MUHAMMED (AS) IN SÜNNETİNDE GÖRGÜ KURALLARI

Rasûlallah (sav): “Temizlik imanın yarısıdır” buyurmuştur.   (Müslim, Tahare: 1) ve şöyle dua etmiştir:

  • “Allah’ ım! Maddî ve manevî bütün pisliklerden sana sığınırım.”   (Müslim Hayz: 122) Bir hadislerinde de der ki:
  • “Bir müslüman ağaç dikerde; ondan insan yahut hayvan yerse, bu yenilen onun için sadaka olur.”   (Sahih-i Buhari Ter.Sar: 2016)
  • Maddi ve manevi temizliğe dikkat etmek, etrafa ağaç dikmek, yeşillendirmek sünnettir.

Peygamber (as) şöyle buyurur:

  • “Durgun suya, yol üzerlerine ve gölgeliklere abdest bozmayın.”   (Riyaz üs-Salihın:

1803)

  • “Kıbleye karşı tükürmeyin.”   (Age: 655)
  • “Bana ümmetimin hayır ve şer bütün amelleri arz edildi, iyi amelleri arasında rahatsızlık veren bir şeyin yoldan atılması da vardı. Kötü amellerin arasında mescide tükürülmüş tükrükde vardı.”   (Müslim, Mesacid: 58)
  1. Sulara, yollara, gölgeliklere pislik atılmaması, oraya buraya tükürülmemesi sünnettir.
  2. Başkalarına rahatsızlık veren herhangi bir şeyin yoldan atılması sünnettir.

Allah Rasûlü şöyle buyurur:

– “İnsanın bedeninden ayrılan şu yedi şeyi gömünüz:

  1. Saçı,
  2. Tırnakları,
  3. Kanı,
  4. Adet kanını,
  5. Dişi,
  6. Pıhtıyı,
  7. Doğum artıklarını.”   (Ramuz el-Ehadis: 549/17)
  • Kesilen saçın, tırnakların, çekilen dişin ve insan vücudundan çıkan kanın toprağa gömülmesi sünnettir.

Peygamber (as) tuvalet adabı ile ilgili şunları söylemiştir:

Enes b. Malik (ra) şöyle diyor:

  • “Allah Rasûlü (sav) tuvalete girecekleri zaman şöyle dua ederlerdi: “Bismillah Allahümme inni euzü bike minel hubsi Ve’l-habâis.” ”   (Ramuz el-Ehadis: 531/9)
  • “Tuvalete girerken “ya zel Celal” dediği de olurdu.”   (Age: 531/10)
  • “Peygamber efendimiz (sav) “Muhammed Rasûlallah” yazılı yüzüğünü çıkarırdı.”  

(Age: 531/8)

  • “Abdest bozarken önünüz ve arkanız kıbleye dönmesin.”   (Neseî, Taharet: 20)
  • “Bevl ederken sağ elinizle tenasül uzvunuzu tutmayın, sağ elinizle temizlenmeyin.”  

(Riyan üs-Salihın: 1680)

Hz. Aişe (ra) şöyle nakleder:

  • “Allah’ ın elçisi, temizliği üç defa yapardı.”   (Ramuz el-Ehadis: 559/7)
  • “Abdest bozmaktan çıktıklarında: “Gufraneke (Bizi mağfiret et)” derlerdi.”   (Age:

531/7)

  • “Peygamber (as) mezarlıkta iki mezar gösterip: “Bunlar azap ediliyor; biri idrar sıçramalarından, biri de gıybetten” buyurdular.”   (Buhari, Vüdû: 55)
  1. Allah Rasûlü’ nün tuvalete girerken ve çıkarken yaptığı duayı yapmak sünnettir.
  2. Üzerinde “Allah” veya âyet yazılı bir şeyle tuvalete girmemek sünnettir.
  3. Tuvalette kıbleye dönmemek, sağ eli kullanmamak, temizliği üç defa yapmak sünnettir.

Abdest, gusül ve teyemmümdeki, sünnetlerle ilgili, Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurur:

  • “Kıyamet günü ümmetimi abdest nurlarından tanıyacağım.”   (Riyaz üs-Salihın: 1028)
  • “Abdesti güzel alanın (küçük) günahları af olunur.”   (Age: 1031)
  • “Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu şakilde namaz kılarsa, geçmiş

(küçük) günahları af olunur.”   (Buhari Vüdû: 28)

  • “Abdest aldığınızda gözlerinize abdest suyundan içirin, ellerinizi silkelemeyin.”   (Ramuz el-Ehadis: 40/2)
  • “Abdest aldığınızda yüzüğünüzü hareket ettirin.”   (Age: 528/15)
  • “Allah Rasûlü gusülde bir sa’ su kullanırdı. (3,3 kg) Abdeste bir müd su kullanırdı. (800 gr.)”   (Age: 559/4)

Aişe (ra) der ki:

  • “Abdestten sonra özel havlusu vardı, onunla kurulanırdı.”   (Age: 544/8)  “Abdest aldıktan sonra da iki rekat namaz kılardı.”   (Age: 529/4)
  1. Abdesti güzel almak, abdestli olmak sünnettir.
  2. Suyu israf etmemek ve özel havlu kullanmak sünnettir.
  3. Niyet etmek sünnettir.
  4. Euzu besmele çekmek sünnettir.
  5. Elleri bileklere kadar üç defa yıkamak sünnettir.
  6. Ağza, buruna üç defa su vermek sünnettir.
  7. Gözü, kaşları, sakal ve bıyıkları ovalamak sünnettir.
  8. Organları sıra ile yıkamak, sağ taraftan başlamak sünnettir.
  9. El ve ayakları yıkarken parmak uçlarından başlamak sünnettir.
  10. Başın tamamını mesh etmek, boynu, kulakları mesh etmek, yüzük varsa oynatmak sünnettir.
  11. Organları aralıksız yıkamak sünnettir.
  12. Abdest alırken konuşmamak sünnettir.
  13. Abdestten sonra üç yudum su içmek sünnettir.
  14. Abdest alırken şehadet getirmek, Kadir sûresini okumak sünnettir.  
  15. Müsaitse iki rekat namaz kılmak sünnettir.

Allah Rasûlü (sav) Cuma, bayram günleri gusül abdesti alırdı. Hanımı O’ nun nasıl gusül abdesti aldığını şöyle tarif eder: “Önce namaz abdesti gibi abdest alırdı. Avret yerini yıkardı, sonra üzerine su dökerdi.”   (Buhari, Gusül: 1)

Gusül abdestindeki sünnetler şunlardır:

  1. Dışarda Euzu-besmele çekmek sünnettir.
  2. Niyet etmek sünnettir.
  3. Önce elleri ve avret yerini yıkamak sünnettir.
  4. Normal abdest almak sünnettir.
  5. Üç defa başa, sağ omuza ve sol omuza su döküp vücudu ovalamak sünnettir.
  6. Suyu israf etmemek sünnettir.
  7. Kapalı yerde yıkanmak, çok kalmamak sünnettir.
  8. Cuma ve bayram günleri gusül abdesti almak sünnettir.

Su bulunamadığı zaman veya su kullanmanın sakıncalı olduğu zaman, yatakta su ile abdest alınamayınca teyemmüm abdesti alınır. Sünnetleri şunlardır:

  1. Besmele çekmek,
  2. Parmakaları açık tutmak,
  3. Sırayı takip etmek,
  4. Temizliğe dikkat etmek,
  5. Teyemmüm namaz için ise vakit girdikten sonra almak sünnettir.

Rasûlallah (sav) bir şeye sağdan başlamış ve sağ elini kullanmıştır. Şöyle buyurur:

Hz. Aişe (ra) bu konuda şunları anlatır:

  • “Allah Rasûlü işlerinde, temizlenmesinde, taranmasında, ayakkabı giymesinde sağdan başlamayı severdi.”   (Riyaz üs-Salihın: 724)
  • “Yemesinde içmesinde sağ elini kullanırdı.”   (Age: 728)
  • “Elbise giyerken, abdest alırken hep sağdan başlardı.”   (Age: 729)
  • “Sol elle yemeyin, içmeyin. Çünkü şeytan sol eli ile yer içer” buyurmuştur.   (Age: 1665-

1666)

  • “Tuvalette sol elini kullanırdı.”   (Müslim, Taharet: 63)
  • “Sol elini istinca ve kirli şeyler için kullanırdı.”   (Age: 725)

Ancak ayakkabısını çıkarırken önce sol ayakkabısını çıkarırdı. Tuvalete sol ayakla girer sağ ile çıkardı, camiye sağla girer sol ayakla çıkardı.

  • Sağdan başlamak, sağ el ile yiyip içmek Allah Rasûlü’ nün önemli sünnetlerindendir.

Rasûlallah (sav) şüpheciliği sevmez, şüpheli şeylerden şiddetle kaçardı ve şöyle derdi:

  • “Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyen şeye bak.”   (Riyaz üs-Salihın: 595)
  • “Kim şüpheli bir şeyi terk ederse, haramdan korunur.”   (Buhari, Büyû: 2)
  • “Haram belli, helal bellidir. İkisi arasında şüpheli şeyler vardır. Bunlardan korunan, dinini ve ırzını korumuş olur.”   (Buhari, İman: 39)
  1. Şüpheli bir şeyi terk etmek ve şüpheden kaçınmak sünnettir.
  2. Vesveseden kaçınmak sünnettir.

Rasûlallah (sav) ın hayatında niyetin önemi büyüktür. Hayatı boyunca hep iyi niyetli olmuş, düşmanları hakkında bile iyi niyet taşımıştır.

Şöyle buyurur:

  • “Ameller niyete göredir. Herkesin ancak niyetine göre amelinin karşılığı vardır.”  

(Riyaz üs-Salihın: 1)

  • “Allah sizin kalıbınıza, sûretlerinize değil kalplerinize bakar.”   (Age: 7)
  • “ “İki müslüman kılıçları ile karşılaşılırsa, ölende öldürende cehennemliktir.”

Oradakiler: “Ölene ne oluyor ya Rasûlallah?” deyince peygamber (as): O da arkadaşını öldürmek istiyordu.” cevabını verir.   (Age: 9)

  • “Bir kimse iyilik yapmaya niyetlenir de o iyiliği yapamazsa, Allah ona iyilik yapmış sevabı yazar.”   (Age: 11)
  • “Allah ümmetimin yapmadıkça veya söylemedikçe gönüllerinden geçirdikleri kötü şeylerden sorumlu tutmaz.”   (Buhari Eyman: 15)

Bir kutsi hadiste: “Ben kulumun zannına göreyim” buyurmuştur.   (Ramuz el-Ehadis:

116/7)

  1. Her amel için niyet etmek sünnettir.
  2. İyi niyetli olmak, iyi niyet taşımak sünnettir.
  3. Cenab-ı Allah hakkında hüsn’ü zanda bulunmak sünnettir.

Rasûlallah (sav) ikram etmeye, hediye vermeye ve hediyeleşmeye önem verir ve tavsiye ederdi.

Hz. Aişe (ra) şöyle anlatır:

  • “Allah’ ın Rasûlü, hediye kabul eder ve ona karşılık verirdi.”   (Buhari, Hibe: 11)
  • “Hediyeleşin birbirinize muhabbetiniz artsın. Hediye, kalpteki kin ve nefreti yok eder.” derdi.   (Tirmizi, Velâ: 6)

“İnsanlar arasında bağlılık için hediyeleşmeyi tavsiye ederdi.”   (Ramuz el-Ehadis:

549/11)

  • Hediyeleşmek, sevgiyi, bağlılığı arttırmak, kin ve nefreti yok etmek için hediye vermek ve hediye almak sünnettir.

Sakal bıyık peygamber (as) ın adetindendir.

  • “Bıyıklarınızı dudak hizasından kesin. Sakalınızı da bırakın.”   (Riyaz üs-Salihın: 1210)
  • “Başkalarına muhalefet ediniz, sakal bırakınız, bıyıkları kısaltınız.”   (Sahih-i Buhari

Ter.Sa: 1994)

  • “Kim saçını sakalını yolar veya siyaha boyarsa, Allah yanında onun nasibi yoktur.”   (Ramuz el-Ehadis: 444/6) + (419/12)
  • Sakal, bıyık bırakmak sünnettir.
  • Bıyıkları dudak hizasından kesmek sünnettir.
  • Ağarmış saç ve sakalı siyaha boyamamak sünnettir.

Sormak, danışmak, görüş alışverişinde bulunmak peygamberimiz (sav) ın âdetlerindendir.

Şöyle buyurur:

  • “İstişare eden yardıma mazhar olur. İstişare edilen de doğru söylemelidir.”   (Age:

108/1)

  • “İstihare eden mahrum kalmaz. İstişare eden pişman olmaz. İktisat eden de darlık çekmez.”   (Age: 374/8)
  • Günlük işlerle ilgili istihare de, istişare de sünnettir.

Rasûlallah (sav) Allah’ a, İslâm’ a Kur’an’ a herhangi bir saldırı olursa, onun karşısında tepkisiz kalmazdı. Şöyle derdi:

  • “Müşriklerle mallarınızla, canlarınızla ve dilinizle cihad edersiniz.”   (Ebu Davut, Cihad: 18)

“Allah yolunda ayağı tozlanan kimseye cehennem ateşi dokunmaz.”   (Riyaz üs-Salihın:

1308)

  • “Allah yolunda şehit olmak isteyen kimse, şehit olmasa bile şehit sevabına nail olur.”  

(Age: 1327)

  • “Allah Rasûlü (sav), hoşlanmadığı bir şey görürse, hoşnutsuzluğu yüzünden belli olurdu.”   (Age: 687) – “Sizden kim sünnetime uymayan bir kötülük görürse, seyirci kalmasın, eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf mertebesidir.”   (Müslim, İman: 78)
  • “Öyle kötülükler zuhur edecek ki, onlarla eli ile mücadele eden mü’mindir. Onlarla dili ile mücadele eden mü’mindir. Kim onlarla kalbi ile mücadele ederse, oda mü’mindir. Bundan başkasında zerre kadar iman yoktur.”   (Age: 80)
  1. İslâm’ a, imana ters düşen şeylere karşı tepkinin her çeşidini göstermek sünnettir.
  2. İnancımıza ters düşen şeylere karşı seyirci ve duyarsız kalmamak sünnettir.

Peygamber efendimiz (sav) selam alma ve selam verme üzerinde epeyce durmuştur ve şöyle buyurmuştur:

  • “Önce selâm, sonra kelâm.”   (Tirmizi İsti’zan: 11)
  • “Selamdan önce söze başlamayın. Kim selamdan önce söze başlarsa ona cevap vermeyin.”   (Ramuz el-Ehadis: 466/6)

Cündüp (ra) şöyle der:

  • “Rasûlallah, müslümanlardan birine rastlarsa, önce selam verir sonra musafaha ederdi.”   (Ramuz el-Ehadis: 540/7)
  • “Sizden biri bir yere gelince oradakilere selam versin.”   (Büyük Hadis Kül: 4/7679)
  • “Selam vermeden içeriye girene peygamber (as): “Çık, selam ver, izin iste, öyle gir.” demiştir.”   (Riyaz üs-Salihın: 876)

Peygamber (as) Hz. Enes’ e şöyle demiştir:

“Oğlum! Ailenin yanına girdiğinde selam ver ki sana ve ev halkına bereket olsun.”  

(Age: 865)

  • “Sizden biri bir yere vardığında veya oradan ayrıldığında selam versin.”   (Age: 873)
  • “İki müslüman karşılaştıklarında musafaha ederlerse (küçük günahları) bağışlanır.”   (Ebu Davut, Edep: 153)
  • “Bir kimse ile vedalaşırken karşı taraf elini bırakmadan siz bırakmayın. “Allah’ a emanet ol” deyin.”   (Ramuz el-Ehadis: 542/4)

Hz. Aişe (ra):

  • “Hiçbir kadının eli, Allah Rasûlü’ nün eline değmemiştir. Biad ederlerken kadınların ellerini tutmazlardı.”   (Ramuz el-Ehadis: 546/14)  demiştir.
  1. Selâm vermek, selâm almak peygamber (as) ın sünnetidir.
  2. Konuşmadan önce selâm vermek sonra musafahalaşmak sünnettir.
  3. Bir yere girince selâm vermek, ayrılırken de selâm vermek “Allah’ a emanet ol” demek sünnettir.
  4. Nâmahremle tokalaşmamak, musafaha etmemek ve el öpmemek sünnettir.

Bakmanın hükmünü sormuşlar peygamber (as) şu cevabı vermiştir:

  • “Bir kimse, birinin evine izinsiz bakarsa gözünü çıkarmak helal olur.”   (Ramuz el-

Ehadis: 405/12)

  • “Yabancı kadınla yalnız kalmayın.”   (Riyaz üs-Salihın: 1660)

Cabir (ra) der ki:

  • “Allah Rasûlü’ ne bakmanın hükmünü sordum.”
  • “Derhal gözünü çevir” buyurdu.   (Age: 1656)

Ümmü Seleme (ra) anlatır:

  • Âmâ Ümmü Mektumun oğlu geldi, Rasûlallah bize:

Çekilin” dedi.

  • “O âmâdır ya Rasûlallah” dedim. Rasûlallah:
  • “O âmâ ise sizde mi âmâsınız” buyurdu.   (Age: 1657)
  • “Yollar üzerinde oturmaktan sakının.”   (Age: 1654)
  • “Gözlerin zinası, karşı cinse şehvetle bakmaktır. Kulakların zinası, günah olan sözleri dinlemektir. Dilin zinası kötü sözleri söylemektir. Elin zinası nâmahreme dokunmaktır. Ayakların zinası, kötü yere gitmektir. Kalbin zinası kötülüğü temennidir.”   (Age: 1653)
  • “Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, iffetini korur, birde kocasına itaat ederse, ona: “Haydi cennetin hangi kapısından istersen gir” denilir.”   (Müsned:

1/191)

Allah Rasûlü’ nün bir müjdesi de şöyledir:

  • “Siz bana altı şeyi garanti edin, bende size cennete girmenize kefil olayım:
  • Konuştuğunuzda doğru söyleyin.
  • Vaadettiğiniz zaman, sözünüzü yerine getirin.
  • Size bir şey emanet edildiğinde hainlik etmeyin.
  • Günahlardan uzak kalarak iffetinizi koruyun.
  • Harama bakmaktan sakının.
  • Elinizi haramlara dokunmaktan koruyun.”   (Age: 5/323)
  1. İzinsiz bir kimsenin evinin içine bakmamak sünnettir.
  2. Göz ilişmelerinde derhal gözü çevirmek sünnettir.
  3. Eline, beline, diline sahip olmak sünnettir.
  4. Yollar üzerine oturmamak sünnettir.
  5. Doğru konuşmak, doğru olmak sünnettir.
  6. Vadinde durmak, sözünü tutmak sünnettir.
  7. Emanete riayet etmek sünnettir.
  8. Haramdan kaçınmak, ona bakmamak ve dokunmamak sünnettir.

Hapşırmada ve geğirmede nasıl davranacağımızın örneği Allah Rasûlü’ nde şöyledir:

Sahabenin naklettiğine göre:

  • “Allah Rasûlü, aksırdıkları zaman elini ağzına tutar veya mendille sesini azaltırdı.”   (Ramuz el-Ehadis: 537/8)
  • “Biri peygamber (as) ın yanında hapşırır ve “şükür elhamdülillah” demez. Peygamber (as) da ona hiçbir şey demez. Bir başkası hapşırır, o “Şükür elhamdülillah” der. Peygamber

(as) ona: “Yerhamükellah” der. Oradakiler:”

  • Falancada hapşırdı ona bir şey demediniz, neden? der. 
  • “O Allah’ a hamd etmedi” cevabını verir.”   (Age: 537/7)
  • “Sizden biri geğirdiğinde ve aksırdığında sesini yükseltmesin.”   (Age: 38/12)  buyurmuşlardır.
  1. Aksırınca ağzı elle veya mendille kapatmak sünnettir.
  2. Geğirince sesi kısmak sünnettir.
  3. Aksıranın “Şükür elhamdülillah” demesi halinde ona “Yerhamükellah” demek, onun da: “Yehdinâ yehdî kümüllah” demesi sünnettir.

Peygamber (as) hemen hemen esnememiştir. Esnediği zamanda ağzını kapatmış ve ses çıkarmamıştır.

  • “Esnediğiniz zaman elinizle ağzınızı kapatın”   (Age: 38/11)
  • “Biriniz esneyeceği zaman gücü nisbetinde onu gidermeye çalışsın. Çünkü şeytan ona güler.”   buyurmuştur.   (Buhari, Edep: 125)
  • Esneme halinde esnemeyi gidermeye çalışmak, gideremezse ağzını kapatmak ve sessiz esnemek sünnettir.

Kulağı çınlayan için peygamber (as) şöyle buyurmuştur:

  • “Sizden birinin kulağı çınladığında beni hatırlasın ve bana salâtüselam getirsin ve bir de “Beni ananı Allah’ ta hayırla ansın” desin.”   (Ramuz el-Ehadis: 53/13)
  • Kulağı çınlayan, peygamber (as) ı hatırlayacak salavat getirip selam gönderecektir. Bir de “Beni ananı Allah’ ta hayırla ansın” diyecektir. Böyle demek sünnettir.

Bir iş yapacağı veya yapmayı düşündüğü zaman Rasûlallah (sav) “Allah izin verirse, müsaade ederse” anlamına gelen “İnşallah” derdi.

Peygamber (as) a bir soru sorulmuş “yarın cevap veririm” demiş, “İnşallah” dememişti, vahiy meleği gelmedi.

Ömrünün son günlerinde peygamber (as) mezarlığa gitmişti. Orada: “İnşallah biz de yakında yanınızda olacağız” demişti.

  • Bir iş yapılacağı zaman veya bir söz verileceği zaman “İnşallah” demek, Allah’ tan müsaade istemek sünnettir.

Rasûlallah (sav) güzel bir şey, güzel bir çocuk gördüğü zaman “Maaşallah”, “Bârekellah” derdi.

Bir güzellik karşısında “Maaşallah”, “Bârekellah” ve “Allah nazardan saklasın” denirse, nazar değmez ve zarar verilmemiş olur.

Nazar değmemesi için:

  • Kalem sûresinin 51 ve 52 nci ayetleri okunur.
  • 7 defa âyetel kürsi okunur.
  • Üçer defa Fatiha, İhlas, Felâk ve Nâs sûreleri okunur.

Peygamber (as) şöyle buyurur:

  • “Sizden biri din kardeşinin nefsinde veya malında hoşuna giden bir şeyi görünce onu tebrik etsin: “Bârekellah” desin, zira nazar haktır.”   (Ramuz el-Ehadis: 389/8)
  • Güzel bir şey, güzel bir çocuk veya güzel araba görüldüğü zaman “Maaşallah”, “Bârekellah” veya “Allah nazardan saklasın” demek sünnettir.

SANA GELDİM YA MUHAMMED

Dağlar, taşlar, yollar aştım;

Susuz çöllerde dolaştım;

Sana geldim ya Muhammed.

Alemlere sensin rahmet.

              Başım yerde huzurunda,

      Bu can fedadır uğrunda,  Al beni erit nurunda.

              Alemlere sensin rahmet.

Başka kapım yok varacak,

Ağlayacak, hıçkıracak,

Diz çöküp de yalvaracak.

Sana geldim ya Muhammed.

Alemlere sensin rahmet.

              Dert bendedir, deva sende,

              Hasta benim, şifa sende,

Aradığım vefa sende,

Sana geldim ya Muhammed.

              Alemlere sensin rahmet.

Hasretim ben o kokuya,

Susamışlar gibi suya,

Koklayayım doya doya,

Sana geldim ya Muhammed,

Alemlere sensin rahmet.                                                 Abdulkadir AKGÜNDÜZ

0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir