NAMAZI CEMAATLE KILMAK
Kur’an’da: “Camiler Allah’ın evidir.” Buyruluyor. (Cin Sûresi:18) peygamber efendimizde camilerin Allah’ın evi olduğunu bildirmiştir. (Ramuz el-Ehadis:121/6) Camiye gitmek, namazı camide kılmak çok sevaplı bir iştir.
Peygamber (AS): “Camide gördüğünüzün iyiliğine şehadet edin.” Buyurur.
Herkes cami yaptıramaz. Ne yapabilir? Camiye adam kazanır; torununu evladını, kardeşini ve birini camiye götürür, o da büyük sevap elde eder.
Bu konuda peygamber (AS) ın güzel müjdeleri vardır.
Peygamber (AS) şöyle buyurur:
- “Bir kimse evinde abdestini alır, namaz için camiye giderse, attığı adımlardan biri küçük günahlarını siler; diğeri de onun derecesini yükseltir.” (Müslim 1/462)
- “Cemaatle kılınan namaz ayrı kılınan namazdan yirmi yedi derece üstündür.” (Buhari, Ezan:30)
- “Sabah akşam camiye gidip gelenin her seferinde ona cennete bir ikram hazırlanır.” (Buhari, Ezan:37)
- “Camiye giden üç şey kazanır.
- Dindar bir dost kazanır.
- Güzel bir söz öğrenir.
- Sevap kazanır.” (Ramuz el-Ehadis:272/3)
- “Kıyamet günü Allah:
- Komşularım nerede diye sorar. Melekler:
- Senin komşuların kimdir ya Rabbi? Derler. Cenab’ı Allah meleklere:
- Camilerime, namaza devam edenler.” Buyurur.
Camiye gidenlerin cami adabına uymaları halinde daha büyük sevap kazanacakları muhakkaktır.
Camide imama uyan yalnız duaları okur. Fatiha ve sûreleri okumaz. Okumadığı için besmele de çekmez. Okunanı dinler ve dinliyormuş gibi yapar.
Cemaate sonran katılan kimsenin kılmadığı rekatlar kazaya kalmıştır. Onları aynen kılar ve namazı tamamlar.
Hz.Aişe (RA) şöyle nakleder:
- “Peygamber (AS) öğlenin evvelindeki dört rekatı kılmadan farza durursa ilk sünneti son iki rekat sünnetten sonra kılardı.” (Age:537/15)