NAFİLE NAMAZLAR VE FAZİLETİ
Nafile namazlar, farz, vacip ve sünnet namazların dışında Allah rızası için kılınan namazlardır.
Resulüllah (s.a.v) şöyle ifade etmiştir:
-“Nafile namazlar ikişer rekât olarak kılınır. Her iki rekâtta bir teheccüt vardır. Namaz, huşu duymak tevazu ve saygı izhar etmektir. Bitince de ellerini kaldırıp; yüce Rabbine: “Ya Rabbi! Ya Rabbi! Ya Rabbi!” diye yalvarırsın. Kim bunu yapmazsa, namazı eksiktir.” (Tirmizi,
Salat: 166)
Mezhebimize göre kaza namazı borçları olan bile sünnet ve nafile namazları terk etmez. Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kıyamet günü önce namaza bakılır. O tamamsa, diğer hesaplara geçilir. Namazlar bir insanın kurtuluşu için yeterli olmazsa Allah: “Bakın bakalım kulumun nafile namazları var mı?” der eksikler nafilelerle tamamlanır.” (Tirmizi, Salat:188 + R. Salihın:2/398)
Kutsi hadiste de: “Kulum bana farz namazlardan sonra en çok nafilelerle yaklaşır.” buyrulur. (Buhari,Rikak:38) Hadisin devamında: “Nihayet onu severim, onu sevince de artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum.” buyuruyor.
Peygamber (a.s): “Farzlardan sonra kılınacak iki rekât nafile namaz en kârlı iştir.” (Ebu Davud, Cihad:168) buyurur. Çünkü farzlar Allah’a borcumuzdur. Sünnetler de Resulüne borcumuzdur. Esas bize fayda verecek, Allah rızası için kıldığımız nafilelerdir. Nafile namazlar bir Müslüman için çok önemli ve sevaplı bir ibadettir.
Nafile namazdan sonra gözyaşı ile yapılacak dua ve niyazlar red olmaz. Ne derler: “Ağlamak gözden ve kalpten olursa, rahminidir. Elden ve dilden olursa şeytanidir.” Rasülulah (s.a.v) şöyle bildirir:
-“Bir göz yaşarırsa, Allah o bedeni ateşe haram kılar. Yanağına bir damla akarsa, o yüze karanlık ve horluk olmaz.” (Ramuz el-Ehadis:371/8)
-“Gözlerinden Allah korkusundan sinek başı kadar yaş çıkan bir kimse yoktur ki o yaşlar yüzüne aksın da onun yüzüne ateş dokunsun.” (Age:386/1)
Allah için akan gözyaşı duaların, tövbelerin kabulüne neden olur.
Peygamberimizin kılıp, kılın diye tavsiye ettiği nafile namazlar şunlardır: