MÜSLÜMAN ŞÜKRETMESİNİ BİLİR

İnsan, Rabbine şükretmekle mükelleftir. Şükretmezse, nankörlük etmiş olur. Şükür, Allah’ın nimetinin artmasına neden olur.

Herhalde şükür. Ne durumda olursak olalım şükür gerekir.

Hz. Ömer, cüzzamlı, kör, dilsiz ve sağır bir adama rastlar. Beraberindekilere:

  • Bu adamda Allah’ın nimetinden bir şey görüyor musunuz? Diye sorar.
  • Hayır derler. Bunun üzerine Hz. Ömer(ra):
  • Görmüyor musunuz? Rahatça idrarını yapıyor. Ya bunu rahatça yapamasaydı ne olurdu? Bu Allah’ın bir nimeti değil midir? Der.

Allah’ın nimeti çok. Farkında olmadığımız o kadar çok nimetine sahibiz ki bilmiyoruz.

Beterin beteri vardır. Müslüman, halinden asla şikayet etmez. Etmemelidir.

Ufak bir şey için insanlara teşekkür üstüne teşekkür ederken, Allah’ı unutmak olmaz. Atalarımız: “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” demişlerdir.

Müslüman, iyilik edene teşekkür eder; insana teşekkür eder, Allah’a teşekkür eder, hamd eder.

Cenab -ı Allah: “beni şükredin nankörlük etmeyin.” (Bakara: 152)

  • “Şükrederseniz nimetimi artırırım.” (İbrahim: 7) buyurur.

Her şeyin, her organın şükrü vardır:

  • Kalbin şükrü, nimetlerin Allah’tan geldiğini bilmesidir.
  • Dilin şükrü, Allah’ın nimetlerine karşı onu anmaktır. Devamlı besmele çekmek, yiyip içince “Elhamdülillah” demek, şükür demektir.
  • Davranışların şükrü, Allah’ın yasaklarından kaçınmak emirlerini yerine getirmektir.
  • Zenginliğin şükrü, fakir fukarayı gözetmektir. Malını şükrünü eda etmiş olur.

Müslüman her halükârda şükreder. Nimet azlığında da şükreder, çokluğunda da şükreder, yokluğunda da şükreder. Çünkü bilir ki, her durumda daha kötü durumda olan vardır. Bir büyük zat yoldan geçerken üzerine kül dökerler. Elbisesini silkeler “Allah’ım şükür” der. Neden şükrediyorsun, üzerine kül dökülen şükür mü eder? derler. O zat cevap verir: Ateşe müstahak birine ateş yerine kül dökerlerse elbette şükreder, der.

Müslüman’ın gözü hep kendinden yukarılarda olmaz. Allah Resulü: “Sizden biriniz kendinden yüksektekilere bakıp imreneceğine, kıskanacağına, kendinden aşağıdakilere bakıp haline şükretsin” diyor.

Kutsi hadiste şöyle bildiriliyor:

Ebu Musa el-Eş’ari’den:

Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Bir kulun çocuğu öldüğü vakit Cenab -ı Hakk meleklerine şöyle buyurur:”

  • Siz kulumun çocuğunu ondan aldınız değil mi? Melekler:
  • Evet, derler. Cenab -ı Hakk:
  • Siz onun kalbinin meyvesini ondan koparıp aldınız?
  • Evet.

Kulum ne dedi biliyor musunuz? 

  • Sana hamdetti ve “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” dedi. Cevabını verirler. Bunun üzerine Cenab -ı Hakk
  • Şu halde kulum için cennette bir ev inşa edin ve ona Beytüll-Hamd (Hamd ve şükür evi) adını veriniz, buyurur. (Tirmizi)

Bir hadislerinde de şöyle demiştir:

  • “Sizden biri kendinden üstün birini görünce, hemen kendinden aşağıda olana baksın.” (Buhari, Rikak: 30)

Eğer böyle yapılacak olursa insan rahatsız olmaz, günaha girmez. Toplumda fitne de çıkmaz. 

Yediğimiz içtiğimiz her şey Allah’ın ikramı ve ihsanıdır. Bunlar için “elhamdülillah” “Şükür Ya Rabbi!” demeliyiz ki nimet artsın.

Nasılsın diyene “Elhamdülillah, Allah’ıma hamd olsun iyiyim” demeliyiz ki, Allah sıhhat afiyet versin.

Der de dücar olan şükretmelidir ki, Rabbi onu dertten kurtarsın.

Bir şeye sahip olan onu verene şükretmelidir ki, minnet borcunu ödemiş olsun.

Bir günahkarı gören; “Allah’ım sana şükürler olsun beni bu halden korudun” demelidir. Rabbine şükretmelidir.

Rabbine kulluk edebilen, isyan eden biri olmadığı için şükretmelidir. Kur’an-da: “Yalnız Allah’a şükrediyorsanız O’na şükredin.” (Bakara: 172) buyrulur. Başka ayetlerde de:

  • “Siz hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.” (Nahl: 78)
  • “Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren ve herşeyi bilendir.” (Nisa: 147) buyruluyor.

Şükretmek Müslüman’ın görevidir, dilinden eksik etmeyecektir. Şükretmeyen görevini

yerine getirmemiş, isyan etmiş olur. 

Ne derler? Bir nefes için iki şükür gerekir; biri nefesi alabildiği için diğeri de verebildiği için. İnsan bir bardak suyu içse ve çıkaramasa, ne kadar ızdırap çeker? Onun için her şeye şükür gerekir.

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir