NAMAZIN ŞARTLARI (FARZLARI) NELERDİR?
Bir namazın kabul olabilmesi için 12 şartı vardır. Bunların bir kısmı namaza başlamadan gereklidir. Bir kısmı da namaz kılarken gereklidir.
Namazın dışındaki şartları şunlardır:
1- Hadesten Temizlenme:
Bedende, elbisede ve namaz kılınacak yerdeki pis sayılan şeyin temizlenmesi gerekir.
Abdestsizlik varsa abdest alınacaktır. Cünüplük varsa, ay hali ve nifas halinden kurtulduysa, o da gusül abdesti alacaktır.
Eğer su bulunamadıysa, teyemmüm alınacaktır.
Namazdan önce manevi kirlerden de temizlenmek esastır. Günahlar için tevbe edilecektir. Bunun için namazdan önce ― estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah‖ denilecektir. Çünkü maddi temizliğin yanında manevi temizlik olmadan namaz olmaz.
İbadet için kalp temiz olacak, kafa temiz olacak ve mide temiz olacaktır. Haram lokma ile, haram elbise ile, haramla yapılan evde ibadet olmaz. Bir de günah ortamlarında namaz kılmamak mümkünse namaz kılınmaz.
- Necasetten temizlenmek:
Dinen pis sayılan kan, idrar, dışkı, alkol gibi
maddelerin giderilmesidir. Namaz kılınan yerde, üzerimizde bulunan pislik giderilmezse, namaz kabul olmaz.
Hayvan pisliği de namaza manidir.
Kur‘an‘da : ―elbiseni temizle‖ emri vardır. (Müddessir: 4)
İdrar sıçramalarına da dikkat edilecektir.
Kirli çorapla, yerlerde sürünen pardesü ile, alkol katkılı yumuşatıcılarla durulanmış elbise ile namaz kılınmaz.
- Örtülmesi gereken yerlerin örtülmesi:
Erkeklerin göbek ile diz arasını örtmeleri
gerekir. Kadınlar ise yüz ve ellerinin dışıda bütün vücudu örtmeleri gerekir.
Peygamber (AS) şöyle buyurur:
- ―Allah buluğa ermiş kadının namazını başörtüsüz kabul etmez.‖ ( Tirmizi, Salat: 60)
- ―Kadın buluğ çagına erince elleri ve yüzü dışındaki yerlerini göstermesi helal olmaz.‖ ( Ebu Davut, libas: 31)
- Namaz kılanın örtülü yerinin isteği dışında açılması, bile namazın bozulmasına neden olur. Bunun ölçüsü de o organın dörtte biridir.
Kadın çorapsız namaz kılamaz, ince örtü, ince elbise ile de namaz kılamaz. Çok dar elbise ile de kadın evinde de olsa namaz kılamaz, üzerinde resim bulunan elbise ile de kadın olsun erkek olsun namaz kılamaz. Erkekler ipek elbise ile namaz kılamaz. İpek ve altın erkeğe haramdır. Erkek altın yüzükle sünnete uymadığı için namaz kılmamalıdır.
Elbisenin temiz olmasına, haramdan olmamasına dikkat etmek gerekir. Peygamber (AS) şöyle buyurur:
- ― Her kim on dirheme elbise satın alır, bir dirhemi haram olursa, bu elbise ile kıldığı namaz kabul olmaz.‖ ( V. Zuhayli, İslam fıkhı ans: 1/455)
Ten rengindeki içini göstermeyen çorapla bir kadın namaz kılar, ince çorapla namaz kılamaz.
- Kıbleye yönelmek:
Kur‘anda: ― Yüzünü Mescid-i Harama çevir.‖ ( Bakara:144) buyurulmuştur.
Kıbleye dönmeden namaz olmaz. Secdede , cenaze namazı da kabul olmaz. Bile bile Kabe‘den başka yere yönelmek küfürdür.
Bilmeden başka tarafa doğru kılınan namazın iadesi gerekir.
Binek üzerinde kıbleden ayrılma durumu varsa namaz kılınmaz.
Kıblenin tam yönünü bilmeyen sol tarafını güneşin doğduğu yöne, sağını da battıgı yöne çevirirse, kıbleyi bulmuş olur. Peygamber (AS): ― Doğu ile batı arası kıbledir.‖ (Tirmizi, Salat: 139) buyurmuştur.
- Vakit içinde kılmak:
Vakit, namazın farzlarındandır. Kur‘an‘da : ―Namaz mü‘minler üzerine vakti belirlenmiş olarak farz kılınmıştır.‖ Buyurulmuştur.(Nisa: 103)
Hiçbir namaz vakit girmeden kılınmaz. Farz ve vacip olan vitir namazları vaktinde kılınamazsa kaza olarak kılınır. Sünnet namazlar, Cuma namazı, bayram namazları vaktinde kılınamazsa kazaya kalmaz.
Namaz kılınmayan vakitler vardır. Hiçbir namazın kılınamayacağı vakitler şunlardır:
- Güneşin doğmasından 45 dk. sonrasına kadar.
- Güneşin tam tepe noktasında olduğu zaman yani öğle ezanına 45 dk. kalan zaman içinde.
- Güneşin batma zamanı yani sarardığı zaman.
- Sabah namazı vaktinde sabah namazının sünnet ve farzından başka namaz kılınmaz.
Nafile namaz kılınmayan vakitler de şöyledir:
- Sabah namazı vaktinde,
- Güneş doğarken, batarken ve tepe noktasında iken,
- İkindi namazı ile akşam namazı arası,
- Akşam namazının farzından önce,
- Bayram namazından önce ve hemen sonra,
- Farz namazın vaktinin daraldığında,
- Farz namaz için kamet getirilirken, bu vakitlerde nafile namaz kılınmaz.
Vakit namazları, vaktin sonuna bırakılmamalıdır. İlk vakitte kılmanın sevabı ve fazileti kaçırılmamalıdır.
- Niyet etmek:
Niyetsiz amel olmaz. Peygamber (AS): ― Ameller niyete göredir.‖ buyurmuştur. ( Buhari vahy:1)
Hangi namazın kılınacağına niyet etmek farzdır. Niyet etmeden namaz kılınmaz.
Niyet ederken 2 rekat, 4 rekat gibi rekat sayısını belirtmek gerekmez.
Birden fazla namaza aynı anda niyet edilemez. Çünkü her namaz başlıbaşına bir ibadettir. Farzla sünnete, sünnetle nafileye bir anda niyet edilip ikisi beraber kılınamaz.
Niyet, namaza bitişik olarak yapılmalıdır. Araya konuşma girmemeli, niyetten sonra beklenmemelidir.
Cemaat halinde namaz kılarken, kadınlarda katıldıysa kadınlara da imamlık etmeye niyet edilmelidir.
İöyle niyet edilir: ― Niyet ettim bana uyan kadın ve erkeklere namaz kıldırmaya‖ denir. Kadınlar için niyet edilmediyse namazları olmaz.
Bir niyetle bir namaz kılınır ve her namazın niyeti ayrı yapılır. Mesela; akşamın sünneti ile nafileye birden sünnet olmaz.
Niyet açık ve kesin olur.
Namazda ve ibadetlerde Allah rızasından başka bir şeye niyet olmaz. Mesela; hacca gidenin ticaret ve gösteriş tarafı ağır basarsa, hac sevabı olmaz. Namaza duran Allah‘ın emri değil de beden hareketi olsun derse, o namaz namaz olmaz.
Niyet ederken: ― şu vaktin farzına veya sünnetine, şu namazı kılmaya‖ diye açıkça belirtilmeli, kılan da hangi namazı kıldığını bilmelidir.
Kaza namazı kılınıyorsa, hangi namaz olduğu bilinmiyorsa, ilk kazaya kalan şu vaktin farzına veya son kazaya kalan şu vaktin farzına şeklinde niyet edilir.
Niyet içten yapılabileceği gibi dil ile söylenmesi daha uygundur.
Namazın içindeki farzları da şunlardır:
1. Başlama tekbiri:
3 defa ― estağfirullah‖ deyip niyet ettikten sonra ― ALLAHÜEKBER‖ denir. A yı uzatarak, beeer diye uzatarak tekbir alınmaz.
Tekbir, kıyam halinde alınır. Rükuda olan imama uyacak olan tekbiri mutlaka ayakta almalıdır.
Başka dilde tekbir olmaz. ― Allah büyüktür‖ ―Tanrı uludur‖ demek olmaz.
İçten tekbir getirilmez, dil ile söylenir.
Cemaatle namaz kılan, imamdan önce tekbir almamalıdır.
Tekbir alırken erkeğin başparmakları kulak memelerine değecektir. Kadın ise ellerini omuz hizasına kadar kaldıracaktır.
Tekbir alırken baş ― hayır‖ der gibi geri götürülmemelidir. Eller de arkaya atılır gibi yapılmamalıdır.
Ayakta tekbir alamayacak olan oturarak tekbir alır. Ayakta durmaya gücü yetenin, oturarak tekbir alması caiz değildir.
2. Kıyam: (Ayakta durmak):
Gücü yeten mutlaka ayakta duracaktır. Ancak mazeret varsa oturarak kılınabilir. Peygamberimiz şöyle buyurur: ― Namazı ayakta kıl, gücün yetmezse oturarak kıl, oturmaya da gücün yetmezse, yaslanarak kıl. Allah kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez.‖ ( Buhari, Taksir: 19)
Yaslanmaya da gücü yetmeyen yatarak kılar, göz ucu ile de kılar. Namaz mutlaka istenen bir ibadettir, onun için bu kadar kolaylık gösterilmiştir.
Tekbiri ayakta alacak gücü olan, ayakta alır, sonra oturur. Ayakta namaza başlayan rahatsızlanırsa, oturarak namazını tamamlar.
Farz namazlar mecbur olmadıkça binit üzerinde kılınmaz. Ebu Hanife‘ye göre vacip namaz ve sabah namazının sünneti de böyledir.
Ayakta dururken ayak parmakları hanefilere göre 4 parmak aralıklı olur. Gözler secde yerine bakar. Kadınlar ise ayak topuklarını birleştirir.
Ayakta iken yorgun atlar gibi ayak değiştirilmez.
Ayakta duramadığı zaman yastık üzerine secde edilmez oturulur. İmkan ölçüsünde eğilinir.
Ayakta durabilenin sandalyeye oturması uygun değildir. O zaman yere oturacaktır. Ayağını uzatacaktır.
Açıklıkta insanlar iyice yanında değilse, kadın, kıyam farzını terk etmez. Çünkü kadının namaz kılması ve görülmesi, kötü de değildir ayıp ta değildir. O durumda nefis de söz konusu olmaz. Eğer arkadan gelip geçenler varsa, arkasına bir siper koymak gerekir.
Ancak nafile sünnetlerde açık yerlerde oturmak icap ediyorsa oturulur. Çünkü nafilede kolaylık vardır.
Göz kararması, baş dönmesi olursa oturulabilir. Aynı zamanda gözler yumulabilir. Gözler devamlı yumulmaz.
3. Kıraat: ( Okumak) :
Namaz kılanın, namazın her rekatında fatiha suresini ve Kur‘an‘dan ayet ve sure okuması farzdır.
İmamla kılan, okumaz. Eğer seferi, imama uyulduysa 3. ve 4. rekatlarda hanefiler fatihayı okumaz, şafiler okur. Kur‘an‘da : ―Kur‘an‘dan kolayınıza gelen ayeti okuyunuz‖ buyurulmuştur. (Müzzemmil:20)
Bir hadiste de: ― Kıraatsiz namaz yoktur‖ buyurulur. ( Müslim, Salat: 42) buna göre Kur‘an‘dan okunacaktır. Peygamber (AS) : ― fatihasız namaz yoktur‖ demiştir. Her rekatta fatiha suresi okunacaktır. Fatiha suresi tam olmazsa, namaz olmaz. Mesela; namazda esnenirse, bir kelime eksik olursa namaz olmaz. Esnenirse o zaman okumayı durdurmak daha uygun olur.
Kıraat, dudaklarla okunmalıdır. Lafız olarak çıkmalıdır. İmama uyan tekbirlere katılır ve oturuşlarda okur. Başta da sübhaneke‘yi okur. Euzu besmele çeken dinler.
İmam yanılacak olursa, arkasındaki ― sübhanellah‖, ― Allahü Ekber‖, ― Elhamdülillah‖ der, namazı bozulmaz. Kadın elini eline vurur.
Besmele, hanefilere göre fatihadan bir ayet olmadığından sesli okunmaz. Besmele Nemil suresinin 30. ayetidir.
Kur‘an‘dan okunurken, açık anlaşılır okunmalıdır. Kur‘an‘da: ― Kur‘anı tane tane oku‖ emri vardır. ( Müzzemmil: 4)
Sureler okunurken sıra takip edilmelidir. Uzun sureler önce okunmalıdır. Tek sure atlanmamalıdır. Ayetten sonra sure okunmamalıdır. Kur‘an‘daki dur geç işaretlerine dikkat edilmelidir.
Okunurken Kur‘an‘a bakarak okunmaz.
Eğer mana bozulacak şekilde okunursa, namaz bozulur. 3 sübhanellah demekten daha çok sükut etmek namazı bozar.
İmam okurken cemaat takip eder. Hangi sure okunuyor, biliyorsak, manası ne düşünülür.
Kur‘an meali ile namaz kılınmaz.
Namaz topluca kılınacaksa, okuyuşu güzel olan namaz kıldırmalıdır. Yaşayışı güzel olan namaz kıldırmalıdır. Helal yiyip içen namaz kıldırmalıdır.
4. Rüku: ( Eğilmek):
Ellerin dizlere konularak belin düz bir şekilde eğilmesine rüku denir. Rükuda iken sırt düz olacaktır. Su dolu bardağın durabileceği şekil olarak tarif edilmiştir. Baş ta düz olacaktır; çok eğilmeyecek dik de durmayacaktır. Sırt hizasında olacaktır. Gözler iki ayak ucunun ortasına bakacaktır. Ayaklar dizlerden bükülmeyecektir. Kollarda düz olacaktır.
Kur‘an‘da: ―Ey iman edenler! Rüku edin‖ (Hac:77) buyurulduğu için rüku etmek namazın farzlarındandır.
İmama rükuda yetişen kimse, onunla beraber bir defa ― Sübhane Rabbiyel azim‖ derse o rekatı kılmış olur. Tabi tekbiri ayakta alması gerekir.
İmamdan önce rükuya varılmaz, ondan önce de kalkılmaz.
Rükuda 3 defa ― Sübhane Rabbiyel azim‖ denir. 7 defa da denilebilir. Cemaatle kılarken 3 defa denir.
Rükudan doğrulunca tam dik duruncaya kadar doğrulmak gerekir ve ― Sübhane Rabbiyel azim‖ diyecek kadar da durmak gerekir. Daha tam kalkmadan secdeye gidilmez. Cemaate yetişilmeyen rekat hangisi ise selam‘dan sonra o kılınır. Kılınış şekline göre kılınır. Mesela; 1. rekata yetişemeyen, en son o rekatı kılar, fatiha ve sure okur.Çünkü o rekat kazaya kalmıştır.
Rükudan kalkarken belini tam doğrultmayan ve hiç eğleşmeden secdeye giden birine Peygamber (AS) şöyle demiştir:
- Rahatsız mısın?
- Hayır.
- Eğer bu hal üzerine ölecek olursan, sünnetime muhalefet üzerine ölmüş olursun‖ demiştir. (Prof. Dr. İ.Canan Hadis Ans. 7/521) Çabuk çabuk namaz kılan birine de Hz. Peygamber (AS):
- ―Sen namaz kılmadın‖ demiştir. O adam dönmüş tekrar namaz kılmıştır. Daha sonrada Peygamber (AS) ona nasıl namaz kılacağını öğretmiştir. (Age:8/95)
5. Secde ( Yere kapanmak ) :
Kur‘an‘da : ―Ey iman edenler ! Secde edin.‖ (Hac : 77 ) buyrulduğu için namaz da secde etmek farzdır.
Secde halinde iken alın, burun, iki elin içi, iki diz ve iki ayak parmak içleri aynı anda yere değecektir. Yani yedi kemik üzerine secde edilecektir. ( Ramuz el Ehadis : 49 / 14 + 443
/ 3 ) Ayaklarının üst kısmı yere değmeyecektir. Ayaklar kalkmayacaktır. ( Bir anlık kalkma namazı bozmaz ) Dirsekler yere konmayacaktır. Peygamber ( AS) ―kollarınızı köpeklerin ayaklarını yere koyduğu gibi koymayın‖ buyurmuştur. Erkekler kollarını vücutlarından ayrı tutar. Kadınlar ise vücutlarına yapıştırır, yere yakın tutar. Peygamber ( AS ) : ―Secdede ta‘dili erkana riayet edin, kollarınızı köpeklerin yayışı gibi yaymayın‖ buyurur. (İ.Canan Hadis Ans:8/30)
Secdeden imamdan önce kalkılmaz. Aniden kalkıverdiyse tekrar secdeye varır. Hz. Peygamber ( AS ) : ―Sizden biri imamdan önce başını kaldırırsa, Allah onun başını eşek başı etmesinden korkmaz mı ?‖ ( Ramuz el Ehadis : 82 / 5 ) diyor.
Secde edilen yer 20 cm. den fazla yüksek olmamalıdır. Cemaat çok kalabalıksa öndekinin üzerine secde edilir. Sehba, yastık gibi şeyler üzerine secde edilmez. Mümkün mertebe eğilinir. Yumuşak yere secde edilmez. Pis yere secde edilmez. Secde edilen yer sert olacaktır.
Secde ederken alın kapalı olmamalıdır. Takke, sarık, başörtüsü alnın yere değmesine mani olmamalıdır.
Secde hali kulun Allah‘a en çok yakın olduğu bir andır. Bunu bilerek secde edilmelidir. En önemli şey, Allah‘tan başkasına secde edilmez.
Secde, iki defa yapılır. Tek olursa namaz bozulur.
Secdede gözler kapatılmaz.
Secdede iken üç defa : ―Sübhane Rabbiyel E‘gla‖ denir. Bu tek başına kılıyorsa yedi defa da söylenebilir. Cemaatle kılarken 3 defa söylenmelidir.
Ayağa kalkarken mazeret yoksa, eller yere konmaz.
İki secde arasında ―Sübhane Rabbiyel E‘gla‖ diyecek kadar durulur.
6.Son Oturuş :
Namazın sonundaki oturuş farzdır. Hanifi mezhebine göre Ettehiyyatüyü okuyacak kadar oturulur. Diğer mezheplere göre; Salli, Bariki de okuyacak kadar oturulur.
Son oturuşta unutarak kalkılırsa ve bir rekat daha kılındıysa, bir rekat daha kılınır, secde ile tamamlanır. Eğer bir rekat kılındıysa, secde edilmediyse o namaz nafile namaz olur.
Namazın son oturuşunda düzgün bir şekilde oturulur. Gözler iki diz arasına bakar, eller dizler üzerine konur. Sağ ayak dikilir, dışı yere değmez. Hanımlar ayaklarının üzerine oturmazlar, sağ tarafa yatırırlar, kalçalarının üzerine otururlar.
Ettehiyyatü, Salli, Barik ve Rabbena duaları okunur. Önce sağ tarafa, sonra da sol tarafa selam verilir, gözler omuza bakar.
Namazlarda farzın gecikmesi ve vacibin terki halinde, yani yanılma durumunda eksikliği tamamlamak için yanılma secdesi demek olan sehiv secdesi yapılır. Farzın terki halinde secde, eksikliği tamamlamaz, namaz bozulur.
Sehiv secdesi yapması gereken, Ettehiyyatüyü, Salli ve Barik dualarını okur selam verdikten sonra iki defa secde eder. Peygamber (AS) : ―Yanılan iki secde daha yapsın‖ buyurur. (Buhari, Salat : 31)
Son oturuşta parmak kaldırma nasıl olur ?:
Ettehiyyatüyü okurken sıra La ilahe illallah‘a gelince sağ elin parmakları yumulur, ―La ilahe‖ derken, şehadet parmağı kaldırılır. ―La‖ derken biraz uzatılır. ―İllallah‖ derken de parmak indirilir. Uzun süreli tutulmaz. Parmak kaldırılırken de Allah‘ın bir olduğu başka bir ilah, tanrı olmadığı düşünülür. Bu sünnettir. Bilmeyenlerin yapmaması uygundur. ( İ. Caran, Hadis Ans : 8 / 8384 )