Nasıl dua edilir?

-Önce abdest alınmalı,

-Mübarek zaman, temiz mekan seçilmeli iyi kimselerin bulunduğu yerde dua daha çabuk kabul edilir.

-Kıbleye dönülmeli, sedde de dua edilirse daha kolay kabul olur.

Peygamber (as) şöyle buyurmuştur:

“Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur. Öyle ise secdede iken dua edin” (Müslim, salat:215)

-Duadan tövbe istiğfardan önce ihtiyaç sahiplerine bir miktar sadaka verilirse, duanın kabulü kolaylaşır, peygamber (as) duadan önce sadaka verir ve verilmesini tavsiye ederdi.

-Duada ellerin durumu o kadar önemli değildir. Peygamberimiz (sav) duada avuçlarını gök yüzüne açardı. Bazen kollarını kaldırır, bazen de aşağıda tutardı. Bazen iki avucunu birbirine yaklaştırır, bazen de ayrı tutardı.

-Duaya başlamadan önce üç defa “Estağfurullah” denmelidir. Besmeleden sonra Allah’a hamd, Resulüne salat selam gönderilmelidir.

-Kul hakkı varsa helallik alınmalıdır.

-Helal gıdaya dikkat edilmelidir.

-Her türlü günah terk edilmelidir.

-Yapılacak duanın gücüne ve kabulüne inanılmalıdır.

-Abdestli olunursa, kıbleye dönülürse, daha huzurlu olur.

-Olmayacak şey istenmemelidir.

-Mübarek zaman seçilmelidir.

-Dua, dudak alışkanlığı ile değil, gönülden, gözyaşı dökerek yapılmalıdır.

-Duada bencil, cimri olunmamalı, evlatları, üzerimizde hak sahibi olanları ve bütün müminleri içine alan dualar yapılmalıdır.

-Dua riyadan uzak olmalıdır.

-Duada ısrar edilmeli ve daha devamlı olmalıdır. Dua ettim kabul olmadı. Benim duam kabul olmaz denmemelidir.

-Duada acele edilmemelidir. Dua ederken başka şeylerle meşgul olunmamalıdır.

-Duada istenilen, açık ve kesin olmalıdır. Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:

“Dua ederken kesin bir şekilde inanarak dua edin” (Tirmizi, Daavat.66)

Peygamberimiz istediğini duada üç kere tekrar ederdi. (Müslim, Cihad:107)

-Duada vesile kılınabilir.

-Duada dilersen, lütfen kabul et gibi bir dil kullanılmaz.

Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: “sizden biri dua ettiğinde “Allah’ım dilersen beni affet” demesin. Kararlı, azimli bir şekilde ısrarla dua edip istesin. Zira hiçbir şeyi vermek Allah’a güç gelmez.” (Müslim, Zikir:8)

Duanın hemen kabulü de beklenmez. Bir hadiste: “Dua ettim de duam karşılık görmedi deyip acele etmediği müddetçe duası karşılık bulur.” (Ebu Davud, Tefsir:23) buyurmuştur.

-Dua etmek için illa Arapça metin aranmaz. Cenab-ı Allah her dili bilir. Ne istiyorsan apaçık, net ifade edilir.

-Dua alçak sesle, hüzünlü ve yalvararak yapılmalıdır. Tevazu yönü ile duanın sessiz olması daha uygun görülmüştür.

Sahabe yüksek sesle tekbir getirip, dua ederken peygamber (as) onlara:

-“Ne diye bağırıyorsunuz? Siz sağıra veya uzakta olana dua etmiyorsunuz” diyerek onları uyarmıştır. (R. Salihın:983)

Kur’an’da şöyle buyrulmuştur:

“Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Biliniz ki O haddi aşanları sevmez.” (A’raf:55)

“Allah’a korkarak ve rahmetini umarak dua edin.” (A’raf:56) diye emredilmiştir.

-Dua bitince “Ya Rabbi, duamı kabul et!” denilerek “AMİN” diyerek elleri yüze sürmek Peygamber (as)ın sünnetlerindendir.

Örnek olması düşüncesiyle birkaç dua örneğini sunmak istiyorum:

Anadolu’nun kapılarını Müslüman Türklere açan Alparslan secdeye kapanmış ve Allah’a bütün kalbiyle şöyle dua etmiştir: “Ya Rabbi ! seni kendime vekil yapıyorum: azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allah’ım! Niyetim halistir. Bana yardım et! Sözlerimde hilaf varsa beni kahret! Eğer içim dışıma uygun geliyorsa düşmanlarıma karşı cihadımda bana yardım et ve beni muzaffer bir sultan kıl! Güçlüklerimi kolaylaştır!

Ey Allah’ım Bu günahkar kulunu günahlarından dolayı cezalandırma. Senin salih kullarına kefil olan bu aciz kulundan merhamet ve yardımını esirgeme. Senin dinine bağlı olanlar üzerine gelen bu kavurucu yelin yönünü düşman tarafına döndür”

Hz. Mevlana Allah’a şöyle niyaz da bulunmuştur:

Ya Rabbi doğruyu eğriden, eğriyi doğrudan ayırt edecek olan temyiz hassasını ihsan eyle!..

Ey affetmeyi seven Allah’ım, bizi affeyle. Ey eski ve müzmin illetimizin tabibi olan Rabbim, derdi isyanımıza çaresaz ol!

Ey Settarü’l-uyûb, üstümüzdeki hıfz perdeni kaldırıp bizi rezil etme, imtihan zamanında bize emn ü eman bahşeyle.

Ey yardım isteyenlere yardımcı, bizi hidayete çıkar. Bilgiler ve servet bizim için medarı iftihar olabilecek bir şey değildir.

Yarabbi! Kerem ve lütfunla hidayet ettiğin kalbi tekrar dalalete, sapıklığa meylettirme. Takdir kaleminin yazdığı belaları bizden çevir ve değiştir.

Ey bütün noksan sıfatlardan münezzeh kemal sıfatları ile muttasıf ve ortağı bulunmayan Allah. hata ve masiyetlerin içine düşmüşüm. elimi tut beni kaldır ve yaptığım hataları lütfunla bağışla!..

Ya Rabbi! Dua ve münacatımızda sana layık olmayan sözleri söyleyip hatalarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslah et. Ve kabul buyur. Çünkü sözlerin Hakim ve sultanı sensin!…

İmam-ı azam Ebu Hanifenin duası da şöyledir.

Ya Rabbi yaşantımızı belasız sürdür.

Dinde boş şeylerle uğraştırma

İbadetlerimizi riyasız eyle

Azap etmeden af eyle

İkapsız (sitemsiz) mağfiret eyle

Hesapsız cennetini nasip eyle

Perdesiz cemalini göster

Ya Rabbi! Ölmeden tevbemi kabul eyle

Ölürken rahmetini esirgeme

Öldükten sonra azap etme

Ölüm anımızı kolay eyle yarabbi

Ey merhametlilerin merhametlisi Allah’ım.

I.Murat Kosava Savaşından önce secdeye kapanarak şöyle dua etmiştir:

-Yarabbi! Yarabbi!.. Hz. Peygamberin, hatırı için, Kerbelâ’da dökülen kanlar için, senin yolunda sürünen yüzler, ağlayan gözler için bize yardımcı ol, bizden lütfunu esirgeme yarabbi!… Düşmanın, bize uzanan elini başka tarafa çevir yarabbi!… Bakma rabbim, bizim günahımıza, nazar et canı dilden ahımıza. Senin için, senin ismini yükseltmek için savaşan gazilere yardım et, onları telef etme. Onları düşmanın kılıcından, okundan sen koru yarabbi!…

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir