Müslüman olarak ciddi işler yapmalıyız
Müslüman, yüceler yücesine inanmış ve gönül vermiş kimsedir. Onun için bir kafirden, bir münafıktan farklı yaşar. Onun eğlenceye, oyun ve oyalanmaya vakti yoktur. Çünkü eğlence için yaratılmamıştır. Boş ve manasız şeylerle uğraşmaz. Hayatının her anını değerlendirmeye, hayatını dolu dolu yaşamaya çalışır.
Allah Kur’an-da şöyle uyarır:
- “Ey iman edenler! Allah’ın emirlerine ve yasaklarına aykırı yaşamaktan sakının. Herkes ahireti için ne yaptığına baksın.” (Hasr: 18)
Her Müslüman kendini hesaba çekmelidir:
- Bu güne kadar Allah için ne yaptım?
- Bugün ne yaptım?
- Yarın ve sonraki hayatımda ne yapmayı düşünüyorum?
- Nefsim için ne yaptım? Allah’ın kulları için ne yaptım? Allah için ne yaptım? Dünya için ne yaptım? Ahiret için ne yaptım?
Bu sorular cevaplandırılmazsa, insan hayatın boşluklarını dolduramaz.
Allah Resulü bizi şöyle uyarıyor:
- “İyi işler yapmakta acele ediniz. Yoksa;
- Unutturan fakirliğimi,
- Azdıran zenginliğimi,
- Dengenizi bozan hastalığımı,
- Saçmalatan ihtiyarlığımı,
- Ansızın gelecek ölümümü,
- Gelmesi beklenen Deccalımı,
- Kıyameti mi bekliyorsunuz? (Tirmizi: 2307)
- “Beş şeyden önce beş şeyin kıymetini bilin:
- İhtiyarlıktan önce gençliğin,
- Hastalıktan önce sağlığın,
- Fakirlikten önce zenginliğin,
-Meşguliyetten önce boş zamanın,
- Ölümün gelmesinden önce hayatın değerini bilin.”
- “İyi amel işlemekte acele edin. Yakında karanlık geceler gibi sapıklıklar ortaya çıkacak. Basit bir dünyalık için dinden taviz verilecek. Bunun için de sabah mü’min, akşam kafir, akşam mü’min,sabah kafir olunacak.” (Tirmizi: 2196)
- “Helak olanlar cehennem azabı içinde: “Rabbim bizi tekrar gönder de iyi işler işleyelim” derler. Allah onlara: “Size düşünecek kimsenin düşünüp, iyi işler yapacak kadar ömür vermedik mi?” der. Size uyarıcı gelmedi mi? Denir. (Fatır: 37) Şimdi düşünelim ve soralım:
- Bize verilen ömre sahipken iyi işler yapıyor muyuz?
- Müslümanların hayır dualarını alıyor muyuz?
- İnsanlar ardımızdan kurtulduk mu? diyecekler veya aramızda olsaydı, kaybettik mi?
diyecekler. İşte böyle şeyler insanın ciddi işler yapıp yapmadığını gösterir.
İnsan hayatı boyunca ya hayır kapılarını çalar, ya da şer kapılarını çalar. Hangisinin önünde durduysa ona o kapı açılır. Acaba biz hangi kapının önündeyiz ve hangi kapıyı çalıyoruz? Bize hangi kapı açılacak?..
İnsanın kendine soracağı önemli sorulardan biri de şudur: “Hizmet eden miyim? Hizmet edilen miyim? Kurtulmak isteyen hizmet eden olmalıdır. Kime?
- Kendine, ev halkına, Allah’ın kullarına hizmet etmeli.
- Allah’ın dinine hizmet etmeli,
- Hizmet edenlere hizmet etmelidir.
Müslüman, sevap kazanmanın yollarını aramalıdır. Bunun için önce iyi niyet taşımalıdır. Müslüman’a tebessüm bile sadakadır. Müslüman’ın Müslüman’la samimi olarak musafahalaşması, günahlarının bağışlanmasına neden olur. Dargınların barıştırılması, insana sevap kazandırır. İnsanlara yardım, Allah’tan yardım görmeye neden olur. Allah’tan merhamet görmek isteyen, Allah’ın kullarına merhamet etmeli, hoşgörülü davranmalıdır.
Bunlar zor işler değil.
Bir sahabe peygamber (as)a sorularım var der. Allah resulü sor bakalım, deyince sorar, peygamberimiz de cevap verir:
- İnsanların en alimi olmak istiyorum.
- Allah’tan kork.
- İnsanların en zengini olmak isterim.
- Kanaatkâr ol.
- İnsanların en hayırlısı olmak istiyorum.
- İnsanlara faydalı ol.
- İnsanların en adaletlisi olmak istiyorum.
- Kendin için istediğini başkaları için iste, kendin için istemediğini başkaları için isteme.
- Allah’a yakın olmak istiyorum.
- Allah’ı çok an, çok zikret.
- İyi hal sahibi olmak istiyorum.
- Allah’ı görüyormuş gibi ibadet et.
- İmanımın kuvvetli olmasını istiyorum.
- Ahlakını güzelleştir.
- Allah’a itaat eden olmak istiyorum.
- Farzlarını terk etme.
- Günahlardan temizlenerek Allah’ın huzuruna çıkmak istiyorum.
- Tevbe istiğfarını çok yap.
- Mahşer günü önümün aydınlık olmasını istiyorum.
- Kimseye zulmetme, kalbini kırma.
- Allah’ın rahmetini istiyorum.
- Merhamet et ki, Allah da seni acısın.
- Allah’ın rızkımı bol vermesini istiyorum.
- Besmeleli ve abdestli olarak çalış.
- Ayıplarımın yüzüme vurulmasını istemiyorum.
- Sen başkalarının ayıbını yüzüne vurma.
- Kalbimin yumuşamasını, günahlardan arınmasını istiyorum. Ne yapayım?
- Göz yaşı kalbi yumuşatır ve günahlardan temizler.
İşte sahabenin kurtulma çabaları. Bütün Müslümanlar elde fırsat varken kurtuluş yollarını ve çarelerini araştırmalıdır.
Günahkar olduğunu düşünen biri, İbrahim Ethem’e gelerek “Öğüt istiyorum” diyor. Aralarında şöyle bir konuşma geçiyor:
- Allah’a isyan ederken O’nun rızkını yeme.
- Yemezsem nasıl yaşarım?
- Öyleyse ne diye isyan ediyorsun, etme.
- Allah’a isyan edeceksen onun mülkünde oturma.
- Mülk Allah’ın, nereye giderim?
- Öyleyse itaat et, isyan etme.
- Eğer Allah’a isyan edeceksen, seni görmesin.
- Allah’ın görmediği yer mi var?
- O halde O’na isyan etme, ona kulluk yap.
- Son nefesini vereceğin zaman Azrail’i kov; hazır olmadığını söyle.
- Nasıl kovarım, nasıl mühlet isterim?
- Öyleyse ölüme hazır ol. Öğütlerini verir.
Sen de ey Müslüman, günah işlerken, Allah’a isyan edeceğin zaman çok iyi düşün. Ahiret hazırlığını sona bırakma. İbadeti geciktirme, terk etme. Tevbe etmeyi, günahlardan dönmeyi geciktirme. Kısacası kurtuluşu geciktirme. Nasıl kul olman gerekiyorsa, öyle bir kul ol. Müslüman olman neyi gerektiriyorsa, onu yap, kurtulursun.