ÖLÜLERLE İLGİLİ ŞİRK
Bazı insanları ne yazık ki ölüler idare ediyor. Bu dinimizi bilmediğimiz için oluyor.
Düşünülürse ölen insanın bu dünya ile ilgisi kalmadığı için dünya ile ilgili tasarrufu bittiği için kendi elimizle gömüyoruz; mezar taşına da ihtiyacı olan ‘Ruhuna Fatiha’ yazdırıyoruz. Ardından hayır yapıp, ruhuna bağışlıyoruz.
Bu durumda bazıları ölen insanlardan bir şeyler bekliyor. Mezardaki bizden beklerken biz ondan bir şeyler bekliyoruz.
Kabirleri, türbeleri dua yeri, istek yeri, mum yakma, çaput bağlama yeri, adak yeri, namaz kılma yeri haline getiriyoruz. Peygamberimiz (as) ‘Allah’ım kabrimi namaz kılınan, tapınılan yer yapma’ diye dua etmiştir. (Ramuz el ehadis: 187/1)
Bazı insanları kabirlerin yanında, türbenin içinde yatırarak, taşları yalatarak, etrafında döndürülerek şifa arıyoruz.
Evlenmek isteyen, iş isteyen, aş isteyen türbelere koşuyor. Herkesin bir isteği var; çocuk isteyen Zilli Baba’ya gidiyor, etrafında göbek atarak dolaşıyor. ‘Al sana bir göbek ver bana bir bebek’ diyor, ondan çocuk istiyor.
İçkiyi bıraksın diye türbeye su bırakılıyor, o su alkolik birine içiriliyor.
Kabirler ibret alma yeridir.
-Kabirde, türbede kurban, adak kesilmez. -Kabirden bir istekde bulunulmaz.
-Türbede ayrı bölüm yoksa namaz kılınmaz.
-‘Falan türbeye şunu yaptım, işim oldu veya olmadı’ denmez.
-Türbede mum yakılıp, çaput bağlanmaz.
-Türbenin taşına, toprağına el, yüz sürülmez.
-Türbeye yiyecek, içecek bırakılmaz.
-Makamı, derecesi ne olursa olsun yardım beklenip, şifa istenmez. Şirktir.
Böyle davranışlar, ölülerin kemiklerini sızlatır. Ona da zarar verir.
Kur’an’da: ‘ Allah’tan başkasına yalvarmayın’ (Cin:18) buyrulur. Fatiha Suresi’nde : ‘Rabbimiz, ancak sana kulluk eder, yalnız senden yardım umarız’ demiyor muyuz? (Hem de günde 40 defa)