NE KADAR MÜSLÜMANIZ?

Dünya ve ahiret için önemli soru bu. Bir genç Avrupalı Hıristiyan bir kadınla evleniyor. Gencin ailesi kadının Müslüman olmasını istiyor. Kadın, Müslüman oluyor. İslam’a öyle sarılıyor ki, tam tesettüre giriyor, ibadetlerini öğreniyor, aksatmıyor, kayınvalide diyor ki:

  • “Sana bakınca açık saçık İslamı bilmeyen kızlarım için ve

Müslümanız dediğimiz halde yaşantımızdan utanıyorum.”  Müslüman olan bir Alman bilim adamı: 

“İslam’a baktım imrendim. Sözde Müslümanlara baktım iğrendim. 50 yıl geç Müslüman oldum bunun vebali onlarındır.” diyor. 

  • Bir meslektaşımız öğretmen olarak Avrupa’ya gitmişti. Oturduğu ev sahibi kadın 15 gün sonra kapısını çalıyor: “Sen hangi dindensin? Diyor. Cuma baktım, Camiye gitmedin. Cumartesi baktım, havraya gitmedin. Pazar bekledim kiliseye gidelim diye. Kiliseye de gitmedin. Ben dinsiz bir insanla oturmak istemem evimi boşalt.” Diyor. 

Gerçekten biz neyiz? Müslüman mıyız?

Ben bakıyorum, Kur’an okuyan Dini kitap okuyan yok. Batılı yazarların kitapları masada, koltuk altında… 

İnsan yediğinden, içtiğinden ve okuduğundan ibarettir. İnsanı şahsiyet haline getiren kendi kültürüdür. Batılılaştık yozlaştık kendi değerlerimizden, kültürümüzden uzaklaştık. Okuduğumuz kitabın rengini aldık… 

Dini yaşamanın yasak olduğu dönemlerde hep Yunan klasikleri basılmıştır. Yabancı eserler tercüme edilmiştir. Neden? Bizi biz olmaktan çıkarmak için Ahmet Hamdi Akseki hocamızın peygamberimizle ilgili kitabı basılmamış, sebebi sorulduğunda “Yeni neslin dindar yetişmesine müsaade edemeyiz.” Cevabı verilmiştir. 

Yetişen nesiller İslam’dan uzak yetişti. Zaman zaman diyorum ki, bazı Müslümanım diyenlerin Hıristiyan’ım diyenlerden ne farkı var? Diyorum.

“Müslümanım” diyen dinin neresinde? İslam onun hayatının neresinde? Sözde Müslüman olunmaz Özde Müslüman olmak lazım. 

İslamın şartlarından namaz yok, oruç yok, hac yok, zekât yok.

Bu nasıl Müslümanlık. Böyle Müslümanlık mı olur?

Alman patron işçisine sormuş:

  • Namaz kılıyor musun? 
  • Hayır. 
  • Oruç tutuyor musun? 
  • Hayır. 
  • Zekât veriyor musun? 
  • Hayır. 
  • Sen Müslümandın değil mi?   Evet.  Alman işveren: 

“Ben de Müslümanım öyleyse” demiş. “Müslümanım” demek kolay. Müslüman olmak zor. Papağana Müslümanım demeyi öğretsek. “Müslümanım” dese dursa, papağan Müslüman mı olur?

İnancını yaşayanla, yaşamayanım farkı yok mu? Biri kelime-i şahadeti getirmiş, orada kalmış. Diğeri Müslüman olmanın şartlarını yerine getirmiş. Allah’la olmuş peygamberlerle halleşmiş.

Biri ne kadar Müslüman, diğeri ne kadar Müslüman? İşte bu fark önemli. 

Ben bir gün mutlaka İslamın şartlarından sorulacağım deyip, herkes kendini hesaba çekse, Ben Müslüman mıyım? Ben ne kadar Müslümanım? Dese, mutlaka kendine gelecektir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir