NAMAZI TERK ETMEK

 Kur’an’da: “Öyle bir nesil geldi ki namazı bıraktılar, nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden sapıklıklarının cezasını çekecekler.” (Meryem Sûresi:59) buyrularak namazı terk etmenin cezayı gerektiren sapıklık olduğu bildirilmiştir.

     Peygamber   (SAV):          “Aleyhinize   yaktığınız      ateşi   namazla      söndürün.” (B.H.Külliyatı:1/933) buyurarak namazla günahlardan ve cezasından kurtulmaya davet etmiştir.

     Bir hadislerinde de: “Namazı olmayanın kıyamet günü diğer amellerine bakılmaz.” (İ.Canan Hadis Ans:14/5067) buyurarak namazı terk edenlerin düşecekleri acı sona işaret etmiştir.

               Cenab-ı Allah Kur’an’da bizi şu ayetle uyarıyor:

  • “Ey iman edenler! Allah’ın vadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı şeytan da sizi kandırmasın.” (Fatır Sûresi:5)
  • Şeytanın üzerinde durduğu namazdır. Namazı terk ettirmek için elinden geleni yapar. Eğer terk ettiremiyecek olursa geciktirtir. Mazeretler arattırır.

 Bir ömür boyu Cenab-ı Allah’ın ikram ve ihsanlarına “hayır” demeyen insana bir ömür boyu namaz her gün beş vakit nasıl kılınır? Der.

 Her gün dünya için canı çıkıncaya kadar çalışan insana: “Bir de namaz mı? Der. Çalışmak da bir ibadettir. Senin ibadete vaktin yok.” Der. İşte onun içindir ki ne işte, ne de kazançta hayır olmuyor.

 Peygamber (AS): “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz.” Diyor. Soruyorum: Azrail canını almaya geldiğinde seni nasıl bulmasını istersin?..

               Cenab-ı Allah soruyor:

  • “Ey insanlar! Seni yaratıp, seni düzgün ve dengeli kılan, her şeyini tam tekmil yapan ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir? (İnfitar:6-8)

 Beni şeytan aldattı diyenlere: “Aldanmasaydın ben seni uyarmadım mı?” demiyecek mi?

              Yaratıcının emrini terk edenler Allah’ın gazabından nasıl kurtulacaktır?

 Namazı terk etmenin mazereti yoktur. Kefareti de  yoktur. Namaz için hiçbir mazeret geçerli değildir. Bir insanın iki eli, iki ayağı olmasa, gözü görmese, kulağı duymasa gene de namazdan sorumludur. Namaz kılacaktır. Bütün vücudu felç olsa da göz kapakları ile yine namaz kılacaktır.

 Padişah vezirine demiş ki: “Bana üç tane mazeret bul ki namaz kılmayayım, namazdan muaf olayım.

               Veziri: “Peki” demiş ve sıralamış:

                1 – “Gayr-i Müslim ol!”

               Padişah: “Olur mu?” demiş. Vezir:

                – “Öyleyse namaz kılacaksın” diye eklemiş.

                2 – “Çocuk ol!” Demiş.  

               Padişah: “Olur mu?” demiş. Vezir:

               – “Öyleyse namaz kılacaksın.” Demiş.

3 – “Deli ol!” demiş vezir.

Padişah: “Nasıl olur?” demiş. Vezir:

  • Öyleyse namaz kılacaksın, senin bir mazeretin yok demiş.

                İnsan Neden Namazı Terk Eder?

  • Namazın nasıl bir emir, nasıl bir ibadet olduğunu bilmezse namazı terk eder.
  • Şeytan; onu, çeşitli bahanelerle aldatıyorsa, Allah’ın affına güvendirmiş veya Allah’ın affından ümit kestirdiyse namaz kılmaz.
  • Daha gencim, yaşlanınca, emekli olunca kılarım diye kendini kandırdıysa namaz kılmaz.
  • Haram lokma yiyorsa, kötü alışkanlıklar edinmiş, günahlara devam ediyorsa namaz kılmaz.
  • Kendisine hidayet nasip olmadıysa namaz kılmaz.
  • İnançsızlığı nedeniyle namaza gerek duymuyorsa namaz kılmaz.

 “Gelecek, gelecek” deme, çok günler, aylar, yıllar geçti. “Yarın yarın” deme, nice yarınlar geçti. Namazı terk, Allah’a isyandır. Cenab-ı Allah’a itaat etmeyene kendi organları da itaat etmez. Namaz kılmayan, nefsin ve şeytanın elinde oyuncak olur.

 Cenab-ı Allah: “Bana dua edin kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp, büyüklük taslayanlar, aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” Diye haber veriyor. (Mü’min Sûresi:60)  Bir ayette de: “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et!” diye emrediyor.

(Hıcır:99)

              Hz.Ömer (RA): “Namazı terk edenin İslâm’dan nasibi yoktur.” Demiştir.

               N.Fazıl da: “Namazsız ebedi hayat, benim olsa istemem.” Demiştir.

                Peygamber (SAV) şöyle buyurur:

 – “Kim namazı terk ederse, Allah’ın ve peygamberin korumasından çıkmış olur.” (Ramuz el-Ehadis:467/5)

Bir başka hadislerinde de: – “Parça parça edilsen de, ateşlerde yakılsan da sakın Allah’a ortak koşma!

Namazı asla terk etme! Namazı bile bile terk esen Allah’ın korumasından çıkmış olur.” Buyurur. (İbn-i Mace, Fiten:23)

 Sonuç olarak namaz mutlaka istenen bir ibadettir. Acizlik, ihtiyarlık ve hastalık dahil hiçbir özür namaz borcunu düşürmez.

 Namaz, kefareti olmayan bir ibadettir. Ama bazılarının görüşüne göre ölenin namaz borçları kabul olunur ümidiyle oruca benzetilerek her vakit için bir oruç fidyesi verilerek kabulü için dua edilir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir