NİYET VE İHLÂSIN ÖNEMİ

Riya ve Gösterişten Kaçınmak:

Kazanılan sevapların boşa gitmemesi için riyadan, gösterişten kaçınılmalıdır. Çünkü riya ortak koşmaktır. İbadetler, hayırlı işler Allah için yapılır. İşe başkası karışınca şirk olur. Eğer bir ibadete riya karışırsa, o ibadetin sevabı olmaz. Çünkü o başkası görsün, duysun diye yapılmıştır. Allah’ın böylelerine kıyamet günü:”Kimin için yaptıysan sevabını ondan iste” diyeceği bildirilmiştir.

Cenab-ı Allah namazlarına gösteriş karıştıranlar için: “Yazıklar olsun o namaz kılanlara” buyurur. (Mâun suresi)

Bakara suresinde de sadakalarını gösteriş olsun diye verenlerin hiçbir şey elde edemeyecekleri haber verilmiştir. (Ayet: 264)

Bundan başka rabbimiz şöyle uyarıyor: “Kim Rabbine kavuşmayı arzularsa, doğru dürüst iş işlesin. Rabbine ibadet ederken hiçbir şeyi ona ortak tutmasın.”(Kehf:110) bu ayet şunun üzerine inmiştir: Bir gün peygamberimize biri: 

Ben hem Allah’ın rızasını kazanmak, hem de halk yanında derecemin görülmesini dileyerek bir iş yaptığım oluyor doğru mu? Demiştir.

Bir Ayette de:”Münafıklar amellerini gösteriş için yaparlar” (Nisa:142) buyrulmuştur.  Bu Ayetlere göre işe gösteriş karışırsa, o işin sevabı da olmaz, hayrı da olmaz. 

2-İbadetlerde niyet önemlidir:

Niyet hayırsa, akıbet hayır olur. İnsan, niyetine göre muamele görecektir.

Peygamberimiz kahraman desinler diye savaşırken ölenin Allah’ın şehitliğini kabul etmeyeceğini, âlim, bilgili desinler diye ilim öğrenmenin ilmini, emeğini kabul etmeyeceğini, cömert desinler diye malından sadaka verenin sadakasını kabul etmeyeceğini ve ona sevap vermeyeceğini haber vermiştir.(Riyaz üs-Salihın:1648)

Peygamberimiz şöyle der: “İnsanın niyet ettiğinden başka bir şeyi yoktur. Bazıları görünüşe göre hayırlı işler yapar. Hâlbuki onlar taşıdıkları niyet sebebi ile cehennemliktirler.”(Hadis

Ans:16/9)

Yapılan iş Allah rızası için yapılır ve riya karıştırılmazsa bir değeri olur, yapılanın sevabı umulur. Yoksa amellerin boşa gideceği bilinmelidir.

Peygamberimiz(s.a.v.):”Elimde olsa ibadetimi Kiramen Kâtibin meleklerinden bile gizlerdim” demiştir.

Eğer niyette başkalarını hayırlı işlere çekmek, onunda yapması için teşvik etmek varsa ve bu yüzden yapılan iş açıktan söylenip, yapıldıysa riya olmaz inşallah.

3-İyi niyete sevap vardır

Niyetler değişik değişiktir. Mesela bir trafik kazası olsa, bazıları meraktan koşar, seyredecektir. Bazıları kötü niyetle koşar, bir şey elde edebilir miyim der. Bazısı da yardıma ihtiyaçları vardır, kurtarayım, yardım edeyim der koşar.

Burada ancak yardım edeyim niyeti ile koşan sevap alır. Yardım etmese bile iyi niyetinden sevap alır. Çünkü Cenab-ı Allah bir kutsi Hadiste şöyle buyurur:”Kim bir iyilik yapmaya niyetlenirde yapamazsa ona bir iyilik yazılır. Eğer o iyiliği yaparsa on iyilik sevabı yazılır. Bu

sevap yedi yüz misline kadar çıkar.”(H.H.Erdem, İlahi Hadisler:11) Bu konuda peygamber (a.s.)’da şöyle haber verir:

-“Yapılan işler niyete göre değerlendirilir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır.

Kimin niyeti Allah ve Resulüne varmak, onlara kavuşmaksa, eline geçecek sevapta Allah’a ve

Resulüne hicret sevabıdır. ”(Müslim, İmaret:155)

-“Amellerin en efdalı, iyi niyetle yapılandır.”(Ramuz el-Ehadis:77/12)

Bozuk niyetli kimsenin amelini Allah kabul etmez. Allah kulunun yaptıklarına ne niyetle işlediğine bakar. Ahrette de ona göre diriltir, ona göre davranır.

Rabbimiz Allah, bir kutsi hadiste şöyle buyurur:

-“Kulumun bana yaptığı ibadetler için en sevgilisi bana karşı ve inanan kullarıma karşı hayır düşüncesi ile yaptığı şeylerdir.”(H.H.Erdem, İlahi Hadisler:45) 4-Çift niyetli çok sevap kazanılır mı?

İbadetlerde niyet farzdır. Her ibadet başlı başına bir ibadet olduğundan her bir ibadet için ayrı niyet gerekir. Farz, vacip, sünnet ve nafile olan ibadetler aynı niyetle aynı anda yerine getirilemez. Çünkü ibadetlerin şekli ve kalıbı birbirinden farklıdır.

Niyet kesin olur, ibadetin türü açıkça belirtilir. Böyle olunca insan yapamadığı, yerine getiremediği bir işin sevabını alamaz.

Çift niyetle birkaç ibadeti birden yerine getirdiğini zannedenlerin çoğu “İçime sinmedi” diye bu yanlışı bırakmışlardır.

Hiçbir mezhepte de birkaç ibadetin birden yerine getirilmesi yoktur. Emredeni farklı, cinsi farklı, zamanı farklı olan ibadetler nasıl bir arada kabul edilebilir?

Ancak şöyle olabilir. Şevval ayında altı gün oruç tutmak sevaptır. Ama ramazan orucu borcu vardır. Kaza borcuna niyetlenirken “ Allah’ım bana şevval ayı oruç sevabını da ver” denilerek Şevval orucu sevabı umulabilir. Yani farz, vacip ve sünnet borcu ödenirken ulaşılamayan nafile için “keşke onu da yapsam Rabbim bana onun sevabını da ver” denilebilir. Verir, vermez onu Allah bilir. 

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir