölülerden yardım istenip şirk düşülüyor.
Kabirler, türbeler dua yeri, namaz yeri, adak yeri, mum yakma, bez bağlama ile istek yeri haline getirilmiştir. Kabirde yatandan şifa beklenerek şirke düşülüyor.
Türbelere akın eden insanların hepsinin beklentisi var. Hastalar var, hastası olanlar var, geçimi bozuk, işi bozuk olanlar var. Çocuk isteyenler var. Evlenmek isteyenler var. Üç İhlas bir Fatiha bekleyen insandan çok şey bekleniyor.
Türbelere kurbanlar kesiliyor, adaklar kesiliyor. Allah’tan başkası için kesilen hayvanın eti bile yenmez. Leş hükmündendir.
Kur’an’da şöyle bir uyarı var:
- “De ki: Ne dersiniz; size Allah’ın azabı gelse veya kıyamet gelip çatıverse size, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz söyleyin.”
“Bilakis yalnız Allah’a yalvarırsınız. O da sizden dilerse o belayı kaldırır ve siz ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz” (En’am:40-41)
- “Allah’la birlikte kimseye yalvarmayın” (Cin Sûresi:18)
Müslüman, namazların her rekatında dediği gibi: “Rabbimiz! Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet (yardım) umarız.” (Fatiha:5) diyecektir.
Diyanet işleri başkanlığı tarafından türbelere uyarı levhaları asılmıştır. Bu levhalarda şunlar yazılıdır:
- Para atılmaz.
- Adak adanmaz.
- Mum yakılmaz.
- Kurban kesilmez.
- El-yüz sürülmez.
- Bez, çaput bağlanmaz.
- Taş, para yapıştırılmaz.
- Türbelerin içinde yatılmaz.
- Yiyecek şeyler bırakılmaz.
- Eğilerek, emekleyerek girilmez.
- Türbe ve yatır etrafında dönülmez.
- Türbe ve yatırlardan medet (şifa)
umulmaz.
Bu uyarılara rağmen her türbede her gün aynı şeyler tekrar tekrar yapılmaktadır.
Bir insan türbeye gitse, bir şeyler yapsa ve yaptıklarının faydasını gördüğüne inansa, şirke düşmüş olur.