MUSKA YAZMAK – MUSKA TAŞIMAK

Muskanın kaynağı çok eskilere dayanır. Muska ve tılsımların kaynağı putperestliğin en eski şekli olan “FETİŞ”tir.

               Eski Mısır ve ilkel kavimlerde muska ve tılsımlar hayatın bir parçasıdır.

            Meselâ; Romalılar kötü ruhlardan, kötülüklerden, hastalıklardan korunmak için tılsımlarla muska yaparlar ve onları taşırlardı.

            Geçmişin bu hurafeleri ne yazık ki, günümüzde de istismarcılar tarafından yaşatılmaktadır.

            Bakıyorsunuz evlenemeyen, hasta olan, korkuları olan, şifa bulmak isteyenler muskacıya koşuyor, muska taşıyor. Hayvanlara bile muska yaptırıp takanlar oluyor. Nazardan korunmak isteyen, arabasına muska takıyor. Doğumun kolay geçmesi için doğum muskası yazdırılıyor.

            Her şeyin kaderini tayin ve takdir eden Cenab-ı Allah’tır. Rızık, ecel, evlilik, hastalık, şifa Âlemlerin Rabbinin takdiri ile olur. 

 Bazı bölgelerde kırık çıkık için bile muskacı aranmakta, efsuncu ve muskacıya koşulmaktadır.

        Muskanın psikolojik etkisinden başak hiçbir etkisi olamaz. Muskada telkin vardır.

Aslında bu, inançla sağlanabilecekken muskaya başvuruluyor. Maddi manevi zarar görülüyor.

            Peygamberimiz (sav) kendisine başvuran hastalara bitkilerden ilaç yapan sahabeyi tavsiye etmiştir. Bir hadislerinde: “Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz. Allah hiçbir dert vermemiştir ki dermanını da yaratmamış olsun.” (Buhari Tıb:1) buyurmuştur.

 Her hastalığın bir sebebi ve tedavi yöntemi vardır. Tılsımdan, muskadan medet beklemek yanlıştır.

            Maddi hastalıklar için doktora gidilmesi ve ilaç kullanılması gerekir. Ruhi ve manevi hastalıklar için Kur’an ve ibadetler şifa kaynağıdır.  

               Cenab-ı Allah şöyle buyurur: 

               -“Kur’an’ı şifa ve rahmet için indirdik.” –İsra:82

               -“Kur’an gönüllere şifadır.”-Fussılat: 44

            İslâm inancında muska yok, okuma vardır. Peygamberimize Lebid büyü yaptığında peygamberimiz (sav) okumuş ve Hz. Ali’ye de okutmuştur.

    Musibetlere, hastalıklara karşı Kur’an okunmasının dua okumanın sakıncası yoktur.

               Kur’an’da şöyle buyrulur:

               -“Dua edin, icabet edeyim.” –Mü’minun:60

               -“Duanız olmasa Allah nazarında ne kıymetiniz olurdu?”-Furkan:77

               Ayrıca Kur’an’da şifa ayetleri vardır. Bunlar muska için değil okumak içindir. 

            Muskalar sadece iyi niyetle yazılmamaktadır. Kötü niyetle yazdırılmakta ve yazılmaktadır. Bu çok veballi bir iştir. Çünkü İslâm’da zarar verme, acı, üzüntü çektirme yoktur. Zarar vermek zulümdür.

            Kısmet bağlamak, hasta etmek, bir şeyden mahrum etmek, hatta ölümüne muska yazılmaktadır. Bunu yapanında, yaptıranında Allah korusun İslâm ile alakası kalmaz.

            Sevgi için, nefret için, korunma için, şifa için, başarı için, düşmanlık için ne maksatla olursa olsun muska yazmanın İslâm’da yeri yoktur. 

 İnsanın okumasında veya Salih kimselere okutmasında, onların dualarını almasında herhangi bir sakınca yoktur. 

            Peygamber (as) hastalara okumuş:”Allah’ım buna şifa ver, şifa senden. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Bu hastalığı yok edecek bir şifa ver.” diye dua etmiştir. – (İbn-i Mâce:, Tıb:35)  

            Şikayeti olana olur olmaz kişiler:”Şunu, şu kadar oku” diyor. Okumalar dağıtılıyor. Bu yanlıştır. Dua okumanın şartları vardır. İnanmayana okunur, gavli dua fiili duanın önüne geçirilirse, bu okumanın faydası olmayacağı gibi zararı olur, bazılarını dinden soğutur.

            Peygamber (sav)  bir gün uyuz devesine okuyup üfleyen birine ne yaptığını sormuş, o da:

               “Hasta devemi tedavi ediyorum.” deyince:

               “Üfürüğüne biraz da katran karıştır.” demiştir. 

               Birde Peygamber (as) ile ilgili bir olay var:

            Savaşın kızıştığı bir anda zırhın Peygamber (as)a sıkıntı verdiği bir anda Cebrail (as) ona gelmiş:” Rabbinin selamı var, zırhı çıkar, şu duayı oku.” demiş ve  “Bundan sonra sana ve ümmetine zırhtan daha koruyucu bu duadır.” diye ilave etmiş. Bu duayı okuyan, üzerinde taşıyan her türlü beladan, afetten, hastalıktan, yangından, soygundan korunduğu gibi Allah ile arasında perde kalmaz. Bunu taşıyana Bedir şehitleri derecesinde 900.000 şehit sevabı verilir. Bu duayı taşıyan, azap görmez. Onu okuyan kutsal kitapları okumuş olur. Her harfi için cennette iki ev, iki zevce verilir. O asla cehenneme girmez.“ (İslâm Ans. Cevşen Maddesi)       Bu dua cevşendir. Cevşen zırh demektir.

               Bu rivayet, hadis kitaplarında yer almamıştır.

 Böyle bir duayı okumakla veya üzerinde taşımakla ucuz kurtuluş, İslâm inancına pek uygun olmasa gerek.

Her şey Allah’tan. Başkasına güvenip dayanmak, medet beklemek, kurtuluşun sırf bir harekete bağlanması uygun olmaz. Peygamber (as)ın mücadele anlayışına da uymaz. Ancak insanların ucuz hayat yaşamasına sebep olur. 

     Kur’an’da ancak Cenab-ı Allah’a güvenip, dayanmamız emrediliyor. (Âli İmran: 160) 

               İnancımızda sebeplere sarılma, kaçınma, korunma, çaba sarf etme emredilir.

               Peygamber (as) muskanın her türlüsüne olumlu bakmamıştır. Şöyle buyurur:

            -“Kim vücudunu dağlatır veya muska yaptırırsa, tevekkülü terk etmiş olur.” (Tirmizi, Tıp:14)

               Muskayı İslâm Âlimleri de caiz görmemiştir. 

            Muskada Kur’an ayetleri kötülük için, zarar vermek için yazılabilir veya para ile yazıldığı zaman ayetler ticarette, kazanca alet edilmiş olur. 

               Muskadan medet beklenmiş olur. 

            Kötü niyetle, para kazanma niyetiyle muska yazanlar, manevi cezaya çarptırılacaklardır. 

               İtikadı düzgün hiçbir Müslümanın böyle şeylerle uğraştığını görmedim.

Uğraşanlarında sonlarının iyi olmadığını gördüm. Hayatlarının sonu yoksulluk, acı ve perişanlık oldu. Allah bilir belki imanlarını kurtaramadılar.   

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir