NEFSE HÂKİMİYET
İnsanın nefsi daima kötülüğü ister, kötülüğü emreder ve hep insanın aleyhine iş yapar.
Allah insanı nefsinin eline bırakmasın.
İnsan nefsine hâkim olamazsa, nefis onu esir alır. Nefsiyle kavgalı olmazsa, nefis onu her zaman aldatır. İşte o zaman dünya da mahcubiyet eksik olmaz, ömrün sonunda keşkeler ardı ardına sıralanır. Acılı bir ölüm, sıkıntılı bir kabir hayatı ve mahşer günü pişmanlık bekler.
Allah kullarını uyarıyor:
-“Rabbinden korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için şüphesiz cennet yegâne barınaktır.” (Naziat: 40- 41) Bir ayette de: “Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir.” (Nisa: 79) buyrulur.
Kutsi hadiste de şu müjde verilmiştir:
-“Nefsin arzularını benim için terk eden genç mümin, yanımda bir kısım melekler gibidir.”
(H.H.Erden, İlahi Hadisler: 50) Peygamberimiz (a.s) şöyle buyurur:
-“Gerçek mücahit, nefsi ile cihat eden kimsedir.” (Tirmizi, Cihad: 2)
-“Dört şey kimde bulunursa, Allah onun vücudunu cehenneme haram kılar. Dünyada onu şeytandan ve nefsinden korur. Nefsi bir şey istediğinde nefsine hâkim olur. Nefsi bir şeyden tiksindiği halde onu yaptırır: 1-İhtiyaç sahibini barındırmak,
2-Zayıfa acımak, merhamet etmek,
3-Elinin altındakilere yumuşak davranmak,
4-Ana-babaya yardımda bulunmak.” (Ramuz el-Ehadis: 68/10)
Nefsin arzu ve isteklerinden kaçmak insanı Allah’a yaklaştırır. Dünyanın ve ahretin sıkıntılarından kurtarır.
İnsan oyun ve eğlence için yaratılmamıştır. İnsanın görevleri vardır. İnsanın nefsine karşı, ailesine karşı, diğer insanlara karşı ve yaratan, yaşatan Allah’a karşı görevleri vardır. Bunları yapmak zorundadır.
Unutulmamalıdır ki, insan nasıl yaşarsa, öyle ölecek ve öyle haşrolunacaktır.
Müslüman’ın oyunla, eğlenceyle geçirecek vakti yoktur.
Bir hadislerinde peygamberimiz (a.s) şöyle buyurur:
-“Bir kimsenin boş şeylerle meşgul olması, Allah’ın onu terk ettiğinin belirtisidir.”, “Kendisini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmayı terk etmesi, kişinin iyi Müslüman olduğunu gösterir. (Tirmizi, Zuhd: 11) Cenab-ı Allah Kur’an’da soruyor: -“Neden çok gülüyor, ağlamıyorsunuz?”
Bir kimse gülerek günah işlerse, ağlayarak cehenneme gidecektir.
Çok gülmek, kalbi öldürür, kalbin katılaşmasına neden olur. Hayırdan, ibadetten uzaklaştırır ve gaflet içinde yaşatır.
Musa peygambere biri şöyle der:
-“Ben bunca ömrüm boyunca Allah’a isyan ettim, hani benim cezam? Allah Musa peygambere vahyeder:
-“O kuluma söyle onu güzel işlerden, güzel bir hayat yaşamaktan ve ibadet etmekten alıkoymadım mı? Bundan daha büyük musibet ve ceza mı olur?”
İnsanı, istemeden Allah’ın verdiği nimetler, yaptıklarına karşılık Allah’ın cezalandırmaması aldatmamalıdır. İnsan imtihanda olduğunu unutmamalıdır.
Boş ve manasız oyunlardan biride kumardır. Ne maksatla oynanırsa oynansın kumar yasaklanmıştır. Müslüman’ın sakınması gereken bir yasaktır. Vakit geçirmek içinde oynansa, oynaması da, seyretmesi de günahtır.
Cenab-ı Allah Kur’an’da: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar, fal ve şans oyunları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz.” buyurmuştur. (Maida:
90)
Dinimizde piyango, toto, loto, at yarışları, iskambil, tavla, okey ve kumara götüren oyunlar yasaktır.
Bir hadiste: “Tavla oynayan Allah’a ve Resulüne isyan etmiştir.” buyrulur. (Ebu Davut Edep:
56)
Bazıları: “Kime ne zararımız var, biz parasına oynamıyoruz, vakit geçiriyoruz” diyerek kendini savunuyor.
Kur’an’da şu ayet ne kadar manidardır:
-“Çalışmış fakat boşuna yorulmuştur. Kızgın ateşe atılır.” (Gasiye: 3- 4)
Yaptığının doğru ve güzel olduğunu zannedenler içinde Allah şöyle uyarır:
-“De ki; size yaptıkları işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildireyim mi? Bunlar iyi ve güzel işler yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatındaki çabaları boşa giden kimselerdir.” (Kehf: 103- 104)