NAMAZIN ŞARTLARI NEDLERDİR?
1-VAKİT
Namaz vakit vakit emredilmiştir. Vakit girmeden o vaktin namazı kılınmaz.
Peygamberimiz vaktinde kılınan namazın en hayırlı ve sevaplı iş olduğunu bildirmiştir.
Nisa Suresi: 142. Ayetinde münafıkların namazı vaktinde kılmadıklarını, kılsalar da üşenerek kalktıklarını haber vermiştir.
Farz, vacip namazlar vaktinde kılınmayınca kazaya kalır.
Cuma, bayram ve sünnet namazlar kazaya kalmaz.
Üç kerahat vakti vardır; Güneş doğarken, zevalde iken ve batarken.
Ezanın duyulması değil vaktin girmesi önemlidir.
2-NİYET
Niyetsiz amel olmaz. Niyet farzdır.
3 defa Estağfurullah dedikten sonra hangi namaz kılınacaksa o namaz ve türü zikredilir. Farz vacip veya sünnet mi olduğu belirtilir. 2 rekât, 4 rekât demek, rekât sayısını belirtmek gerekmez.
Niyet, tek namaz için yapılır.
Kaza namazında hangi namaz olduğu biliniyorsa ona niyet edilir. Bilinmiyorsa,
En son üzerime borç olan şu namazın kazasını kılmaya veya üzerime borç olan şu namazın kazasına diye ya baştan ya da sondan niyetlenilir.
3-KIBLE
Kuran’da “yüzünü mescid-i haram’a çevir” buyurur. (Bakara: 144) Kıbleye dönmeden namaz olmaz. Bilmeden başka yöne doğru kılınan namazın iadesi gerekir.
Binek üzerinde kıbleden ayrılanın da namazı bozulur.
Peygamberimiz: “doğu ile batı arası kıbledir” buyurur. (Tirmizi, Salat: 130) solumuzu güneşin doğduğu yere, sağımızı da güneşin battığı yere çevirirsek kıble bulunmuş olur. İnsanın önü gittikçe genişler.
4-BAŞLAMA TEKBİRİ
“Allahü Ekber” denir. Eller erkeklerde, kulak memelerine – kadınlarda, omuz hizasına kadar kaldırılır. A uzatılmaz beeer diye uzatılmaz.
Tekbir ayakta alınır. Yere oturan özürlü tekbiri ayakta alabilecekse ayakta alır. İmama uyan imam rükûda ise tekbiri ayakta alır.
Tekbir dil ile söylenir. İçten getirilmez.
İmamdan önce tekbir alınmaz.
Tekbir alınırken dik durulur. Baş arkaya gitmez.
5-KIYAM
Kıyam, ayakta durmak demektir. Gücü yeten mutlaka ayakta durur. Ayakta durmayan yere oturarak namaz kılar.
Bir hadiste şöyle buyrulur:
– “Namazı ayakta kıl, gücün yetmezse, oturarak kıl. Oturmaya gücün yetmezse, yaslanarak kıl. Allah kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez”. (Buhari Tahsir:19)
Yaslanarak gücü yetmeyen yatarak kılar. Hiç gücü yetmeyen göz ucu ile kılar.
Farz vacip ve sabah namazının sünneti binit üzerinde kılınmaz.
Hanefilere göre ayakların arası 4 parmak, şafilere göre ayaklar omuz hizasında olur.
Gözler yumulmaz, oraya buraya bakmaz, secde yerine bakar.
Kadınlarda ayak topukları birleştirilir.
Açıkta da olsa kadın kıyamı, rükûyu, secdeyi terk etmez. Çünkü kadının namaz halinde görülmesinde sakınca yoktur. Yalnız arkasını bir sütreye dayaması gerekir.
6-KIRAAT
Kıraat namazda okumak demektir.
Namazda her rekâtta Fatiha suresini okumak gerekir. Farzların ilk iki rekâtında Fatiha’dan sonra sure veya ayet okunur. Sünnetlerin her rekâtında Fatiha’dan sonra sure veya ayet okunur.
İmama uyan sübhanekeyi okur, besmele çekmez. Fatiha ve sure okumaz. Allah: “Kuran’dan kolay geleni okuyunuz” buyurur. (Müezzemmil:20)
Peygamber(as): “Namazda Fatiha suresini okumayanın namazı yoktur” (Müslim Salat:34) buyurmuştur. Fatiha tam doğru okunmazsa namaz bozulur.
Bir hadiste de : “Kim imama uyarsa, imamın kıraati onunda kıraatidir” buyurmuştur. (Hadis Ans:16/257)
İçinden okumak olmaz gırtlaktan ses çıkarmalı dudaklarla okunmalı, hafifçe kulak duymalıdır.
Acele edilmez Kur’an’da: “Ku’ran’ı tane tane oku!” buyurulur. (Müezzemmil :4)
Sureler sıraya göre okunur. Tek sure atlanmaz. Uzun sure önce okunur.
Sure ve ayet kitaptan ve kâğıttan okunmaz. 3 defa süphanallah diyecek kadar okumaya ara verilirse namaz bozulur.
Eğer okunan sure ve ayet yanlış okunur, manası bozulursa, namaz bozulur. Onun için en iyi ve doğru bilinen sureler okunmalıdır.
7-RUKU
Rükû, eğilmek demektir.
Eller dizleri kavrayacak şekilde, sırt düz şekilde eğilinir. Kollar kıvrılmaz, baş düz tutulur. Gözler, iki ayak parmaklarının ortasına bakar. Ayaklar da dizden bükülmez.
Kuran’da: “ey iman edenler! Rükû edin.” Emri vardır. ( Hac:77) Mazeret yoksa rükûsuz namaz olmaz.
İmama rükûda yetişen en az bir defa subhane rabbiyel azım “, derse tek biri de ayakta aldıysa, o rekâtı imamla kılmış olur.
İmamdan önce rükûya varılmaz. Rükûdan kalkılmaz. Rükûda üç defa subhane rabbiyel azim” denir.
Rükûdan kalkan tam dik duruncaya kadar doğrulur suphanallah diyecek kadar durur, secdeye ondan sonra hareket eder.
İmama yetişilemeyen rekâtlar sonra aynen kılınır. Çünkü o rekâtlar kazaya kalmıştır.
8-SECDE
Secde, alnını yere koymaktır.
Bayanlar secde halinde derli toplu olmalı, tesettüre son derece dikkat etmelidirler. Secde halindeyken alın, burun, iki elin içi, dizler ve ayak parmak uçları yere değmelidir. Peygamber (as) yedi kemik üzerine secde edilmesini söylemiştir. (Ramuzel–Ehadis: 49/14 + 443/3)
Ayakların üst kısmı yere değmemelidir. Erkekler sağ ayaklarını dikerler. Ayaklar havaya kalkmaz. Dirsekler yere değmez. Erkekler kolları vücuttan ayırır, kadınlar ise vücuda yapıştırır.
Cemaatle kılan imamdan önce yatıp kalkmaz. Yumuşak yere secde edilmez. Takke, bere, sarık alnı örtmemelidir.
Secdedeyken kulun Allah’a en yakın olduğu andır. Bu şuurla secde edilmelidir.
Secde de üç defa “sübhane rabbiyel a’la” denir. İki secde arasında tam oturulur suphanallah diyecek kadar beklenir.
Ayağa kalkarken mazeret yoksa eller yardımıyla kalkılmaz. Secde de gözler uzun süre kapatılmaz.
9-OTURUŞ
Namazda ikinci rekâttan sonra oturulur. Ettehiyatü okunur. İkindi ve yatsı namazlarının sünnetinde salli, barikte okunur.
Oturunca düzgün bir şekilde oturulur. Gözler iki diz ortasına bakar. Eller diz üzerine konur sağ ayak dikilir kadınlar ayaklarını sağ tarafa yatırırlar.
Son oturuşta ettehiyatü salli, barik ve rabbene okunur. Önce sağa sonra sola “esselamü aleyküm verah metullah” denir. Selam verilir gözler omuza bakar.
Son oturuşta ettehiyatuyu okurken “ le ilahe illallah” derken sağ el yumruk yapılır. İşaret parmağı kaldırılır. “illallah” derken parmak indirilir. Uzun sure parmak kalkmaz. ( Hadis Ans : 8/8384) Bir hadislerinde peygamber (as):
– “Namazı için şüpheye düşen, doğrusunu düşünsün. Sonra selam versin, sehiv secdesi yapsın yani yanıldığı için iki secde daha yapsın “ buyurulur. (H. Döndüren, İslam İlmihali: 336)
Bu secde farzın gecikmesi, vacibin terki durumunda yapılır.
Namazın sonunda tesbih duası yapmak sevaptır. Peygamber (as) şöyle buyurur: “her namazdan sonra 33 defa sübhanellah, 33 defa elhamdülillah, 33 defa allahuekber, deyiniz.” (Müslim Mesacit:
146 + riyazü’s – Salihın: 1148 )
Namazdan sonra yapılan duaya “ âmin” demek veya dua etmek peygamberimizin tavsiyeleri arasındadır. Çünkü namazlardan sonra yapılan duaları Cenab-ı Allah kabul eder.
Namazlardan sonra okunan Kur’an ve Mevlitten sonra “şunun şunun için hassaten Allah rıza için Fatiha” demek uygun değildir.
Sebebi, şirk nedir? Ortaklıktır. Cenab-ı Allah’a yapılanın başkasına, başkasına yapılanın da Cenab-ı Allah’a yapılmasıdır.
Bir şey Allah içindir. Ya da başkası içindir. Hem Allah için hem başkası için olmaz.
Böyle demek Fatiha’yı Allah ve başkaları arasında bölüştürmek olur. Bir şey ya Allah içindir ya da değildir.
Namaz kılanın önünden geçilmez. Bu konuda maliki mezhebine göre kılanın müdahale hakkı vardır.
Peygamberimiz şöyle buyurur: “Namaz kılanın önünden geçen kimse, ne kadar günah olduğunu bilseydi, kırk yıl beklemeyi, namaz kılanın önünden geçmekten daha hayırlı bulurdu.” (Buhari
Salat: 101)
Namaz kılanda biraz dikkat etmelidir. Bir kenara durmalı veya önüne sütre koymalıdır.
Camiye gidebilenin namazı camide kılmasının sevabı çoktur.
Allah resulü camileri cennet bahçelerine benzetmiştir. Buyurmuştur ki: “Cemaatle kılınan namazın sevabı, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha fazladır.” (Müslim Mesacid: 42)
Camiye gitme imkânı yoksa evde ailecek cemaat olunmalıdır. Bu çocukların veya ihmal edenlerin alışması bakımından önemlidir.
Sandalyede, taburede namaz olur mu? Merdivenleri tıpış tıpış çıkan bir boş tabure bulursa oturuyor. Bulamazsa yere oturabiliyor.
Peygamber (as) : “Ayakta kıl! Eğer buna gücün yetmezse oturarak, buna yetmezse yaslanarak kıl! Buna gücün yetmezse sırt üstü kıl.” (Tirmizi Salat: 157) demiştir.
Mezheplerin hiç birinde sandalyede namazdan bahsedilmemiştir.
Hac suresi 77 de “Rükû et secde et.” Buyuruluyor. Rükû ve secdeyi zorla yapabilen sandalyede namaz kılamaz.
Sandalyede, taburede namaz olamayacağına dair Din İşleri Yüksek Kurulunun fetvası vardır.