NEDEN İNTİHAR?
Gün geçmiyor ki, intihar olayı duyulmasın. Nedir bu insanları canından bezdiren şey? Bugün dünyada her 40 saniyede bir kişi intihar ediyor. Türkiye’de 2014-2016 yıllarında 9479 kişinin intihar ettiği tespit edilmiştir.
Bu sayının yüksek olduğunu gören yetkililer 10 Eylül gününü “intiharı önleme günü” olarak ilan etmişlerdir.
İnancımızda ve kültürümüzde hayat kutsaldır. İnsan bir defa doğar. Hayatın bidahası yok, tekrarı yok. Onun için hayatın kıymeti iyi bilinmeli ve güzel yaşanmalıdır. Çünkü ölüm nasıl olsa bir gün gelip her şeyi bitirecek. Ama esas mesele ve ebedi hayat, o zaman başlayacak.
İntihar edivermekle her şey bitivermiyor. İntihar kurtuluş çaresi değil. İntihar hiçbir problemi halletmediği gibi ebedi hayatın zehir olmasına neden oluyor.
İslami bir hayat yaşanmayınca, hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Çünkü hayata anlam kazandıran, inançtır. İnanç, yaşama gücü verir. Direnme, sabretme azmi verir. Sorumluluklar yükler. Sorumsuz insan olmaz.
İntihar ne demektir:
İntihar, insanın kendi hayatını kendi eliyle son vermesidir.
İntihar, insanın öfkesini içine gömmesidir.
İntihar, hayatta iken manevi gücünü ve mücadele azmini kaybetmektir.
İntihar, cinayettir. Cinayet işlemekle eşdeğerdir. Öyle bir cinayettir ki, sadece intihar edeni etkilemez, çevresine de, başka insanlara da zararı yansır.
İntihar eden kötü bir çığır açmış olur. Kötü örnek olmuş olur.
Neden intihar edilir?
Başta insanımızın ölçülü ve düzenli bir hayatı yok. İnanç gibi bir desteği de yok. Kendi hayatını yaşıyor; sorumluluk duygusu taşımıyor. En önemlisi, ölüm ötesi ebedi hayat ve hesap verme düşüncesi yok. Ne oluyor o zaman? İnsan bir hiç oluyor, hiçbir şeyin anlamı kalmıyor.
Diğer taraftan aile düzeni, toplum düzeni bozuk. Kötü örnekler çok.
İnsanı insan yapan manevi değerler ayaklar altında, lüzumsuz ve önemsiz şeyler olarak görülüyor.
Çoğu zaman genellikle sonu hüsranla biten çocuk yaşta sevgili modası ve flört canlar yakıyor.
İnsanı intihar ettiren bazı nedenler şunlardır:
-Dayanağı olmayanların bunalıma düşmesi.
-Aile bağlarının zayıflaması ve terk edilme.
-Uyuşturucu, alkol, kumar ve fuhuş alışkanlığının düşürdüğü durum.
-Tecavüze uğrama, eşin ihaneti, ihanet.
-Suç işleme, inkar ve inançsızlık.
-Başarısızlık, işinde iflas
-İstenmeyen evlilik, geçimsizlik, zulüm,
-İşsizlik, borç
-Dayanma gücünün kaybolması ve imanı, sabrı, azmi devreye sokamama,
-Hastalık ve tedavinin fayda vermemesi,
-Yakınının ölümü, takımın yenilmesi,
-Tehdit, şantajın sonucu.
-Aile baskısı ve yakınlarından intikam alma isteği,
-Hiçbir idealin olmayışı,
-İşlenen hata ve günahın ardından Allah’ın rahmetinden ümidin kesilmesi,
-Kötü örnek ve medyanın özendirmesi
-Maddi sıkıntılar
-Moda hayranlığı ve isteğinin gerçekleşmemesi.
-Uyuşturucudan pek farkı olmayan cep telefonları bağımlılığı, ruhi hastalıklara sebep olmaktadır.
Araştırmalara göre telefon bağımlılığı, beyni uyuşturmakta depresyona girmeye sebep olmaktadır. Ayrıca uyku düzenini bozmaktadır. Akıl kullanılmadığı için beynin küçüldüğü, hafızanın zayıflığına neden olduğu açıklanmıştır.
-İnternetten oynanan oyunların bazıları, bazı talimatlar vererek intihara sürüklemektedir. Kendini öldürme, 48 saat ortadan kaybolma, bir yakınına zarar verme gibi olumsuz talimatlar veren oyunlar, intihara sebep olmaktadır. Ayrıca internet bağımlılığı gençlerin aldatılmasına ve başarısızlığına sebep olmaktadır. İnternet bağımlılığı nedeniyle birçok gencimizi kaybettik. Bu intihar oyunlarına karşı yetkililere ve ana babalara büyük sorumluluklar düşmektedir.
****
Tedbirsizliğin sonunda ölüm, intihardır.
-Tedavi görmesi gerekenin tedavi görmemesi sonucu ölüm intihardır.
-Açlık grevlerinde ölüm olayı, intihardır.
-Trafik kurallarına uymama sonucu kazada ölüm, intihardır.
-Satanizmde “Vur, kır, öldür. Vurup, kırıp, öldüremezsen kendini öldür” talimatının yerine getirilmesi tam bir intihardır.
****
-Bazı açık gözlerde problemlerinin çözülmesi, borcunun ödenmesi, terk eden eşinin geri getirilmesi amacıyla sık sık dama çıkmaktadır.
-Birde bunalımlı bir insanın intihar teşebbüsü sırasında “Atla, atla!” gibi tahrik ve telkin suçtur, suça iştiraktır.
Maneviyat eksikliği intiharı kolaylaştırır. İnsanımız maneviyattan uzaklaştıkça sıkıntıyı savma gücü kırılır. Ahlak ve inanç insanın sabrını arttırır. İnsana zorluklara da yanma gücü verir.
İnanç, her şeyin bir imtihan olduğunu telkin eder. İntiharın ahirette cezasının ağır olduğunu bildirir.
İnsanı zapt eden tek güç inançtır. İnanç olunca insanı yüzü kızaracağı, pişman olacağı şeylerden uzak tutar.
Kur’an’da dini hayat yaşamayanın sıkıntılı bir hayatı olacağı bildirilmiştir. (Taha:124) Meselâ: inancın yaşandığı Ramazan ayında suçların yok denecek kadar azalması, inancın gücünü gösterir.
Kur’an’da: “And olsun ki biz sizi biraz korku, açlık, maldan, candan, ürünlerden biraz azaltırız ve sizi deneriz. Ey Peygamber! Sabredenleri müjdele” buyrulur. (Bakara:155)
İnanan insan, ümitsizliğe, karamsarlığa düşmez. Allah’ın rahmetinden ümit kesmez, dolayısıyla intiharı düşünmez.
Din, bize “Ölümü temenni etmeyin” der.
Din, insanı intihara götürecek şeyleri haram ve günah olduğunu bildirmiştir.
İnanç, insanın öfkesini yatıştırır. Allah bize: “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Rad:28) diye bildirmiştir.
Bu konuda iki olayı hiç unutmadım. Bir dinleyicim beni dinliyor. Aile düzeni bozulmuş o gün intihar edecek karar vermiş ipi hazırlamış. Ben intihar konusunu işliyormuşum radyo açık dinliyor. Programı dinliyor ve vaz geçiyor. Programdan sonra telefon da ağlamaklı bir ses: “Hocam, ben bugün intihar edecektim, iki defa ipi aldım çatıya yöneldim, programı dinledikten sonra vaz geçtim” diyordu.
Diğer bir olayda: Radyoya bir bayan geldi.
-Hocam, beni tanıdın mı? dedi.
-Hayır tanıyamadım” demedim.
-Ben 25 yıl önce öğrencinizdim. Evlendim, Almanya’ya gittim. Hiç mutlu olmadım. İntihar etmeye karar verdim. Bir şeyler yazmak için kağıt ararken bana verdiğiniz “Manevi Buhran” gözüme ilişti. Okumamıştım. Okudum. İntihar konusu beni etkiledi. İntihardan vazgeçtim. Şimdi iki çocuğum var mutluyum. Size teşekkür etmese geldim” dedi.
Canı Allah alır:
Vücudumuz Allah’ın bize emanetidir. Onu korumak görevimizdir. İnsan vücudunu nerelerde, ne uğruna yıprattığından, hayatını nasıl yaşadığından sorulacaktır.
İnsanın sağlığına ve hayatına zarar veren şeyleri Cenab-ı Allah yasaklamıştır.
İnsanın canı da Cenab-ı Allah’ın kula verdiği bir emanettir. O, korunacaktır. Bir gün emaneti alacak olanda Allah’tır.
Başkasının canını kıymak nasıl bir büyük günahsa, insanın kendi canını da kıyması büyük günahtır.
Canı Allah verir, Allah alır. Allah’ın verdiği canı kimsenin alma hakkı yoktur. İnsanın doğması da ölmesi de ilahi iradeye bağlıdır.
İnsan, kendisine kulluk görevini yerine getirmek ve ömrünü iyi değerlendirmekle yükümlüdür.
Kur’an’da Cenab-ı Allah:
-“Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara:195)
-“Kendinizi öldürmeyin” (Nisa:29)
-“Kendinizi öldürmeyin. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” (Zümer:53) buyurarak intihar etmeyi kesin olarak yasaklamıştır.
Peygamber (as) ashabına şöyle anlatıyor:
-“Sizden önce biri vardı. Vücudunda ki yaranın acısına dayanamayıp kendini öldürdü. Allah: “Kulum ölümü temenni ederek ölümü seçti. Bende ona cennetimi haram kıldım” buyurdu. (Tecrid-i Sarih Tercümesi:9/192)
Devamla şöyle buyurmuştur:
-“Kendisini yüksekten atarak intihar eden, cehennemde ebedi yüksekten atlayıp duracaktır.
Zehir içip intihar eden, o zehiri cehennemde devamlı içip duracaktır.
Kendisini bir demir parçası ile öldüren, cehennemde o demir parçasını kendine saplayıp duracaktır.” (Buhari, Tıp:56)
İntihar eden kimsenin ahiretteki göreceği azabı böyle anlatmıştır.
İntihar, suçtur. Allah’a karşı yapılan isyandır. Sorumluluklardan kaçmaktır. İnanan intihar etmez. Olayları imtihan olarak görür, sabreder böylesi hayırlıymış der.
Kur’an’da: “İnsanı biz diriltiniz, biz öldürürüz, dönüş bizedir” buyrulmuştur. (Kâf:44) mesele ölümse insan nasıl olsa ölecektir.
Ölüm temenni edilmez:
Allah kuluna başlangıcı ve sonu belli bir ömür vermiştir. Bu uzayıp kısalmaz. (Yunus:49+Nahl:61) Kimsede kimseye ömür veremez.
Müslüman, verilen ömrü iyi değerlendirecek, intihara sürükleyen davranışlardan kaçınacaktır.
Hz. Yusuf’un nasıl dua ettiğini Kur’an bize şöyle bildiriyor: “Allah’ım canımı Müslüman olarak al! Ve beni Salihlere dahil et!” (Yusuf:101)
Hedef, “Müslüman olarak yaratıldık, Müslüman olarak ölmek olmalıdır. Hayat fırsatı iyi değerlendirilmelidir ki, Müslüman olarak ölmek nasip olsun.
İyilik eden, iyilik biçer, kötülük eken de kötülük biçer.
Kur’an’da “Onlar önceden yaptıklarından dolayı asla ölümü temenni etmezler” buyrulur.
(Cuma:7)
İyi bir hayat yaşayan neden intihar etsin? İnsanın başına gelen yaptığı şeylerden dolayıdır. İnsanların yüzüne bakacak yüzü kalmaz.
Bakın peygamber (as) ne buyuruyor:
-“Sizden biriniz ölümü temenni etmesin. Eğer kişi iyi bir insan ise, hayır işleyerek sevabını arttırır. Eğer kötü bir insan ise, belki kötülüğü terk ederek Allah’tan af diler, düzelme imkanı bulur.”
“Sizden biriniz başına gelen bir zarardan dolayı ölümü istemesin” iyice sıkıntıya irerse, o zaman Allah’ım, benim için eğer ölüm hayırlı ise canımı al desin” (Buhari, Merda:19) buyurarak bu tavsiyede bulunmuştur.
Bir hadislerinde de:
-“Sizden biriniz ölümü istemesin. Zira ölünce ameli kesilir. Mü’minin hayatta kalması hayrını arttırır.” (R. Salihın:587)
Tabi ki ölüm temenni edilmeyecek. Ama ölüm hiçbir zaman unutulmayacak ve ölüme hazırlık yapılacaktır.
İntihar edenin cenaze namazı kılınır mı?
İntihar edenin cenaze namazını peygamber (as) kendisi kıldırmamıştır. (Bu caydırıcı olsun diye kıldırmamıştır diye yorumlanmıştır) (Hadis Ans:13/4937)
İntihar, büyük günahlardan biridir. Büyük günah işleyen (Şirk hariç) kafir olmaz. Onun için cenaze yıkanır, namazı kılınır, affı için dua edilir. Çünkü intihar sucu onu dinden çıkarmaz. Yani küfür sebebi değildir.
İntihar etmenin birçok sebebi vardır. Neden intihar ettiği bilinmez. Bunalıma düşmüş olabilir. Aşırı sinirlilik hali, kendini unutturan hastalık olabilir.
İntihar edein: Allah af eder mi?
İntihar edeni af edip etmeyeceğini Allah bilir. İsterse bağışlar, isterse cezalandırır.
Kur’an’da:
-“Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Başka günahları ise dilerse bağışlar.” (Nisa:48) buyurur.
Bir ayette de “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Kafirler Allah’ın rahmetinden ümit keser” buyrulur. İntihar, eden günah işlemiştir kafir işi işlememiştir. Affı için dua edilir ve affı umulur. Allah cezalandırırsa, cezası kadar cehennemde yatar.
Ötenazi intihar sayılır mı?
Ötenazi yabancı bir kelimedir. Kolay ölüm demektir.
Avrupa’da ötenazi merkezleri vardır.
Ötenazi istemek intihardır. Ölmesine yardımcı olmak da cinayettir.
Kur’an’da “Bir mü’min: Öldürenin cezası ebedi cehennem olduğu (Nisa.93) Bir insan öldürmek bütün insanları öldürmek olduğu (Maida:32) bildirilmiştir.
Bir insanın acısını dindirmek için ölümüne yardımcı olmak, insani bir görev değildir. Hiçbir acı veya yaşlılık öldürme sebebi olamaz. Bu cinayettir. Herkesin yaşama hakkı vardır.
Soruyorum, kim yaşlanınca veya hastalanınca birilerinin kendisini öldürmesini ister?
İnancımızda onlara karşı hizmet görevdir. Görevin karşılığı da cennet var.
Allah bize: “İyilikte yardımlaşın, kötülükte yardımlaşmayın” diye emrediyor.
Yaşamak isteyip, istememek hakkına da sahip değiliz.
Çare ne?
İntihar çare değil. Hiçbir problemi çözmez. Problemler üretir.
Çare, düzenli, dengeli ve dürüst yaşamak, Çare, sıkıntı anında inancı devreye sokmaktır.
Çare, yalnızlığa itilmemek, düşenin elinden tutmaktır.
Çare, devletin koruyuculuk ve kolaycılık görevini yapmasıdır.
Çare; Ana babaların hayırlı, inançlı evlat yetiştirmesidir.
Kur’an’da “İyilikler kötülükleri götürür” buyruluyor. (Hud:114) çare, iyilikleri, iyileri, arttırmaktır.
Her yanlış, her kötülükten sonra tövbe kapısı açıktır. İsteyen yenilenebilir.
Çare Allah’a yönelmek, Allah’la olmaktır. Allah ne emrediyor.
-“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Kafirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yusuf:87) buyuruyor.
Allah kötü ölümden korusun. Herkese hayırlı ömür ve hayırlı ölüm versin. İmanla bu dünyadan ayrılmak ve Müslüman olarak can vermek nasip etsin. Amin.