Müslüman Müslümanı Terk Etmez
Kur’an’da ayrılık düşmanlık kınanmış, dargın olanların arasının düzeltmesi emredilmiştir. (Enfal: 1-Hücürat: 10)
Müslüman Müslümana buğz etmeyecektir. Sırt çevirmeyecektir. İlgiyi kesmeyecektir. Müslümanın Müslümana üç günden fazla dargın durması, onu terk etmesi, ona selam vermemesi helal olmaz.
Cenab-ı Allah ne diyor. “Mü’min mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinmesin. Böyle yapanın Allah yanında hiçbir değeri yoktur.”
(Al-iİmran: 28)
- “Gerçek mü’minlerden iseniz, aranızı düzeltin. Allah’a Resulüne itaat edin.” (Enfal: 1)
- “Mü’minler ancak kardeştir. O halde iki kardeşin arasını düzeltin.” (Hücürat: 10)
Birlikte rahmet vardır. Ayrılıkta azap vardır. İki tane biri bir araya getirseniz on bir eder.
Peygamber (as) şöyle buyurur: “Cemaate devam edin. Müslümanların duaları cemaate katılanların hepsini kuşatır.”(1. Canan, Hadis Ans: 17/397)
- “İslam cemaatinden ayrılan kimse, İslam bağını boynundan çıkarmış olur.” (Ebu Davut: 4/241)
Müslüman Müslümanla yardımlaşır. Kuran’da: “Eğer birbirinizle yardımlaşmazsanız, yeryüzünde fitne ve fesat çıkar” buyurulur. (Enfal: 73)
Müslüman Müslümanı terk etmez, sırt çevirmez, düşmanlık etmez, ilgiyi kesmez. Maddi manevi destek olur. Sıkıntıdaysa sıkıntısını giderir.
Allah rızası için yapılan desteğin, yardımın sevabı bire ondan, yedi yüz misline kadardır.
Hz. Osman (ra) kıtlık döneminde kervanlarla getirdiği buğdayı 3-5 misli fazla
Fiat veren karaborsacılara vermeyip: “Ben bire ondan yedi yüz misli kadar kâr verene vereceğim, demiş, buğdayı sıkıntı çeken Müslümanlara dağıtmıştır. Hatta develeri de kesip dağıtmıştır.
Unutulmayacak bir olayda Yermük savaşı sırasında geçen bir olaydır.
Savaş meydanı, ölü ve yaralılarla doludur. Huzeyfe (ra) yaralılar arasında amcaoğlunu arıyor; elinde matara ona su verecek. Aradığını buluyor ama bir ses “su” diyor. Amcaoğlu suyu ona götürmesini işaret ediyor. Suyu ona götürüyor, tam içirecek biraz ilerde “su” diyen bir ses duyuyor. Suyu o da içmiyor eliyle suyu ona götürmesini işaret ediyor. Ona ulaştığında son nefesini verdiğini görüyor; hemen geri dönüyor, ikisi de şehadet şerbetini içmiş, su elinde kalıyor.
Mekke’den Medine’ye hicretten sonra Peygamber (as) Mekkeli Muhacirlerle Medineli Ensar’ı birbirine kardeş yaptı. Ensar her şeylerini kardeşleri ile paylaştı. Onları açıkta, ihtiyaç içinde bırakmadılar.
Ensar’dan iki eşi olanlar birini boşamayı bile teklif etti. O derece ki neredeyse birbirlerine mirasçı olacaklardı. Allah resulü kabul etmedi. Bu olaylar Müslümanlar için örnek alınacak olaylardır.
Şimdi “incir çekirdeğini doldurmayacak” derler ya küçük bir mesele için kavga oluyor. Spor karşılaşmalarında kılıçlarla, satırlarla, silahlarla karşı taraftakini çekinmeden öldürmeye kalkışılıyor. Af yok, hoş görü yok, İslam kardeşlik anlaşması yok, sevgi, saygı yok.
1957 yılında Bedi uz Zaman Hazretleri sürgündeyken Bolvadin’le Emirdağlılar arasındaki maçtan sonra kavga çıkar. Üstat önlerine geçip: “Durun! Sizler kardeşsiniz. Birbirinizin kusurlarını görmemezlikten gelmeniz lazım…” diyerek olayı kardeşlik hatırlatmasıyla önlemiştir.
1970 yıllarında Kayseri – Sivas maçında 40 kişi ölmüş, Sivaslılar toplanıp Kayseri’ye yürüdükleri sırada emniyet, jandarma ve Vali bey megafonla konuşmalar yapmış, yürüyüş devam etmiştir. Ancak Sivas Müftüsü İslam kardeşliği üzerine birkaç ayet okuyunca Sivaslılar geri dönmüştür.
Bir aletin parçalarını bir arada tutup çalışmasını sağlayan vidalardan biri vazife yapmazsa, o alet bozulur, çalışmaz.
İslam kardeşliği, ümmetin bütünlüğü bireylerden oluşur. Eğer görevini yapmayanlar olursa, o kısımda aksaklık olur, huzur bozulur.
Son zamanlarda fırka fırka, bölük bölük olmanın cezasını çekiyoruz. İslam ülkelerine bakın birbirine bağlayan İslam’dan uzaklaşıldıkça araya ilgisizlik hatta düşmanlık girmektedir.