Muhammed (as) insanlara neler sunmuştur?

Yeryüzünde en büyük ve en köklü inkılâbı Hz. Muhammed (as) yapmıştır. Bu değişiklik severek, isteyerek olmuştur. Vahşi ve cani bir toplumdan Ashab-ı kiram gibi seçkin bir toplum oluşmuştur.

Allah Rasulü açtığı okulda gökteki yıldızlara eş gönül erleri yetiştirmiştir. Vahşet ve cehalet seviyesinden Aşara-i mübeşşere derecesine yükselen insanlar olmuştur.

Muhammed (as) öyle mesajlar vermiştir ki, tüm hayatı kapsayan, ihtiyaca cevap veren evrensel mesajlardır.

Muhammed (as), güzel ahlakı, adaleti, aklı ve mantığı hakim kılmış ve madde – mana dengesini kurmuştur. Bugün insanlık neye sahipse, hep O’nun sayesinde sahip olmuştur.

Hiçbir kimse O’nun sunduğu şeylerden daha iyisini ve güzelini insanlığa sunmamıştır.

Muhammed (as), cahiliye devrini kapatıp asr-ı saadet kapısını açmıştır. İnsanları kendi elleri ile yaptığı putlara tapmaktan kurtarmış, Tevhid inancını getirmiştir.

Muhammed (as), faydalı olma anlayışını getirmiş: “En hayırlınız insanlara en çok faydalı olanınızdır.” demiştir. İnsanlara adaleti eşitliği getirmiştir: “İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittirler.” buyurmuştur. İnsanı kutsal ilân etmiştir.

Allah Rasulü, insanları kula kulluktan kurtarmış, ırk, soy, cins, zengin fakir, efendi, köle ayrımına son vermiştir. Üstünlüğün takvada ve yüce Allah’a kullukta olduğunu bildirmiştir. Herkesin hakkını ve alınterini kutsal ilân etmiştir.

Bilâl-i Habeşiye “Kara kadının oğlu” diyen Ebu Zer’e “Sen hala cahiliye adetlerinden kurtulamamışsın” diye çıkışmıştır.   (Buhari, İman: 22)

Gassan Emiri müslüman olmuş, Kâbe’yi tavaf ederken bir köle, eteğine basınca ona tokat atmıştı. Hz. Ömer, iki yol gösterdi. Ya aynı tokadı köle ona atacaktı ya da özür dileyecekti.

İşi sabaha bırakan Gassan Emiri: “Biz kölelerle bir mi olacağız?” deyip gece Mekke’yi terk etmiştir.

  • Habeşistan’a hicret eden ilk müslümanlar hicrete mecbur oluşlarının sebeplerini anlatırken şunları söylüyordu:

“Ey Hükümdar, biz cehalet içinde yaşayan bir millet idik; putlara tapıyor, ölü hayvan eti yiyorduk. Fuhuş yapıyorduk. Akraba ile ilgilenmiyor, komşuluk haklarına riayet etmiyorduk. Kuvvetli olanımız zayıfı eziyordu. Biz toplum olarak bu muzdarip halde iken Allah-u Teâlâ bize acıdı, lutfederek içimizden birini Peygamber gönderdi. Soyu, iffet ve şerefi hepimizce bilinen birisi. O, bizi Allah’a ibadet etmeye çağırıyor, atalarımızın tapına geldikleri ağaç ve taş parçalarını terk etmemizi söylüyordu. Bize, doğru söylemeyi, emanete ve akrabalık bağına riayet etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, kan dökmekten sakınmayı öğütlüyordu. Hayâsızlıktan, yalandan, yetim malı yemekten, namuslu kadınlara iftira etmekten uzak durmayı öğütlüyordu…”

Muhammed (as) on sekiz bin âlemin Mustafa’sıdır. O, çöle inen nur olmuş, her tarafı aydınlatmıştır.

Bu yüzden Muhammed (as);

  • Yeryüzünde en çok sevilen insan olmuştur.
  • En çok itaat edilen kimsedir.
  • Uğrunda fedakarlıklar gösterilmiştir.
  • En çok O’nun ölümüne üzülünmüştür.
  • O, asırlarca unutulmamıştır.
  • Hakkında en çok konuşulan ve en çok yazılan insan olmuştur.
  • O, insanlar üzerinde en etki yapan kimsedir.
0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir