MÜSLÜMAN YASAKLARDAN VE GÜNAHLARDAN KAÇAR

a. Günahtan uzak durmak:

Müslüman, günahlardan kaçmaz ve yasaklara aldırış etmezse ona iyi gözle bakılmaz, hakkında iyi şeyler söylenmez. İnancımızda Müslüman’ların hakkımızdaki şahadeti çok önemlidir.

Günahlara, haramlara aldırış etmezsek, kendimizi kötü ve günahkâr psikolojisinden kurtaramayız. Her zaman kendimizi kirli ve suçlu hissederiz. 

Eğer günahlardan, haramlardan kaçmazsak, Allah’a isyan, peygamberine muhalefet etmiş oluruz. Sonuçta Allah’ın rahmetinden, peygamberin şefaatinden mahrum oluruz. Cennet yerine cehenneme gireriz.

Günaha harama üzülünmezse, büyük günaha gireriz. Günahlar ve haramlar inkar edilecek olursa o zaman küfre girilir. Çünkü her günahta küfre açılan bir kapı vardır.

Her günahtan bir dönüş yolu vardır. Asla Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez. Kur’anda: “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah affedicidir, buyrulur.” (Zümer: 53) Devamındaki ayette de ümitsizliğin kafirlerin vasfı olduğu ifade edilmiştir.

Ayrıca günahlar küçük görülmemelidir. Küçük görülüp de terk edilmeyen günahlar kısa sürede büyür. Ne derler “küçüktü önemsemedik, büyüdü baş edemedik.”

Peygamber (as) şöyle buyurur:

  • “Her günah kalpte bir siyah nokta oluşturur, tövbe edilmezse büyür ve kalbi

karartır.”

Hayata            her       Müslüman      ölüm    döşeğinden     bakabilmelidir. Kabir   ehli      gibi düşünebilmelidir. O zaman bir çok problem bitecektir. Daha hesaplı ve daha akıllı yaşanacak, ne ölüm korkusu taşınacak ne de hesap verme korkusu taşınacaktır.

Ölmemeye, hesap veremeye çare olmadığına göre günah olduğu bildirilen şeylerden kaçınmak, yasaklara riayet etmek gerekmez mi?

Dikkat edilecek şeylerden biri de geç kalmamaktır. Yoksa son pişmanlık fayda vermez. “Geçti, geçti” derler. Kur’an-da şöyle ifade edilir:

  • “Ölüm sancıları içinde kişi vaktin gelip çattığını anlar. Artık geç kalınmış bir pişmanlık içerisinde yolculuk alemlerin Rabbinedir.” (Kıyame: 30)

İnsan biraz dikkat etmezse; isyana dalar, günahlara yenik düşer, haramın cazibesine kapılır. Artık sıkıntılar başlar, bela ve musibetler ardarda gelir.

Günaha harama düşmemek için şüpheli şeylerden kaçınılmalıdır. Günaha girmek için kılıf aranmamalı ve sebep icat edilmemelidir. Çünkü daha çok günah, daha çok acıdır, daha çok azaptır.

Hz. Ömer (ra) şöyle demiştir:

  • “Utanma duygusu azalanın, günaha düşme endişesiyle şüpheli şeylerden uzak durma titizliği kaybolur ve kalbi ölür.”

Peygamber (as) Ashabına şöyle der:

  • “Şu söyleyeceğim sözleri benden kim öğrenip uygulamak ister?”

Ebu Hureyra:

  • Ben isterim Ya Rasülellah, der.

Allah Resulü şöyle sıralar:

  1. Haramlardan uzak dur. Böylece insanların en fazla ibadet edeni olursun.
  2. Allah’ın sana verdiğine razı ol. İnsanların en zengini olursun.
  3. Komşuna iyilik et. O zaman iyi Müslüman olursun.
  4. Kendin için istediğini başkaları için de iste. İyilerden, hayırlılardan olursun.
  5. Çok gülme. Çünkü çok gülmek kalbi öldürür.

İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez. Ölünce en yakınları bile ondan bir an önce kurtulmak ister, çabucak gömerler gelirler. Onun için Allah kullarını şöyle uyarıyor:

  • “Ey iman edenler! Allah’tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın.” (Haşr:

18)

Behlül Dana’yı perişan halde görenler sorar, o da cevap verir:

  • Nereden böyle?
  • Cehennemden.
  • Ne işin vardı orada?
  • Ateş almaya gitmiştim.
  • Alabildin mi ?
  • Hayır. Burada ateş olmaz, herkes ateşini dünyadan kendi getirir, dediler. İnsan kendini yakacak ateşi kendi eliyle götürmemelidir.

Peygamberimiz haber verdiğine göre son derece kaçınılması gereken günahlar

şunlardır.

  1. Allah’a ortak koşmak,
  2. Ana babaya isyan etmek,
  3. Haksız yere birini öldürmek,
  4. Namuslu kadına iftira etmek,
  5. Zina yapmak,
  6. Yetim malı yemek,
  7. Haram ve günahta ısrar etmek,
  8. Faiz yemek,
  9. Hırsızlık yapmak,
  10. İçki içmek,
  11. Yetim malı yemek,
  12. Büyü yapmak,
  13. Yalan şahitliği yapmak,
  14. Yalan yere yemin etmek. (Buhari, Vesaya: 1172)

b. Günlük hayatta emredilen ve yasaklanan şeyler:

1. Dilin Muhafazası:

Müslüman, eline, beline, diline sahip olacaktır. Kur’an-da:

  • “İnsanların ağzından çıkan her söz için onu yazıp tesbit eden bir melek vardır.” (Kaf: 18)
  • “Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı?” (Hucurat: 12) buyrularak dilin muhafazası emredilmiştir.

Bir ayette de: “Kesin olarak bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların her biri yaptıklarından sorulacaktır.” (İsra: 36) uyarısında bulunulmuştur.

Peygamber (as)da:

  • “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır söylesin, ya da sussun.” (R. Salihin: 1511) diyor.

Bir gün peygambere;

  • Hangi Müslüman üstündür? Diye sorulmuş. O da:
  • Elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir, cevabını vermiştir. (Age: 1512)

Dilin zararından kurtulan için müjdeler vardır. Peygamber (as): “Kim bana iki çene kemiği arası ile, bacakları arası hakkında garanti verirse, ben de ona cennet için kefil olurum” (Age: 1513) buyurmuştur.

  • Gıybet etmek:

Başkalarının dedikodusunu yapmak, ölü eti yemekle bir tutulmuştur. Müslüman faydasız sözden kaçınacaktır. Çirkin söz duyunca yüz çevirecektir. (Kasas: 55) Başkasının dedikodusunu yapanları dinlemeyecek ve onlar gıybeti bırakıncaya kadar onlardan yüz çevirecektir. Onları dinleyerek aynı suçu işlemeyecektir. (En’am: 68)

Bir hadiste: “Müslüman kardeşinin şeref ve namusunu müdafaa edip koruyanı, Allah da kıyamet günüde cehennem ateşinden korur.” (R. Salihin: 1528) buyrularak gıybeti edilenin savunmasını yapan için müjde vermiştir.

  • Laf getirip götürmek: 

Müslümanlar kötülükte değil iyilikte yardımlaşacaklardır. Allah: “Günah işlemekte ve zulmetmekte yardımlaşmayın” buyuruyor. (Maida: 2)

Bir başka emrinde de:

  • “Laf getirip götürene uyma!” diyor. (Kalem: 11) Bu konuda peygamber (as)da: – “Laf getirip götüren koğucu cennete giremez.” Diye haber vermiştir. (R. Salihin: 1536) Devamındaki hadiste de iki mezar göstererek laf getirip götürdüğü için diğeri de idrar sıçramalara dikkat etmediği için azap gördüğünü haber vermiştir.
  • Yalan söylemek:

Kur’an-da: “Yalan söyleyenden kaçının” (Hac: 30) emri vardır. Bir ayette de Müslümanlar için “Onlar yalan söylemezler, yalan yere şahitlik etmezler” buyrularak yalan söylememenin

Müslüman’ın vasfı olduğu haber verilmiştir. (Furkan: 72)

Peygamber (as)da: “Yalan günaha, günah da cehenneme götürür.” (R. Salihin: 1542)

  • “En uydurma yalan görmediğini gördüm demektir. Kim rüya görmeden gördüm derse, ona iki arpa tanesi veriliyor ve düğümlemesi istenir, öyle azap olunur.” (R. Salihin:

1544) diye bildirilmiştir.

  • İki yüzlülük:

Farklı davranmak yasaklanan bir davranıştır. Allah şöyle bildiriyor: “İnsanlardan gizlerler ama Allah’tan gizleyemezler, Allah yaptıkları her şeyi bilir.” (Nisa: 108)

Peygamberimiz de: “İnsanların en şerlisi insanlara farklı sözle ve farklı yüzle gelen iki yüzlü kimselerdir” buyurur. (R. Salihin: 1540)

  • Lânet etmek:

Dinimiz kötü söz söylemeyi, beddua etmeyi ve lanetlemeyi yasaklamıştır. Lanetin ancak zalimler üzerine olduğunu bildirmiştir. (Hud: 18+Araf: 44)

Peygamber (as) şöyle buyurur:

  • “Müslüman’a lanet etmek, onu öldürmek gibi günahtır.” (R. Salihin: 1551)
    • “Dürüst kimseye lanetçi olmak yakışmaz.” (Age: 1552)
    • “Birbirinizi Allah’ın lanetiyle, gazabıyla, cehennem ateşi ile lanetlemeyin. Allah belanı versin, cehennemde yan gibi beddua etmeyin.” (Age: 1554)
    • “Müslüman, kusur arayan, lanetleyen ve müstehcen söz söyleyen kimse değildir.”

(Age: 1555)

  • “Lanet eninde sonunda lanet edene döner.” (Age: 1556) Biri devesine lanet okuyunca peygamber ona:
    • “Devenin sırtındakileri al, deveyi salıver. Çünkü o lanetlenmiştir” buyurur.
  • Sövmek:

Peygamberimiz Müslüman’ı tarif ederken “elinden dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir” diye tarif etmiş ve şöyle buyurmuştur:

  • “Müslüman’a sövmek fasıklıktır. Onunla vuruşmak küfürdür.” (Age: 1559)
    • “Ölülere sövmeyiniz. Zira onlar iyi veya kötü amellerine kavuşmuşlardır.” (Age:

1564)

Ebu Hureyra şöyle anlatır: 

  • “Bir gün içki içen birine “Allah lanet etsin” dedik. Bizi duyan peygamber (as) şöyle dedi:
    • Ona karşı şeytana yardımcı olmayın.” (Age: 1562)
  • Düşmanlık etmek:

İnancımızda Müslüman, Müslüman’la uğraşmayacaktır. Kur’an-da: “Müslümanlar ancak ve ancak kardeştir” buyrulur. (Hücurat: 10)

Peygamber (as) da şöyle buyurur:

  • “Birbirinizle nefretleşmeyin, çekişmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinizle ilgiyi kesmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun. Müslüman’ın Müslüman’a üç günden fazla dargın durması helal olmaz.” (R. Salihin: 1567)
  • Hased etmek:

Kur’an-da: “Yoksa onlar Allah’ın insanlara verdiği nimetlere karşı hased mi ediyorlar?” (Nisa: 54) denmiştir.

Bir hadiste de: “Haset etmekten sakının. Zira haset, iyilikleri ateşin otları yakıp tükettiği gibi yer tüketir.” (R. Salihin: 1569) buyrulmuştur.

  1. Kusur araştırmak:

Allah: “Birbirinizin kusurlarını araştırmayın” diye emrediyor. (Hücurat: 12)

Bir hadiste de: “Zannın bir çoğundan sakının. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Başkalarının ayıbını araştırmayın. Kişiye şer olarak Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter.” (R. Salihin: 1570)

  1. Başkasıyla alay etmek:

Yüce Allah şöyle buyurur:

  • “Ey iman edenler! Bir topluluk diğeri ile alay etmesin.” (Hücürat: 11)
    • “Vay haline! Arkadan çekiştirmeyi ve yüze karşı eğlenmeyi ve ayıplamayı adet edinenlere.” (Hümeze: 1)

Peygamber (as) da: “Kalbinde zerre kadar gurur kibir olan cennete giremez” demiştir. (R. Salihin: 1575)

  1. Müslüman’ın başına gelene sevinmek:

“Bugün ona ise yarın sana” denmiştir. Peygamber (as): “Mümin kardeşinizin başına gelen bela ve musibet karşısında sevinmeyin. bakarsınız ki, Allah ona rahmet edip sizi belaya uğratır” buyurmuştur. (R. Salihin: 1577)

  1. Başkasını aldatmak:

Bu konuda peygamberin uyarıları vardır:

  • “Aldatan bizden değildir. İslam’da aldatma yoktur. kim başkasının eşini ayartır, aldatırsa, o bizden değildir.” diye uyarmıştır. (R. Salihin: 1579 – 1583)
  1. Sözünde durmamak:

Kutsal kitabımız Kur’an-da: “Ey iman edenler verdiğiniz sözleri yerine getirin.

” (Maida:1) “Verdiğiniz sözü tutmazsanız sorumlu olursunuz.” (İsra: 34) diye emredilmiştir.

Sözünde durmamak yalancıların ve münafıkların alametidir. peygamber der ki:

  • “Münafıklığın alameti üçtür: Emanete hıyanet, sözünde durmamak ve yalan söylemek. (R. Salihin: 1584) Peygamber(as): 
    • “Üç kimsenin hasmıyım: söz verip sözünden dönen, insanın hakkını yiyen, çalıştırdığı kimsenin hakkını vermeyen.” (R. Salihin: 1587) diye sıralamıştır.
  1. İyiliği başa kakmak:

Allah: “Verdiğiniz sadakaları başa kakarak, inciterek boşa çıkarmayın.” (Bakara:264)

Bir hadiste de: “Yaptığı iyiliği başa kakanın kıyamet günü Allah yüzüne bakmaz.” (R.

Salihin: 1588) buyrularak başa kakma inciterek verme, onur kırma yasaklanmıştır. kaş yapalım derken göz çıkarılmayacak, iyi niyetle verilecek, sağ elin verdiğini sol el görmeyecektir.

  1. Yaptığı ile övünmek:

Bir ayette de şöyle buyrulur: “Kendinizi temize çıkarmayınız. kimin takvalı olduğunu

Allah bilir.” (Necim: 32)

Peygamberimizin ifadesi de şöyledir: “Allah bana kimsenin kimseye karşı övünmemesini vahyetti.” (R. Salihin: 1589)

övünmek, bir şeyin Allah için yapılmadığını gösterir. böyle riya karışan davranış

insanı şirke götürür.

  1. Küsmek darılmak:

Şeytan Müslümanlar arasına fitne ve fesat sokacağına dair yemin etmiştir.

Allah resulü şöyle der:

  • “Bir Müslüman için din kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir. Üç gün dargınlıktan sonra dargın olduğunuzu görmeye çalışın. Ona selam verin. eğer selamı alırsa, ikisi de sevap kazanır. Şayet selamı almazsa, günaha girmiş olur. Selam veren günahtan kurtulur.” (R. Salihin: 1592 – 97)
  1. Başkaların yanında biri ile fısıltı ile konuşmak: 

Kur’an’da fısıltının şeytandan olduğu bildirilmiştir. (Mücadele: 10)

Peygamberimizin talimatı da şöyledir: “Üç kişi olanlar, ikisi, üçüncü şahsı bırakıp da aralarında fısıldaşmasınlar.” (R. Salihin: 1598) Gizli fısıldaşma fitne sebebidir.

  1. Eziyet vermek:

İnsanlara eziyet vermemek vaciptir. Allah: “İyilik edin” buyurur. (Nisa: 36)

Peygamber bir kedinin ölümüne sebep olanın cehennemlik olduğunu haber vermiş ve hayvanı hedef alanı lanetlemiştir. şöyle buyurur:

  • “İnsanlara eziyet verenlere Allah azab eder.” (R. Salihin: 1606)
  • İmkanı varken borcunu ödememek: Allah’ın emrine göre; emanetler ehline verilecektir. borçlu da borcunu ödeyecektir. (Nisa: 28 + Bakara: 283)

Bir hadise göre; elinde olanın borcunu geciktirmesi zulümdür. (R.Salihin: 1611)

Varken borcunu ödememek kötü bir ahlaktır.

  • Hibeden dönmek:

Peygamberimiz: “Sakın hibeden dönmeyin. Hibeden dönen kimse kusuğunu yiyen köpeğe benzer” buyurmuştur. (R. Salihin: 1612 – 13) buyurmuştur.

  • Yetim malı yemek:

Yetim malına iyi niyetle ve en güzel şekilde yaklaşılacaktır. (Enam: 152)

Peygamberimiz de yetim malı yemeyi, yedi helak edici şeyden biri olarak saymıştır. (R. Salihin: 1614)

  • Faiz yemek:

Cenab -ı Allah Kur’anda bu konuda şöyle buyurur:

  • “Faiz yiyenler, Kabirlerinden şeytan çarpmış kimselerin kalkışı gibi kalkarlar. bu onların; alım satımda faiz gibidir demelerindendir. halbuki Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. kim faizden vazgeçerse, geçmişi Allah’a aittir. kim de faize dönerse, cehennemliktir. orada ebedi kalıcıdır. Allah faiz yiyene, yedirine, yazana,şahitlik yapana  lanetlemiştir.” (R. Salihin: 1615)

Faiz büyük günahlardandır.

  • Riya ve gösteriş yapmak:

Riya ve gösterişte şirk vardır. bir kutsi hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kim bir amel işler de, amelinde benimle beraber bir başkasını da bana ortak koşarsa, onu ortak kıldığı ile baş başa bırakırım.” (R. Salihin: 1616)

Bir hadiste de: “Kim yaptığı iyiliği halka duyurmak için yaparsa, Allah kıyamet günü onu rezil eder. kim de riya yaparsa, Allah da onu riyakarlığın kıyamet günü halkın önünde açığa vurur.” buyrulur. (Age: 1619)

  • Yabancıya bakmak:

Kuranda: “Mümin erkeklere ve kadınlara gözlerini harama bakmaktan alıkoymalarını söyle.” (Nur: 30) “Gözlerin hain bakışını Allah bilir.” (Mümin: 19) buyrularak yabancıya bakmak haram kılınmıştır.

Peygamber de: “Gözlerin zinası namahreme bakmaktır.” “Yolların üzerinde oturup gelip geçene bakmayın.” (R. Salihin: 1622 – 23) buyrularak isteyerek bakmayı yasaklamıştır.

  • Karşı cinse benzemek: Allah Rasulü: “Kadınlaşan erkeklere, erkekleşen kadınlara Allah lanet etmiştir.” buyurur. (Age: 1631) 
  • Sol elle yiyip içmek:

Bir hadiste: “Sizden biriniz sol eli ile yiyip içmesin. çünkü sol eli ile şeytan yer içer.” buyrulmuştur. (Age: 1635)

  • Dövme yaptırmak:

“Takma saç takana, dövme yapana Allah lanet etmiştir.” hadisi ile dövme yapan lanetlenmiştir. (Age: 1644)

  • Tedbirsizlik:

Dinimiz tehlikelere karşı tedbir almamayı hoş görmemiştir. mesela peygamberimiz:

“Uyuyacağınız zaman evdeki yanan ateşi söndürün.” (R. Salihin: 1652)

  • “Yiyecek ve içecek kaplarının üstünü kapatınız.” (Age: 1654)

Bir hadiste de: Etrafı çevrili olmayan damda yatmayın. buyurarak tedbir alınmasını istemiştir.

  • Ölü için yas tutmak:

Peygamber (as) der ki:

  • “Ölen kimsenin ardından feryat edilmesi halinde kabirde yatan azab görür.” (Age: 1657)
    • “Ölünün ardından feryat edip yaka paça yırtan bizden değildir.” (Age: 1658) Ölü için feryat Allah’tan gelene razı olmamaktır. Allah’a isyandır.
  • Büyü yapmak:

Bir hadiste: “Kim büyücüye gider ona bir şeyler sorar da onun dediğine inanırsa kırk gün namazı kabul olmaz.” (Age: 1669)

  • “Köpek parası, zina kazancı fal, büyü ücreti helal değildir.” (Age: 1673) Buna göre büyücülük de, büyücüye gitmek de büyü yaptırmak da günahtır.
  • Uğur uğursuzluk aramak:

İnancımıza göre bir şeyde uğur da aranmaz, uğursuzluk da aranmaz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

  • “Uğursuzluk diye bir şey yoktur.” (R. Salihin: 1674)
  • Resim Yasaktır:
    • “Resim yapanlara: Haydi bunlara can verin denilecektir.” “Köpek ve resim olan eve melekler girmez.” demiştir peygamberimiz. Hz. Ali’ye de görev vermiş: “Canlı resimleri yok et.” (R. Salihin: 1678 – 87)
  • Yemin etmek:

Bir hadiste: “Yemin ticaret malını sattırır ama kazancın bereketini de giderir.” buyrulur. (Age: 1720)

Yalan yere yemin etmek, büyük günahlardan sayılmıştır.

35.Müslüman’a kafir demek:

Peygamberimizin ifadesine göre: “Bir kimse Müslüman kardeşine “Kafir” derse bu söz ikisinden birinde kalır. karşıdaki kafirse mesele yok, değilse söylemiş olduğu söz kendine döner.” (R. Salihin: 1732)

36. Müstehcen söz söylemek:

Peygamber (as) Müslüman’ı tarif ederken şöyle ifade eder:

– “Mümin, kusur bulan, lanet eden, kötü ve müstehcen söz söyleyen kimse değildir.”

(R. Salihin: 1734)

bir hadislerinde de: “Kötü ve çirkin söz, bulunduğu şeyi lekeler. Haya ise bulunduğu şeyi süsler.” (Age: 1735) buyurur.

  • Eziyet vermek:

Bir gün peygamberimiz: “Lanetlemeye yol açan şeylerden kaçınınız” diyor. orada bulunanlar:

  • Lanete yol açan şeyler nelerdir? diyor. o da:
    • Suya, yollara ve gölgeliklere pislemektir

 buyuruyor. (Age: 1771)

Bir hadiste de şöyle buyrulur:

  • “Namaz kılanın önünde geçen kimse, üzerine yazılan günahı bir bilseydi, kırk yıl beklemesi daha hayırlı olurdu.” (Age: 1758)

Safları yararak ön tarafa geçene peygamberimiz hutbeyi kesmiş “yeter artık eziyet verdiğin” diyerek bulunduğu yere oturmasına işaret etmiştir.

Namaz konusunda iki yasağı da şöyle ifade etmiştir:

  • “Kabirlere karşı namaz kılmayın, kabirlerin üzerine oturmayın.” (Age: 1757)
    • “İmamdan önce başını koyup kaldıranın başını Allah’ın eşek başına çevirmesinden korkmuyor mu?” (Age: 1751)
  • Övgüde aşırı gitmek:

Birini bir başkasını övgüde aşırı gittiğini duyan peygamber şöyle demiştir:

  • “Adamı mahvettin, bel kemiğini kırdın.” (Age: 1788)
  • Vesveseye itibar etmek:

Kur’an’da şöyle buyrulur:

  • “Sana şeytandan vesvese gelirse, hemen Allah’a sığın.” (Fussılat: 36)
    • “Takva sahipleri şeytanın vesvesesi karşısında iyice düşünürler. bir de bakarsın ki, onlar gerçeği görüvermişlerdir.” (Araf: 201)
  • Haram lokma:

Ku’ran’da şöyle emredilmiştir:

  • “Temiz ve helal olan şeylerden yiyin, güzel ameller de bulunun.” (Bakara: 172 + Mü’minun: 58

Saçları dağınık, eli yüzü topraklı bir yolcu elini kaldırmış “Ya Rabbi” diye dua ederken peygamber onun için “Yediği haram, içtiği haram, bunun duası nasıl kabul olur?” buyurmuştur. (R. Salihin: 1851)

Bir gün de şöyle diyor:

  • “Haramla aranızda bir perde edinin. kim bunu yaparsa dinini, iffetini korumakta tedbirli davranmış olur.” (Ramuz ul -ehadis: 16/7)
  • Günahı küçük görmek:

Küçük günahlardan kaçınılmazsa büyük günaha düşülür. onun için hiç bir günah küçük görülmeyecektir. peygamberimiz şöyle buyurur:

  • “Günahların küçük görünenlerinden sakının. küçük günahlar sahibini helak eder.” (Ramuzul – Ehadis 173/9)
    • “Adam işlediği günahlar yüzünden rızkından mahrum olur.” (Age: 98/7)
    • “İnsan günahla kendini mazur görmezse, helak olmaz.” (Age: 354/2)
    • “Gülerek günah işleyen, ağlayarak cehenneme gider.” (Age: 400/4)
    • “Kendini günahlardan korumayanı Allah korumaz.” (Age: 446/12)
    • “Bir kimse haram mal ile hacca giderse, “lebbeyk Allahümme Lebbeyk” derse

Cenab-ı Allah ona “Sana lebbeyk yok, haccın kabul değildir” der.” (Age: 418/6)

  • “Kul günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur. Eğer tövbe ederse o leke silinir. tekrar günaha dönerse o leke büyür ve kalbini karartır.” (Age: 26/9)

Böylece günlük hayatımızda emredilen ve yasaklanan hususları özetlemiş olduk. Müslüman, bu yasaklara dikkat edecek ve sınırı aşarak isyan etmeyecektir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir