NAMAZ NASIL HUŞU İÇİNDE KILINIR?
Ta‘dili erkana riayet edilmeyen namaz iade edilmelidir. Namazda acele edilmemeli, hızlı okunmamalı, oraya buraya bakılmamalı, başka şeylerle meşgul olunmamalı, namazın hakkı verilmelidir.
Hz. Peygamber : ―Beni nasıl namaz kılar gördüyseniz öylece kılınız‖ (Buhari Ezan :
18)
―Namazda Allah’ı görmüş gibi ibadet ediniz.‖ (Müslim İman:57) buyurur.
- Namazda öksürmemeye, esnememeye dikkat edilmelidir.
- Uyuyarak, uyuklayarak namaz kılınmaz.
- Orasını burasını kaşımak, düzeltmek mekruhtur.
- Erkeklerin kollarını secdede yere koymaları mekruhtur.
- Gözleri uzun süreli yummak, parmak kıtlatmak, ter silmek, yanan ateşe karşı namaz kılmak, insanın yüzüne ve resimlere karşı namaz kılmak, sıkışık abdestle, kirli elbiselerle, kirli çorapla, kokan ağızla namaz kılmak, erkeklerin ipek elbise, altın yüzükle namaz kılmaları, başı açık kılmak, resimli elbiselerle kılmak doğru değildi.
- Sureler, ayetler doğru ve tam ezberlenmelidir.
- Namaz gaflet içinde kılınmamalıdır. ―İu namaz kılanların vay haline ki, onlar namazlarından gafildirler, onlar gösteriş yaparlar‖ ( Maun suresi: 4 )
- Namazda hırsızlık yapılırsa, avcılık, acelecilik yapılırsa böyle bir namazın eski bohça gibi ―Al bu senin namazın‖ denilip, suratına çarpılacağını, Peygamberimiz haber vermiştir.
- Huşu içerisinde namazlarını kılanlara Kur‘an da müjde vardır. Mü‘minun : 1 – 2 ayetlerinde ―Huşu ile namaz kılan müminler ahiret azabından kurtuldular‖ buyrulmuştur.
-Hz. Peygamber : ―Namazda ölümü hatırla!‖ demiştir. ( Ramuz 67 / 3 )
-Namazda rabıta kurulmalıdır. Cennet düşünülmeli, cehennem düşünülmeli, ölüm düşünülmeli, Allah, Peygamber hatıra getirilmeli. Okunan surelerin anlamaları düşünülmelidir.
-Birisi ile konuşurken nasıl dikkatli oluyorsak kelimeleri özenle seçiyorsak ne dediğimizi nasıl biliyorsak, namazda da öylece dikkatli olmalıyız. Ne okuduğumuzu bilmeliyiz.
-Namazda Rabıta kişi ile değil Allah‘la olur. Çünkü : namaz Allah‘ın emridir, Allah için kılınır. -Hele karşıya resim konulup öyle namaz kılınıyorsa, bu şirktir.
-Hz. Peygamber : ―Allah‘ı görüyormuş gibi ibadet edin‖ buyurmuştur. Ardından da ―Siz onu görmeseniz de O,sizi görür‖ demiştir. Hz. Ali (RA), savaşta vücuduna saptanan okun acısını duymamak için namazda çıkarılmasını istemiştir.
-Namazda dünya işleri düşünülmemeli, dünya hesapları yapılmamalıdır.
-Namazdan zevk almayan, Allah‘a yönelmelidir. Peygamber(AS) ―Kişi sevdiği ile beraber olur‖ demiştir.
Bir de helal lokma yemelidir.
Namaz kılan kimse Allah‘ın huzurunda ve Allah‘la olduğunu düşünmelidir.
Kur‘an da münafıkların namaza üşenerek kalktıkları ve insanlara gösteriş yaptıkları bildirilmiştir. ( Nisa: 142 )
Bir ayette de ―Gerçek mü‘minler namazlarını huşu içinde kılarlar‖ buyurulur.
(Müminun : 1-2 )
Müslümanın bir özelliği de namazını, son namazmış gibi kılmasıdır.
Kur‘an‘ın emrine göre namaz dosdoğru kılınacaktır. Kötülüklerden uzaklaştıracak şekilde kılınacaktır. (Ankebut: 45 )
İbn-i Meleki Hz.‘leri namaz kıldığı mescidde otuz sene hep ayın yerde durarak namaz kılmıştı.
Bir gün bir cenaze sebebiyle, mescid çok kalabalık olmuş, İbn-i Meleki de, her zaman cenaze durduğu yerde namaz kılmaya imkan bulamamıştı. Kalbinden :
Seni bugün her zaman namaz kıldığın yerde göremeyecekler, diye geçirmişti. Bu düşünce, kalbine gelir gelmez, birden ayılmış.
– Ey riyakar nefsim! Demek sen otuz senedir, insanların 1seni görmesi için, namaz kıldın ha!… diyerek nefsini ithama başlamıştı. Daha sonra, İhlassız kabul ettiği bu otuz yıllık ibadetini, yeniden kılmıştır…
İşte İslam büyüklerinin ihlas anlayışları, böylesine ince ve yüksekti. Kendi nefislerinden, Allah rızasına aykırı gördükleri en küçük bir hali bile affetmezlerdi.
Hz. Peygamber : ―kıyamete doğru, namaz kılan çok olacak, fakat namazı kabul olan az kimse olacak‖ demiştir.
İeytanın ve nefsimizin tuzağına düşüp amelleri boşa çıkartmayalım.
İeytan, insanı ibadetten alıkoymak için, soğutmak için vesvese verir durur. İeytan, insana daima nasihatçı gibi yaklaşır, kişiyi suça razı edemediyse, şüphe verir,
vesvese verir.
İeytan, unutmayın insanı yanıltmak için yeminlidir. Verdiği tereddütle ibadetin
zevkini kaçırır. Çare nedir ?
İeytana iltifat etmemek gerekir. O ne derse desin önemli değildir. İüpheyi, vesveseyi
terk etmek gerekir.